SİYASET

Ergün Diler : Türkiye'nin savaşı

Tarih
08 Mart 2016
İzlenme
8407 Kişi

Değişen dengeler, değişen kurguları ve ittifakları da beraberinde getiriyor. Ne Türkiye'ye, ne de bölgeye yerel gözlükle bakmayı tercih ederim! Bilirim ki DENGELER GÜÇ MERKEZLERİ arasında kurulur.
Ya da yıkılır. Türkiye, kilit bir ülke...
Kimin yanında olursa o bir adım öne geçer. Bu yer değiştirme, rota belirleme sadece bölge için değil dünya için de sancılı olur. Zaten bizim içeride yaşadığımız her sıkıntının arkasında Ankara'nın dünyadaki yeri yatıyordu. Biz bunu görecek siyasetçileri bulamayınca adamlar gelip DARBE ile istediklerini yaptı...
Hem de kaç kez... Şimdi ise ilk kez BAMBAŞKA şeyler oluyor... Hem de çok başka! Açalım...
Erdoğan iktidar olduktan sonra hem Türkiye'yi, hem bölgeyi kucaklayan bir lider olduğunu kısa zamanda gösterdi.
Kürt meselesi çözülmeden ülkenin nefes alamayacağını biliyordu. Masayı kurdu!
Daha 2005'te temaslar başladı. Daha o tarihlerde görüşmelerde yer alacak isimler, MİT'çiler PARALEL tarafından izleniyor ve NOT alınıyordu. Şimdi de öyle! Ankara çözüm için OSLO'da masayı kurdu. Sızdıran İNGİLİZLER'di! Çözüm istemiyorlardı. Çözmek demek bölgeye yayılmak, daha büyük olmak, daha etkili olmak ve bu çağın imparatorluğunu kurmak demekti. İstememeleri doğaldı.
Avrupa da bizi "Kürtler'i almadan gelin!" diye uyarıyordu. Bu halimizle bir bütün olarak girdiğimizde AVRUPA içinde İngiltere-Türkiye ikilisi ağır basacak ve Almanya-Fransa ittifakı gücünü yitirecekti. Türkiye'nin içindeki Londra lobisini biliyorlar ve bundan korkuyorlardı. Bu nedenle hep "HAYIR" dediler. DARBELER de hep Türkiye'nin dünya üzerindeki KOORDİNATLARI ile ilgiliydi. 1960'ta İngilizler ABD ağırlığını görünce gelip gerekeni yaptı.
Bizi kimseye bırakmak istemediler. 7 Şubat'ta MİT'çilerin alınmak istenmesi, İran bahanesiyle Ankara'ya çullanılmak istenmesi, 17-25 Aralık ve daha nice operasyon Ankara'nın bölgede kendi başına ROL almak istemesi yüzünden gerçekleşti. Biz bildiğimizi yaptık, onlar da ESKİ DARBE YÖNTEMLERİ dışında yeni modellerle geldi.
Hep üniformalı birilerini görecek, tank sesiyle uyanacak değildik ya! Başka türlü oldu! Ama başaramadılar. Bu Ankara'yı kendine getirdi. Ya yeni bir yol bulunacaktı ya da yeni bir yol yapılacaktı...
Ruslar'ın gelip sınırımızın aşağısına yerleşmesi, Amerika'nın buna "Olur!" vermesi, aralıksız bombardımanlarla Müslümanlar'ın yollara düşmesi, Ege'yi geçip Avrupa'ya gitmek istemesi modern çağın KAVİMLER GÖÇÜNÜ başlattı.
Moskova-Washington zaten Avrupa Birliği'ni yıkmak istediği için bazen Charlie Hebdo ile bazen Paris katliamı ile daha çok da GÖÇMENLERLE geliyorlardı.
Ancak göçmenler durdurulamıyordu! Çare tekti. Ankara ile oturup anlaşmak. Bize yıllarca VİZE ŞİDDETİ uygulayan Avrupa, MİT'in yönettiği AFRİKALI göçmenler üzerinden gerekli uyarıyı almamıştı.
Ama Rus-ABD ortak yapımı Suriye planı tıkır tıkır işledi. Türkler'i yanında görmek istemeyenler yüzbinlerce Suriyeli ile burun burunaydı. Bu Avrupa'nın dağılması, çökmesi ve saldırılara karşı savunmasız hale gelmesi demekti. Bir şeyler yapmaları gerekiyordu. Çare Ankara'ydı. Koşup her hafta buraya geldiler. Merkel neredeyse buradan ev tutacaktı. Yıkılmamak için hamle yapmaları gerekiyordu. Hem insan göçü duracak hem de Avrupa'nın sınırlarını Halep'e kadar genişleteceklerdi. Niyetleri buydu.
Ama korkuları vardı. Türkiye'nin onların gücünü alarak fırlamasından çekiniyorlardı!
Malum OSMANLI korkusu! Kontrolden çıkıp ummadıkları kadar ileri gideceğimizi ŞIKLAR arasında en tepeye yazıyorlardı.
Avrupa "geleceğinin" işaretlerini çok önceden verdi! DHKP/C'li İSMAİL AKKOL'un Yunanistan'dan çıkarılması, anında haber verilmesi ve yakalanması hesaba dahildi. Bunu PKK'lılar izleyecekti.
İçlerinde tutup bize karşı büyüttükleri unsurlardan bir bir kurtulacaklardı.
Mecburdular. Suriye akıllarını başlarına getirdi...
Bu bizim ve Avrupa açısından anlamlı kısmı... Bir de Amerika-Rusya ittifakının olaya bakışı var! Erdoğan'ın ay sonunda yapacağı ABD ziyareti bence şimdiye kadar yapılanların en değerlisi... Eğer Washington KÜRT KARTI konusunda Ankara'ya yanaşmazsa iplerin tamamen kopma ihtimali var. Moskova zaten kendi İSTİHBARATI ile bölgeyi PATLAYICI DEPOSUNA çevirmiş durumda. PKKYPG onlar için biçilmiş kaftan! Alıp kullanacaklar. Amerika da KOBANİ'ye ÜS KURMAK için harekete geçti bile...
Özel temsilcilerin, özel komutanların bölgede cirit attığı herkesin bildiği bir SIR!
PYD'nin çatısı altındaki binlerce eli silahlı adam hemen kapımızın dibinde! Arkasında önce Esad, sonra İran, Rusya ve Amerika var! Gelişmeler Avrupa'ya yakın olan İran ile Türkiye'nin rolleri değiştirdiğine işaret ediyor... Tabii ki son nokta henüz konulmuş değil...
Ama Türkiye'nin dünyadaki yer değişimi her zaman sancılı olmuştur. Uzaktan izlenecek bir değişim değildir bu! Kimse de izlemez. İzlemeyecek de... Terörü kullanan büyük güçler Fransa'yı Avrupa'yı nasıl sarsıyorsa bizi de yaralamak isteyecektir...
Metodları bu! Gelmek için en uygun zamanı bekleyeceklerdir! Ankara saldırısı ortada!
Avrupa'ya yaklaşan Türkiye'nin ya da Avrupa'nın kendisine yaklaşmasına izin veren Ankara'nın rakipleri istesek de istemesek de Washington-Moskova hattı! Size garip gelecek ama bu CHP ile MHP'nin de gücünü büyütmesi ve etki alanını artırması demektir.
Bir anlamda İKTİDAR ORTAĞI OLACAKLARDIR... Kemal Bey'in de Devlet Bey'in de AVRUPA ile ilişkileri son derece sıcaktır... Eğer Avrupa ile bütünleşme olursa bu HDP dışında Amerika ile teması olan siyasi hareketin kalmadığını gösterir. İnönü ne demişti: "Yeni bir dünya kurulur ve Türkiye de oradaki yerini alır..." Bu söz Amerika'ya karşı söylenmişti. "Yalnız değiliz, istersek Avrupa'yı yanımıza alırız" anlamına geliyordu. Çünkü dünyada Amerika-Rusya ve Avrupa ekseninden başka GÜÇ MERKEZİ yoktu. Avrupa'nın da umudu ve çıkış yolu bizdik, Amerika'nın da...
Bunu herkes bilir. Bu nedenle yer değiştirmeler çok kolay olmaz! Doğum sancısı çekilir. Ama sonuçta Türkiye'nin bulunduğu yer ipi göğüsler! Bunun böyle bilinmesinde fayda var! Ama sancılar da olacaktır... Sonuçta Avrupa, yanına almak istediği Türkiye ile ABD-Rusya ittifakına kafa tutacaktır... Bu içeride ve dışarıda dengelerin değişmesi, yepyeni bir oyunun başlaması demektir.. Amerika'da asla ve kat'a Türkiye'yi kaybetmeyi göze alamayacaktır... Eğer Avrupa Türkler'e vizesiz dönemi başlatırsa Washington kesinlikle cevap verecektir! Türkiye dengeyi değiştirecek tek aktördür! Ankara için savaşanları yakında göreceğiz. Hem içeride hem dışarıda... Bütün İşaretler bu yönde.... Ankara oyun içine başka bir oyun kurarak büyüklüğünü yine gösterdi! Kendi ağırlığını, tarihini, gücünü unutmadığını ilan etti. Bizimle ilgili hesabı olanların da hatırlamasını sağladı! Türk aklı işte!
Bekleyelim görelim...

NOT: Amerika'dan yeni ve garip bir hamle geldi. Daha önce Tayyip Bey'in hastalığa ne zaman yenik düşeceğini öğrenmeye çalışan ABD'nin Ankara eski Büyükelçisi Ricciardone şimdi Kahire'ye gidiyor. Üniversite rektörlüğü için...
Bizim eski büyükelçi Kahire Amerikan Üniversitesi'nin 12. rektörü olacak.
Devrik lider Mübarek'in iki oğlu da bu üniversiteden mezun. Yardımcıların çoğu da öyle... Tanınmış çok ama çok fazla isim var. Mesela Rania El Abdullah, yani Ürdün Kraliçesi de bu okuldan. Ama daha ilginci var! Thomas Friedman... Bu kadar da değil üstelik. CIA BAŞKANI John O. Brennan da buradan! Bakın kimlerin mezun olduğunu görürsünüz! Mesaj ilginç! Düşünün bakalım!

Takvim
8 Mart 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER