SİYASET

Ersin Çelik : 35 yıllık hafıza IŞİD'le silinir mi?

Tarih
13 Ağustos 2015
İzlenme
2573 Kişi

13 Ağustos 2015

IŞİD mi, PKK mı? Soru gayet net, yanıtının da en az bu kadar net olması gerekiyor.

PKK ve bağlı örgütleri ne zaman bir saldırı düzenlese, savunucuları ve konjonktürel destekçileri, yitip giden canları bırakıp; eli, vicdanı, düşüncesi ve hedefi kanlı bu teröristleri lanetleyenleri 'IŞİD yanlısı' olmakla itham ediyor.

Sosyal medya tabanlı bu linç kültürü, PKK'ya toz kondurmamak için türlü yayın manevraları yapan medya organları tarafından da “terör saldırısı (PKK) demeyelim, emin değiliz" hassasiyeti ile destekleniyor.

Görünen o ki, PKK şu günlerde direkt ya da dolaylı yoldan, bu güne dek hiç görmediği kadar destek görüyor Türkiye'de. Eline her gün başka bir masumun kanını bulaştırsa da, dünün devletçi gazeteleri, yazarları ve aydınları tarafından adeta kutsanıyor. Bir zamanlar 'gerilla' kelimesini bile hazmedemeyen Beyaz Türkler, 'dağlara izmarit atmayan teröristler'in belgeselini festivalde göstermeyenlere karşı 'fikir özgürlüğü' savaşı açıyor.

35 yıldır bu ülkenin askerine kurşun sıkan, Diyarbakır'da parkta oyun oynayan çocukları tüp bombası ile parçalayan, Başbağlar'da köy meydanına topladığı 33 erkeği kurşuna dizen katiller sürüsünü savunmamızı istiyorlar. Neden? Başka bir katiller sürüsü olan IŞİD ile çarpıştıkları için. Ayn el Arab'da (Kobani) yaşananlar tam anlamıyla böyle bir sonucu doğurmadı mı?

“İkisine de hayır" deme şansı vermiyorlar. IŞİD'i tekfir etmeyi yeterli görmediklerinden olsa gerek, PKK için de hoşgörü kapısı açılmasını istiyorlar. Daha dün binlerce Boşnak'ı katleden Sırp çetniklerini soktukları o hoşgörü kapısından şimdi PKK'yı geçirmek istiyorlar.

AK Parti'ye oy verenleri, sakal bırakanları, camiye gidenleri, “bebek katili PKK" diyenleri tek kalemde IŞİD'çi ilan ediyorlar.

Ümmetçilik yapan, İHH'ya bağış toplayan, “Esed gitsin" diyen, Mursi'yi unutmayan, aklına geldikçe Esma'ya ağlayan, Hamas'a ve Gazze'ye selam gönderen kimi görürlerse sosyal medyada linçe boğuyorlar. IŞİD'in masumların boğazına dayadığı bıçak gibi kesiyor satırları..

Evinde uyuyan polisleri kafalarından kurşunlayarak infaz edip, IŞİD imzalı katliamlar ile arınıyorlar arsızca.

Bomba yüklü araçlar ile karakollara saldırıp, her biri canlı bomba olan IŞİD'lilerin vicdansızlığı ile vicdan yapıyorlar.

Oysa bu toplum, PKK'yı 35 yıldır tanıyor ve beşikteki emzikli bebekleri hiç gözünü kırpmadan öldürdüğünü bildiği için IŞİD'e şaşıramıyor. Aralarında simgesel farkların dışında ayrım yapacak başka bir özelliklerinin olmadığını da çok iyi biliyorlar.

Kan donduran cinayetler işlenirken "Allah" denilmemesi, öldürenin sakallı olmaması ve siyah değil de toprak rengi kıyafet giyilmesini saymazsak bu katiller sürüsü aynı değil mi? İnsanlığı katletmiyorlar mı?

Bu iki kanlı yol; Suriyeli Nusayri TIR şoförünün, Gaziosmanpaşa'daki sakallı abinin, Rojovalı Kürt'ün ve Şanlıurfa'da görevli polis memurunun son nefesinde birleşmiyor mu? Boğazları kesilerek ya da ensesinden kurşunlanarak can veren bu masumlar, en büyük ortak yönünü oluşturmuyor mu IŞİD ile PKK'nın?

Yıllardır kendi halkına da kan kusturan, hayatının baharındaki Kürt çocuklarını ailelerinden koparıp önce dağa sonra ölüme gönderen bir örgütü, içinden doğduğu halkı kılıçtan geçiren IŞİD'ten ayırt etmemizi, farklı konumlandırmamızı istiyorlar.

PKK'nın en son şehit ettiği askerlerden Abdulkadir Pektaş'ın ana dili Kürtçeydi mesela. Tabutu başındaki annesinin “Ben de Kürdüm, ben de Diyarbakırlıyım" ağıtı, IŞİD'in boğazını keserken kelime-i şehadet getiren mazlumların hiç duyulmayan feryadıydı oysa.

İki yıl boyunca IŞİD'in Irak ile Suriye topraklarındaki katliam görüntülerini hiçbir sansürden geçirmeden toplumun gözlerine sokanlar, şimdi bizden 35 yıllık PKK hafızamızı silmemizi istiyor.

Yani IŞİD'i gösterip, PKK'ya kucak açılmasını dayatıyorlar.

Neden mi?

Gezi'de iktidardan indiremedikleri siyaset kurumuna bu sefer terör örgütlerinin de desteği ile tam teşekküllü savaş açacaklar. Arzuladıkları bütünlüğün sağlanması için de solcu, ulusalcı, sosyalist ve Kemalist kitlenin hatta muhafazakar ailelerin muhalif çocuklarının PKK'yı 'kırmızı çizgi' olmaktan çıkarması gerekiyor. İçinde bulunduğumuz coğrafyanın sınırları, haritaları, taşeron örgütler eliyle değişirken, IŞİD üzerine düşeni fazlası ile yapıyor zaten.

Yenişafak

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER