SİYASET

Ergün Diler : Son model

Tarih
13 Ocak 2016
İzlenme
6862 Kişi

MODEL kurmak için hiç uğraşmadık. Aldığımız her şey BATI'dan geliyordu. Kendi zenginliğimizi, kendi birikimimizi görmüyorduk. Elbette BATI önemliydi. Ama biz de BİZDİK! Ordularımız vardı. Güçlü. Ama gönül adamlarımız vardı. Kılıçtan önce onlar giderdi. Onlar aslında fetheder, asker üzerine gelirdi. Topla tüfekle, silahla bombayla belki bir yeri ele geçirirsiniz ama asla ve kat'a alamazsınız! ALMAK için bir MODELİNİZ olmalı. Gönülden gönüle, akıldan akıla... Biz zayıf düştüğümüz için, reçeteyi doğru yazamadığımız için aralıksız BATI'ya yöneldik. Kendimizi görecek halde değildik. Gittikçe başkalaştık. Başkalaştıkça mahallemizden koptuk. Oysa hem millet olarak hem devlet olarak güçlü olmak için yapmamız gereken tek şey kendimizi tekrar keşfetmekti. Sihir buydu! Kendini tanımak! 1959 doğumlu... İtalya Napoli'de doğdu... 3 yaşındayken ailesi, memleketi Toskana'ya geri döndü.. Futbola ilgisi vardı ancak hiç yeteneği yoktu... Arkadaşları devamlı kızdırırdı. Eğitime yöneldi, ekonomi okudu... Paradan anlıyordu! Bankacı olmaya karar verdi. Hem top'tan hem de arkadaşlarından kaçıyordu. Banca Monte dei Paschi di Siena'da işe başladı... Hayatı artık PARA'nın içinde geçiyordu. Ama hayali vardı. Mutlu değildi. Bu o değildi. Bir gün bankadaki arkadaşlarına "Futbol takımı çalıştırmak istiyorum!" dedi. Herkes şaşırdı. Şaşırmaktan öte güldü. Buna alışıktı... "Gerçekten isteniyorsa o başarı kesinlikle gelir" diye düşünüyordu. 31 yaşındaydı. İtalya'nın amatör takımlarından Stia'nın kapısını çaldı. Para ödeyerek teknik direktörlük yapmak istediğini söyledi. Kulüp hiç almadığı bir teklifle karşı karşıyaydı. Şaşkınlıklarını gizlemediler. Ama PARA ağır bastı. "Olsun bakalım!" dediler... Borçları temizlenmişti... Stia'da çok başarılı oldu... Futbolcularına ulaşıyordu. Akıllarına ve kalplerine girebiliyordu. Bir hedef koyup o hedef için çalışmanın ne demek olduğuna inandırıyordu. Oyuncuları çok ama çok seviyordu. ÖLÜ OZANLAR DERNEĞİ'ndeki Robin Williams gibi... Bir kişi takımı, okulu, ilçeyi, şehri, ülkeyi hatta dünyayı değiştirebilirdi. Buna inanmakla başlardı her şey... Stia'daki destandan sonra 1991-1993 Faellese, 1993- 1996 Cavriglia, 1996-1998 Antella, 1998-1999 Valdema, 1999-2000 Tegoleto, 2000- 2003 Sansovino, 2003-2005 Sangiovannese (Serie C'de şampiyonluk), 2005-2006 Pescara, 2006-2007 Arezzo, 2007 Avellino, 2008 Verona, 2008-2009 Perugia, 2010 Grosseto, 2010-2011 Alessandria, 2011 Sorrento ve 2012-2015 yılları arasında ise Empoli'yi çalıştırdı. En sonunda doğduğu kentin takımı Napoli'ye transfer oldu... PARA vererek başladığı YOLCULUKTA tam 18 TAKIM çalıştırdı. Hepsinde ya şampiyon oluyordu ya da zayıf kadrosuna rağmen kupada finale gidiyor, en kötüsü kapısından dönüyordu. PARADAN ANLIYORDU AMA BİR MODELİ vardı. Gittiği her yerde zirveye gidiyor, 6 kupa kazanıyordu.
Adı Maurizio Sarri'ydi...
BÜYÜK OLMAK İÇİN İNANMAK gerektiğini biliyordu. 10 Ocak doğum günüydü... Yıllardır onca transfere rağmen bir türlü istenen noktaya gelemeyen NAPOLİ şimdi ona doğum gününde 5 golle liderliğe yükselerek en güzel hediyeyi veriyordu! Hayat matematiktir! Gittiği her yerde hem kupa kazandı hem de kulüplerin kasasına servet kattı! Futbol da siyaset de böyledir... Büyük olmak için önce imkanları görmek sonra da gereken adımları atmak şarttı! Amerika Birleşik Devletleri dünyanın hakimiydi. Ama millet değildi! DEVLET, DEVLET gibi güçlü olduğu için herkesi refahta, güvende, gelecekte bir arada tutuyordu. Amerikan devleti MİLLETİNİ meydana getirdi. MODELLERİ buydu. Bunun için de her yere yayıldılar. Modellerini kurup büyüdüler. Şimdi ise modelleri gereği içeri çekilerek MÜTTEFİKLERLE yöneteceklerdi. Model buna zorunlu kılıyordu onları... Çünkü DEVLETLERİ dağıldığı an MİLLET kalmazdı... Bu riski azaltmak için yeni hamle şarttı! Şimdi bunun için yeni oyun başladı! Yakında pekçok ülke ekonomik krize sürüklenecek. Çok zorluk yaşayanlar olacak. Çin'den başlayan dalga Pekin'in ortaklarını vuracak. İran gibi... Biz BÜTÜNÜ düşünmeyi unutalı çok oldu. Şimdi ise geri döndük... Geciktik ama döndük. Biz de kendi modelimizle yönetecektik. İSLAM bunun olmazsa olmazıydı. Ama içinde her rengi barındıran özgürlükçü, hoşgörülü, kapsayıcı, üretici ve kuşatıcı bir modeldi bizimkisi... Kürt'e "KÜRT", Arap'a "ARAP", Süryani'ye "SÜRYANİ" diyecektik. Son sözü biz söyleyecektik. Kimse kendini ÖTEKİ hissetmeyecekti. Bu yolla hem kendimizi hem bölgemizi tekrar fethedecektik... Para da, enerji de, kardeşlik de, güç de, BÜYÜK DEVLET de arkasından gelecekti. Tarih yazılırken bunları görmüyor ve anlamıyoruz. NORMAL. Ama zaman bizim için hızla akıyordu. Kendi modelimiz için fazla vakit kaybetmeden gitmeliydik! Gördünüz ünlü oyuncu Sean Penn'i! 7 ay uğraştı ve sonunda Rolling Stone dergisi için BÜCÜR lakaplı Meksikalı uyuşturucu BARONUNU röportaja ikna etti. Baron Guzman, röportajı kabul edince telefon kullanmasa da izini belli etti. Yakalanmasının arkasında HOLLYWOOD starı CIA ajanı Sean Penn vardı. Asiydi! Sistem karşıtıydı! Kural dışıydı! Hepsi ROL'dü! Ama bizim SOL bunu bilmezdi. Elin oğlu MODEL kurar, içine sağ'ı da sol'u da katardı! Bizimkiler de hiç düşünmeden GÖREVLİ adamların peşinden giderdi. Hala öyle! Angelina Jolie geldi, Suriyeli çocukları sevdi, hepsi Avrupa'ya geçmek isterken boğuldu, can verdi... Dün de SULTANAHMET'te Suriyeli olduğu söylenen bir canlı bomba kendini patlattı ve 9 Alman ile bir Perulu'nun ölümüne yolaçtı... Suriyeli birinin ALMANLAR'la ne hesabı olabilirdi! ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa hatta İtalya varken neden ALMANLAR hedef alınıyordu! PKK'lı ya da DAEŞ'li bir terörist binlerce TÜRK'ün bulunduğu yerde değil de niçin ALMANLAR'ın arasında kendini patlatıyordu! Onbinlerce Türk orada işine koşuştururken neden bu kafile hedef seçiliyordu! Ne PKK ne de DAEŞ Almanya'ya saldırabilirdi! Destek aldıkları eli kesemezlerdi! O zaman birileri Almanya'ya, Merkel'e, "Suriye'den, Ortadoğu'dan ve Türkiye'den elini çek" diyordu! ABD gittikten sonra Ortadoğu kime kalacaktı? ABD'nin en büyük rakibi kimdi? Paris ve Charlie Hebdo'yu kim yapmıştı? Ayasofya ile Sultanahmet arasında birileri AVRUPALI istemiyordu! Ayasofya Balkanlar, Sultanahmet ise Ortadoğu'ydu. DÜŞÜNÜN bakalım!
MODELİ bulun!

Takvim
13 Ocak 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER