Kamudaki araç israfını ve bunu gizli saklı yapmanın yöntemini yazdım ya; yüzlerce mail, onlarca örnek.
İhbar, şikayet, mağduriyet.
Mesela biri:
“Fatih Bey merhaba,
Dünkü yazınıza katılmamak elde değil. Çok iyi bir tespit yapmışsınız ‘ihale şartnamesine’ bile yazılır hale gelen araç konusunu. En çok bedelle ihale yapan genel müdürlerden birinin ihaleleri misal. Bürokratına diyorsun ‘Abi bu devirde böyle bir araç (Audi A8 Long) almasaydınız keşke genel müdüre’ diye. Pişkin pişkin cevaplıyor; ‘Araç müteahhite aldırılıyor, devletin cebinden değil’. Karşısındakini ya salak zannediyor ya da kendisi salak, başka bir açıklaması yok.” Diyor.
Bir başkası ise daha da vahim:
“Fatih Bey merhaba,
2015-2018 yılları arasında İSKİ’ye ait atık su arıtma tesislerinden birinde özel bir yabancı firmanın elektrik bakım mühendisi olarak çalıştıktan sonra iş sonu nedeniyle İstanbul'dan ayrıldım ve şu an yurt dışında farklı projelerde çalışmaya devam ediyorum. Size yazınızla ilgili birkaç örnek de ben vermek istiyorum. Araçlar aynen sizin dediğiniz gibi yüklenici firmalar tarafından tahsis edilir, yakıtları doldurulur, temizliği yaptırılır. Ancak bu kadarı yetmez! En iyi ve en son model oyun laptopları ihale şartnamesine mutlaka eklenir (tabii adı oyun laptopu olarak değil, saha bilgisayarıdır:) ), ihaleyi kazanan firma, müdürlere mutlaka güzel bir cep telefonu hediye(!) eder, müdürlerin odasında bazen televizyon veya projeksiyon eksiktir, normalde toplantı odalarında bulunur bunlar ama müdürün odasına da iyi gider. Bunlar tamam olduktan sonra firma çalışmaya başlayabilir. Aradan bir süre geçer, müdürlerin evinde veya bahçelerinde tadilat işleri vardır.
Kim yapacak?
Ya tesislerde veya firmaların bünyesinde çok iyi badana ustası elektrik-su tesisatçısı, marangoz vs. ustalar var hemen gönderilirler.
Benim çok başıma gelmiştir bu Fatih Bey, mesela tesiste arıza var, harıl harıl herkes dört bir yandan çalışıyorken müdür arar beni, der ki; ‘Şu ustayı hemen idareye gönder’. Ya neden? Yoğunuz falan, ya sen onu gönder hemen müdürün veya başkanın artık her kimse evine gitmesi lazım, 1 hafta boyunca eleman gelmez gelemez, ayrıca evdeki tadilatta malzeme lazım kim alacak? Koskoca müdür mü alacak? Usta listeyi gönderir bana, sipariş edeceğim ama kendi sistemimize bir açıklama yazmam lazım, kendi müdürüme sorarım. Müdür mecburen der ki, ‘Yaz saha geneli kullanılacak…’ Aslında bunlar hiçbir şey Fatih Bey. Asıl olay iş sonunda dönüyor. İhale bitiminde işi devredeceksiniz, öyle kolay mı! Eğer müdürlerin, başkanların gönlünü hoş edemezseniz işinizi mükemmel yapsanız dahi o iş bitmez. Bunun gibi daha nicesi. Velhasıl biz bu tür problemleri inanıyorum ki sadece ve sadece eğitimle çözebiliriz. Eğitimden kastım ahlaklı insan, dürüst insan yetiştirmek. O makamlara ve koltuklara biri gidiyor, diğeri geliyor.
yazının devamı
İhbar, şikayet, mağduriyet.
Mesela biri:
“Fatih Bey merhaba,
Dünkü yazınıza katılmamak elde değil. Çok iyi bir tespit yapmışsınız ‘ihale şartnamesine’ bile yazılır hale gelen araç konusunu. En çok bedelle ihale yapan genel müdürlerden birinin ihaleleri misal. Bürokratına diyorsun ‘Abi bu devirde böyle bir araç (Audi A8 Long) almasaydınız keşke genel müdüre’ diye. Pişkin pişkin cevaplıyor; ‘Araç müteahhite aldırılıyor, devletin cebinden değil’. Karşısındakini ya salak zannediyor ya da kendisi salak, başka bir açıklaması yok.” Diyor.
Bir başkası ise daha da vahim:
“Fatih Bey merhaba,2015-2018 yılları arasında İSKİ’ye ait atık su arıtma tesislerinden birinde özel bir yabancı firmanın elektrik bakım mühendisi olarak çalıştıktan sonra iş sonu nedeniyle İstanbul'dan ayrıldım ve şu an yurt dışında farklı projelerde çalışmaya devam ediyorum. Size yazınızla ilgili birkaç örnek de ben vermek istiyorum. Araçlar aynen sizin dediğiniz gibi yüklenici firmalar tarafından tahsis edilir, yakıtları doldurulur, temizliği yaptırılır. Ancak bu kadarı yetmez! En iyi ve en son model oyun laptopları ihale şartnamesine mutlaka eklenir (tabii adı oyun laptopu olarak değil, saha bilgisayarıdır:) ), ihaleyi kazanan firma, müdürlere mutlaka güzel bir cep telefonu hediye(!) eder, müdürlerin odasında bazen televizyon veya projeksiyon eksiktir, normalde toplantı odalarında bulunur bunlar ama müdürün odasına da iyi gider. Bunlar tamam olduktan sonra firma çalışmaya başlayabilir. Aradan bir süre geçer, müdürlerin evinde veya bahçelerinde tadilat işleri vardır.
Kim yapacak?
Ya tesislerde veya firmaların bünyesinde çok iyi badana ustası elektrik-su tesisatçısı, marangoz vs. ustalar var hemen gönderilirler.Benim çok başıma gelmiştir bu Fatih Bey, mesela tesiste arıza var, harıl harıl herkes dört bir yandan çalışıyorken müdür arar beni, der ki; ‘Şu ustayı hemen idareye gönder’. Ya neden? Yoğunuz falan, ya sen onu gönder hemen müdürün veya başkanın artık her kimse evine gitmesi lazım, 1 hafta boyunca eleman gelmez gelemez, ayrıca evdeki tadilatta malzeme lazım kim alacak? Koskoca müdür mü alacak? Usta listeyi gönderir bana, sipariş edeceğim ama kendi sistemimize bir açıklama yazmam lazım, kendi müdürüme sorarım. Müdür mecburen der ki, ‘Yaz saha geneli kullanılacak…’ Aslında bunlar hiçbir şey Fatih Bey. Asıl olay iş sonunda dönüyor. İhale bitiminde işi devredeceksiniz, öyle kolay mı! Eğer müdürlerin, başkanların gönlünü hoş edemezseniz işinizi mükemmel yapsanız dahi o iş bitmez. Bunun gibi daha nicesi. Velhasıl biz bu tür problemleri inanıyorum ki sadece ve sadece eğitimle çözebiliriz. Eğitimden kastım ahlaklı insan, dürüst insan yetiştirmek. O makamlara ve koltuklara biri gidiyor, diğeri geliyor.
yazının devamı
- YORUMLAR
-
mehmet
10 Temmuz 2019çok dürüsüt? bir adamdan dürüstlükle ilgili bir yazı
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.