Aşağıdaki notlar Ümit Akdemir’in telefonla aldığı bilgiler.

BAŞARISIZLIĞIN NEDENLERİ

1-Askerlerin milimi milimine görevlerini yapmaması. Kendilerine verilen projeleri uygulamakta gecikmeleri. Burada Fetullah “Çünkü umumî işlek yoldan gitmediler, âlemin gitmediği bir yol takip ettiler” diyerek darbe girişimindeki stratejik ve taktik hatalara dikkat çekiyor. Umumi işlek yol neydi ona değinmiyor.

2-Allah rızası için değil makam ve mevki için yola çıktılar. Allah onlara yardım etmedi.

3- Şom ağızlının yazıları tereddüte mahal verdi, birçok arkadaşımız beklemeye durdu ve işin seyrini bekledi. (Şom ağızlıdan benimle Ümit’i kastediyor. Tabii bir de “Tavuk tarda sayılır, cemaatçi askerlere son uyarı” vb. yazılarımı)

4-Kendi aralarındaki toplantılarında, hazırlıkların bilindiğine dair yazılar yazılmasından endişeye kapıldılar ve bu durum ihbarın yapılmasının sağlanmasına vesile oldu. Katılım azaldı. Oysa Allah’tan gelen mesajların yanında, bir de mesmûâta (işitilenler) dair kulaklarını açmalıydılar. Kulakları açılınca gözleri de açılacaktı.

İyi ki de kulaklarını “mesmûâta” açmışlar da işittiklerinin ciddi olduğunu anlayıp devletin yanında yer almışlar, CIA-BND emrindeki hain bir şerefsiz yerine.

KÖYÜNDEKİ EVİNE EL KONULMASI MORALİNİ BOZMUŞ

FETÖ elebaşı son konuşmasında umudunu hayli tüketmiş görünüyor.

Bu umutsuzluğunun nedenini de konuşmanın ortalarında anlıyoruz.

Doğup büyüdüğü ve daha sonra restore ettirdiği Erzurum’un Korucuk köyündeki evine el konulmasını “Benim yerimde hadi siz olun sabredin” diye anlatıyor. Ona göre böyle şeyleri ne Ramses, ne Sezar, ne de Hitler yapmıştı. Burada “Bakın Lenin yapmış olabilir” diyor.

27 Mayıs darbesinde, 12 Mart darbesinde ve 12 Eylül darbesinde bile böyle şeyler yapılmadığını, hapse düşseler bile fiske-tokat vurulmadığını, en azından yemek verdiklerini de ekliyor.

Ümit Akdemir FETÖ’cülerin zamanında Korucuk köyünde arsalar alıp tesisler yaptırdıklarını anlatıyor. Bir yurt yapılmış. Sonra Fetullah’ın 3. sınıfa kadar okuduğu okulu da devletten alıp şakirtlerin yetişmesi için bir eğitim yerine dönüştürmüşler. 

Tüm bu tesisler Gülen Eğitim ve Araştırma Vakfına devrediliyor. O vakitler cemaatin içinde olan Ümit de Erzurumlu olduğundan o vakfın müdürlüğüne getiriliyor. Ümit daha evvel de anlattığım üzere 2011 yılından itibaren arıza vermeye başlayınca yavaş yavaş tecrit ediliyor, en sonunda o da 2012’nin sonuna doğru tamamen kopuyor.

Dediğim gibi Ümit Akdemir orada müdür olduğundan Fetullahçıların Korucuk’taki binaları sanki Kâbe gibi tavaf ettiklerini ve kutsadıklarını, üst düzey isimlerin gelip kamp kurduklarını, toplantılar yaptıklarını anlatıyor. Yazılarıma kaynaklık eden Ümit Akdemir’in meselelerle ilgili derinlemesine bilgi sahibi olmasının sebebi buradaki tanıklıkları.

HİCRET VE GAYBUBET

FETÖ elebaşının artık morali öylesine bozuk ki, umutsuz biçimde, ilk kez gizlemeden, açık açık içinde bulundukları zor durumu anlatıyor.

Öyle ki FETÖ elemanlarına bol bol sabır, hicret ve gaybubet öneriyor. Gaybubet kaybolmak, saklanmak, göz önünde olmamak anlamına geliyor.

Aslında çok derin anlamları olan hicret, Fetullah’ın dilinde “Yurt dışına sıvışmanın yollarını arayın” anlamına dönüşmüş.

Ama önemli olan “hicret” için önerdiği ülkeler. Sanmayın ki İslam ülkeleri. Şaşıracaksınız ama aralarında Batı ülkeleri de yok. Sanırım orada istiap haddi doldu. Bir de Batılı yöneticiler de onlara “Artık yeter adamlarınız gelip durmasın, Türkiye bastırıp duruyor, başka ülkelere yönlendirin” demiş olmalı.

KANADA, ARJANTİN, BREZİLYA YA DA ŞİLİ

İşte bu yüzden Fetullah konuşmasında emrindeki koyunlara “Kanada mı olur, Brezilya mı, Arjantin mi yoksa Şili mi?” diye gidilecek ülkelerin ipuçlarını verdikten sonra oralarda yaşamaları için âdeta “yaşam koçluğu” yapıyor. “Başlangıçta çok ıstırap çekersin” dedikten sonra aralarında üç beş kuruş toplamalarını, eşlerine yemek kültürlerine dair bir şeyler yaptırarak para kazanmalarını, kimilerinin de oradan buradan para bulup edindikleri bir arabayla dolmuşçuluk yapabileceklerini verdiği örneklerle anlatıyor.

FETÖ elebaşı; son yüz yılın belki de bin yılın en büyük vatan haini için yolun sonu göründü. Adamlarını kurtarmaya çalışıyor. Onlara tavsiye ettiği ülkelerin Nazilerin İkinci Dünya savaşı yenilgisinin ardından kaçıp gaybubet ettikleri ülkeler olması ne ilginç değil mi?

O kaşar Nazilerin çoğu, tek tek yakalanmıştı gaybubet ettikleri inlerinde.

Üstelik dünya eskisi gibi değil, daha küçük, mesafeler yakın ve çok daha bilinebilir.

Dahası bu ülkeleri bizim Türkler de çok severler, gider ve gelirler.

Türkiye
25 Temmuz 2017