14 Kasım 2015

SİLVAN’daki dehşet “sıradan” bir terör süreci değil.

Suriye’deki fiili PYD kantonlarını model alan “kurtarılmış yerleşke” amaçlı bir proje.

Dağdakinden çok daha tedirgin edici bir terör yoğunlaşması.

Muhatabının sadece “güvenlik güçleri” olduğu görüntüsünü verse bile Silvan halkının çoğunluğunu da vuruyor.

Bakınız...

Bölgeden gelen haberlere göre 10 bine yakın Silvanlı ilçeyi terk etmiş.

PKK göç edenlerin sayısını büyütmek için baskı yapıyor.

Çünkü...

PKK, Cizre’de, Şırnak’ta, Silvan’da özerklik ilanını bir halk hareketine dönüştürme, yani bu ilçelerdeki sivilleri de sokağa dökmeye çalıştı.

Verilmek istenen görüntü “yerel halkla devletin güvenlik güçleri karşı karşıya getirmekti.”

Bunu başaramadı.

Halk sokağa dökülmedi.

2 yıldır tadını aldığı “kansız” dönemin sürmesini istiyordu.

“Özerk bölge, kantonlaşma” gibi Türkiye’den kopma projelerine çoğunlukla karşıydı.

Kandil’dekiler bunu gördüler ve özerk bölge oluşturmak için gençlik örgütleriyle birlikte yığınak yaptığı ilçelerde “B” planını uygulamaya koydular.

Kendilerine kesin bağlılık göstermeyen halkı ezerek, onlara baskı yaparak, yıldırarak, korkutarak “göçe zorlamak...”

Böylece nüfuslarını büyük ölçüde yitirmiş bulunan o stratejik ilçelerde sadece kendilerine yüzde 100 bağlı gördüklerini bırakmak.

Silvan’da 10 gündür yaşanan dehşetin arkasında bu amaç var.

Daha önce ve hâlâ Suriye’de egemen olduğu ve kantonlaştığı coğrafyalarda PYD’nin de yaptığı budur.

Arapları, Türkmenleri baskıyla, şiddetle, korkutarak, yıldırarak, bıktırarak göçe zorlamak...

Kantonları, artık çok küçük oranlarda kalan Arap ve Türkmen azınlıklarının üstünde büyük çoğunluğu Kürt olan “monoblok” demografik yapıya evirmek.

Aradaki fark “PYD, kantonlardaki Türkmenleri ve Arapları gönderdi... PKK başta Silvan olmak üzere özerk yönetimlere dönüştürmek istediği ilçelerde kendilerinden olmayan Kürtleri sürüyor.”

.........................

“Derin proje” budur.

Güvenlik güçleri bir yandan Silvan’daki PKK’lıları ve gençlik örgütlenmesini etkisiz hale getirmeye çalışırken, yani TC egemenliğini her santimetrekare vatan toprağında vurgulamayı hedeflerken aynı zamanda oradaki PKK’ya yakınlık duymayan Kürt vatandaşları da korumaya almayı hedefliyor.

PKK ve uzantısı gençlik örgütlerinin baskısından kurtarmak amaçlı bir operasyon.

Çatışmalar ilk başladığında Murat Karayılan’ın öfkeli sesi kaydedilmişti ve yayınlanmıştı:

“Biz onlara halkı ezin dedik ama onlar halkı bize düşman ettiler.

Buzdolabındaki çocuk cesedi olacak şey mi?”

Söylemdeki “halkı ezin” kelimelerine dikkat...

Yani...

“Bizden olmayanları, ezin, yıldırın, korkutun, çaresiz bırakın ki göçsünler...”

............................

Güvenlik güçleri dağda, kırsalda terör örgütleriyle mücadelede tecrübe kazanmışlardı.

Ama...

Şehir çatışmaları çok farklı.

Öncelikle kadınıyla, çocuğuyla, büyüğüyle hiç günahı olmayan halkı gözetmek, onlara zarar vermeden silahlı PKK’lıları çekip almak çok zorlu, çetin, ayrıntı ve seçme odaklı ince ayarlı savaşı mı gerektiriyor?

Şehitlere rahmet, yaralılara şifa diliyorum.

Milliyet