Geçtiğimiz şubat ayında üst üste iki yazıda yorumlarına yer verdiğim CHP’li üst düzey isim, ne dediyse çıktı. “Şaibeli kurultay” iddiaları henüz bir tanığın iddiaları üzerinden tartışılırken, 11 Şubat 2025 günü yaptığımız uzun konuşmada kaynağım özetle şunları söylemişti:
- “Delegenin yarısı ‘şaibe var’ der.”
- “O delegelerin çocukları belediyelerde çalışıyor.”
- “Özgür Bey, Ekrem Beyi sırtından atıyor.”
- “Kongre iptal olmaz.”
Bu tespitlerin üzerinden üç ay geçti. Kurultaydaki şaibeleri geri planda bırakan olağanüstü gelişmeler yaşandı. İBB ve Ekrem İmamoğlu merkezli yolsuzluk ve terör soruşturmaları başladı. İmamoğlu ve çok sayıda kurmayı, İBB çalışanı, iş adamları çeşitli suçlamalarla tutuklandılar. Her gün her saat ortaya yeni bilgiler, vahim iddialar saçılıyor.
Bu arada Özgür Özel’in, Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı kazandığı CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'na dair delege satın alma soruşturması da derinleşti. Savcılık çok sayıda yeni tanığın ifadesini aldı. İtiraflar da beraberinde geldi. Yeni Şafak’tan önceki gün ve dün iki çarpıcı haber yayımlandı.
Aybike Eroğlu imzalı habere göre, kurultaydaki şaibenin bizzat tanığı olan 3 kritik isim, delegelere para ve market kartı dağıtıldığını, imzaların menfaat karşılığı toplandığını, bazı isimlerin şantajla yönlendirildiğini soruşturmayı yürüten savcıya anlatmıştı.
Kurultaydan 1 hafta önce İstanbul’a davet edildiğini söyleyen CHP 37'nci Dönem Bitlis İl Başkanı Veysi Uyanık, CVK Park Boshphorus Hotel’de Ekrem İmamoğlu, CHP Milletvekili Özgür Karabat ve CHP’li Meclis Üyesi Metin Kaya ile toplantı yaptıklarını İmamoğlu’nun kendisinden Bitlis, Doğu ve Güneydoğu illerindeki delegeleri Özel lehine ikna etmesini istediğini itiraf etti ve karşılığında TBMM’ye giderek Özgür Karabat’ın odasında görüştüğünün detaylarını paylaştı: “Ben ‘Delegelere Özgür Özel’e oy vermeleri karşılığında ne vereceksiniz’ diye açıkça sordum. Karabat içinde 100 bin TL olan kargo poşetini delegelere dağıtmam üzere bana verdi.”
Önceki günkü haberden bir detay daha var ki, 38’inci Kurultay’ın sonucunun son akşam Ankara’daki bir pavyonda değiştirildiğini ortaya koydu. CHP’nin Erzurum Uzundere İlçe Başkanı Yusuf Gögerkaya soruşturmayı yürüten savcıya şunları söyledi: Kurultaydan 1 gün önce Ankara’da bir pavyona gittik. Alkol alıp eğlendik. Saat 02:00 civarı Serhat Can Eş (CHP Erzurum İl Başkanı), bizi dışarı çağırdı. ‘Benim imzalarınızı alıp bir yere göndermem lazım’ dedi. Cebinden para çıkardı, bana 1000 dolar uzattı. İleride delil olarak kullanmak amacıyla aldım. Bu parayı hiç kullanmadım.” diye konuştu.
Yusuf Gökerkaya’nın verdiği şu bilgi işin içine medyayı ve İmamoğlu yandaşı gazetecileri de sokuyor. Çünkü Gökerkaya, beraberindeki diğer delegelerin Özgür Özel’e destek olduklarını ilan ettikleri evrakı 20 dakika sonra gazeteci Şaban Sevinç sosyal medyasından paylaştığını da söylüyor.
Şaban Sevinç o paylaşımı yapmış. Hem de son dakika gelişmesi olarak: “CHP Erzurum’un 3 Kurultay delegesi Kemal Kılıçdaroğlu için verdikleri imzaları geri çekti. Bu delegeler önceki gün Genel Merkezde Kılıçdaroğlu ile fotoğraf çektirmişti.”
Detaylı yazıyorum, çünkü meseleyi bir noktaya getireceğim.
Bir kaynağım, Şaban Sevinç ve İmamoğlu’na yakın bazı gazetecilerin yaptığı bu anlık destek paylaşımlarının delege üzerinde baskı kurma aracı olarak kullanıldığını ve bunda da başarılı olunduğunu söyledi. Delegeyi yoldan çevirme sistematiği şöyle işlemiş: “Bak, Erzurum delegeleri Kılıçdaroğlu’na verdikleri desteği geri çektiler. Yarın Özgür Özel’e oy verecekler. Üstelik bu işten maddi kazançları olacak. Görülüyor ki Kılıçdaroğlu kaybedecek. Siz de teklif edilen paradan olacaksınız.”
Gayet mantıklı. Şaban Sevinç ve diğer gazetecilerin bu rollerinden haberleri var mıydı bilmiyoruz. Lakin pavyon masalarında, para karşılığı attırılan imzaların anlık olarak önlerine düştüğü bir ağın içinde oldukları kesin.
Çünkü ne olduysa o gece oldu. Hatırlayalım. Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için 771 delege imza vermişti. Ancak Kılıçdaroğlu’na ilk turda 664 oy çıkmıştı. Özgür Özel’in adaylığı için 600 imza toplanmasına rağmen ilk turda 682 oy almıştı. İşte o gece, pavyon masalarında, restoranlarda çok sayıda delege para karşılığında transfer edildi. Yani CHP delegeleri olarak oylarını “nakite” çevirdiler.
Gelelim Yeni Şafak’ta dün yayımlanan Oğuzhan Ürüşan imzalı habere… “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, kurultaydan sonra 124 delegenin yakınlarının CHP’li belediyelerde işe yerleştirildiğini tespit etti. Delegelere para dağıtmak için açılan döviz bürolarının da görüntülerine ulaşıldı. Kayıtlarda çantalarla para taşındığı görülüyor.”
Haberin spotunu okurken, “kaç kişinin uykuları kaçacak, kaç kişi daha itirafçı olacak acaba” dedim. Çünkü Muş’ta yaşarken, delege abisinin oyu karşılığında kurultaydan sonra İSKİ’de işbaşı yapan kız kardeşe kadar tespit etmişti savcılık.
Zaten, Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve bazı gazetecilerle birlikte 86 kişinin şüpheli sıfatıyla ifadelerinin alınmaya başlandı. Bazı isimler, şaibenin “para verme” trafiğinden, bazı isimler de “dağıtılan parayı alma” biçiminden sorgulanacaklar. Bu arada üç ya önce “tek kişinin iddialarıyla soruşturma mı olur” eleştirileri yapılıyordu. Şimdi ise ifade ve ifşa için sıraya girenler olduğu konuşuluyor. Yani CHP’nin içinde kaynayan kazan adliye koridorlarına taşıyor.
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.