SİYASET

Ergün Diler : Saray soygunu

Tarih
13 Kasım 2014
İzlenme
4230 Kişi

13 Kasım 2014...
Türkiye'de özellikle BOĞAZ'da Osmanlı sevilmezdi! Söylenmez ama nefret eden de çoktu!
Cumhuriyet'i yüceltmek için yerin dibine sokulurdu!
Tabii bütün bunlar sohbetlerde yapılırdı! Oysa gerçek hayatta, konuşulanların pek karşılığı yoktu! Koca koca zenginler, BEYAZ TÜRKLER yalılarını, köşklerini OSMANLI eserleriyle doldururdu!
Bunda bir sakınca da yoktu!
Tabii ilk bakışta! Oysa bizim DEVLETİN bilmediği ve pek üzerine gitmediği inanılmaz coşkulu bir alan vardı! Hazır CUMHURBAKANLIĞI SARAYI gündeme gelmişken! Hazır Dünya Yahudi medyası tetiğe asılmışken!
Geriye gidelim...
Yıl 1988...
Ünlü Ressam Ayvazovski'nin tablolarının dünyadaki tek uzmanı Sovyet Devlet Sanat Galerisi Başuzmanı Galina Sergeyevna Çurak isimli bir kadındı. Bu Sovyet kadın, 1988'de Dolmabahçe Sarayı'nda açılan Ayvazovski Sergisi'nde sergilenen 28 Ayvazovski tablosundan 8'inin sahte olduğunu söyledi. Dönemin yetkilileri "Abartıyor" dedi. Bu sergiye elinde Ayvazovski tabloları bulunanlar da katılmıştı. Sergiye iki tablo ile Can Hasoğlu da katkı vermişti!
GALİNA
'nın isyanına rağmen sahte tabloların kime ait olduğu açıklanmamıştı! Oysa bütün saray ve müzelerdeki tablolar incelemeye alınmalıydı! Çok büyük OPERASYON vardı! Ama üstüne giden yoktu!
Tabii bu ne ilk, ne de sondu!
YALVAÇ Müzesi'nde Hikmet Onat'ın eserleri kopyalanmıştı! Fakat kimsenin ruhu duymuyordu! TABLO operasyonları hiç hız kesmeden alıp başını gidiyordu! Tarihler 1995'i gösterdiğinde Prof. Kemal İskender, "Piyasada dolaşan tablolar hakkında bir takım kişiler EKSPER (restoratör) olarak karar veriyor!
Ama konuşulan paralar o kadar yüksek ki birçok SAHTE, paranın gücüyle GERÇEK oluveriyor!" demişti! Hatta Profesör İskender, ".... isimli işadamının yalısındaki OSMAN HAMDİ'nin Kaplumbağa Terbiyecisi isimli eser de sahteydi! Ama o bilmiyordu!" diye durumu izah edecekti!
Bu kadar mı?
Değil elbette!
Devam...
El konulan İKTİSAT BANKASI vardı!
Kültür Bakanlığı komisyonu İktisat Bankası koleksiyonunda 6 eserin sahte olduğunu ortaya çıkardı! Mimar Sinan Üniversitesi bu tartışmaya girerek olayı büyüttü! "En az 10 tablo sahte!" diyerek çıtayı yukarı çekti!
Birileri ANADOLU'daki müzeleri üç kuruş RÜŞVETLE boşaltıyor ve oradan çıkan OSMANLI eserlerini İstanbul'a getiriyordu! Buradaki müzayedeler yoluyla ya da el altından satışlarla MİLYONLARCA DOLAR götürülüyordu! Müzenin içinde üç paket sigara parasına satın alınan görevliler, BEYAZ TÜRKLER'in yüzmilyonlarca dolar kazanmasına yol açıyordu!
Bu oyun sürüp gidiyordu!
İşte gördünüz! Resim Heykel Müzesi'nden OSMANLI ve TÜRK ressamların onlarca eseri çalındı!
Tespitlere göre 302 eser çalınmış, bütün çabalara rağmen 60'ına ulaşılabilmişti! Sadece bu müzeden 250 milyon dolarlık tablo dışarı çıkmıştı!
Kime gittiği ise bilinen bir SIR olmasına rağmen, bu adamlar hala operasyona devam etmekteydi!
Öyle kusursuz iş yapıyorlardı ki ÇALDIKLARI her eserin yerine MÜKEMMEL SAHTE TABLOLARI koyuyorlardı! Ellerinde sahte resim yapmak için önemli kadro vardı! Üç kuruşa alıyorlar, üç kuruşa yaptırıyorlar, yüzlerce milyon dolar kazanıyorlardı!
Hedefleri de hiç beğenmedikleri OSMANLI'nın eserleriydi!
Osmanlı'nın SARAYLARIYDI!
Bütün bu türbülansların içinde ne hikmetse Kadir Has'ın evlatlığı yer alıyordu! Kimseyi suçlamak için söylemiyorum! Suçlamak benim işim değil! Ancak müzayede şirketi sahibi olan bu ismin sancılı konuların içinde yer alması dikkate değerdi! Galiba son operasyonda da bilgisine başvurulan 17 kişiden biriydi! İsmi MCH olarak kodlandığı için net olarak anlayamadık!
Sanırım yine işin göbeğindeydi! Niçin kendine dikkat etmiyordu, bilmiyorum!
Daha özenli olması gerekirken sanat aşkından olsa gerek bu ilişkilerin ortasında kalıveriyordu!
Üvey babası, Demirel ile Behçet Türkmen'in çok yakın dostuydu!
Bu ilişkilerin arasında büyüyen birinin daha dikkatli olması gerekiyordu!
Ama kimse bu özeni göstermezken, DEVLETTEN TABLOLAR alınıyor ve satılıyordu!
İnanamayacaksınız ama UYUŞTURUCUDAN bile daha büyük bir kazanç vardı burada!
Bilen yoktu! Soran yoktu!
Araştıran yoktu!
Ama paraları çuvalla götüren birileri vardı!
Osmanlı'ya küfür ederek soyanlar vardı!
GERİCİ (!) Osmanlı, 100 yıl sonra bile insanı servet sahibi yapıyordu!
Zaten korkuları da buydu!
Ankara'daki SARAY'a saldırmalarının da nedeni buydu!
Kontrolün onlardan çıkmasını istemiyorlardı!
Müzeler, saraylar soyulurken hiç "gıkları" çıkmıyordu!
Ne de olsa PARA akıyordu!
Bakın Rothschild ailesi adına PARAYI yöneten ve takip eden SOROS dün Fransız televizyonuna bağlandı! Para sihirbazı olarak bilinen Soros, şunları söyledi: "Rusya bir mafya devletidir. Rusya Devlet Başkanı Putin de otoriter ve diktatör tarzı ile ülkesini yönetmektedir. Gelecek için AB ülkeleri başta olmak üzere tüm ülkeler Rusya'ya karşı birleşmeli. Avrupalı liderlerin ve vatandaşların Ukrayna'nın da ötesine geçen Rusya tehlikesinin tam olarak farkında olmadığını görüyorum. Rusya büyük bir tehdittir.
Putin'i durdurmazsak benzerleri çıkacaktır..."
Benzerlerinden kastı ERDOĞAN'dı... Ülkeni koruduğun ve büyümesi için çalıştığın anda birileri sana SARAY'la AĞAÇ'la gelirdi! "Diktatör" olurdun!
Hiç değişmezdi!
Obama da, Putin de, Erdoğan da saldırı altındaydı!
Soros'un başını çektiği ekip, bu savaşı dünyaya yaymış durumda!
Obama en zor durumda olanı!
Onu çevrelediler! Putin ve Erdoğan ise direniyordu!
Bu iki ülke, bu iki isim kazandığı anda Rothschild ailesinin imparatorluğu çökecekti!
Kavga buydu! Çok uzak gibi görünse de SARAY ve MÜZELERDEN tabloların çalınıp YALILARA hapsedilmesinin de arkasında bu gerçek yatıyordu!
Birileri "Osmanlı'yı bitirdik!
Kalanları da yalılarımıza attık!"
diyordu!
Bu denklem sürerken sen çıkıp Ankara'nın ortasına İMPARATORLUĞU simgeleyen SARAY yapıyordun!
Olur mu hiç!
Bizden beklenen bu değil ki!
Neyine senin BÜYÜK DÜŞÜNMEK!
Yıllardır patır patır soyulurken!
Takvim

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER