SİYASET

Ergün Diler : Moralman!

Tarih
07 Mayıs 2016
İzlenme
9675 Kişi

Olan biten karşısında pek çok mesaj alıyorum.
Çok soru var cevabı istenen.
Tamamına yakınına cevap verme durumum yok. Doğru değil. Her şeyi yazamazsınız.
Her şeyi kağıda dökemezsiniz.
Bir yerde sizin özgürlüğünüz bitiyor, yazmayı düşündüklerinizin özgürlüğü başlıyor.
Ama inanın gazetecilik ve yazarlık buralarda genellikle bir ARPA boyu yapılıyor.
Erdoğan'a saldırmak, ailesini hedef seçmek, yakınlarına vurmak, pireyi deve yapmak, içeride fitne çıkarmak belli başlı motivasyonlar...
Kaderimizde etkili olacak konuların hiçbiri yazılmıyor.
Hiç birinin üzerine gidilmiyor.
Olaylar isim bazında değerlendirilirken gerçekler ya bilinmiyor ya da atlanıyor.
Ya da gizlenmesi için olağanüstü çaba gösteriliyor.
Ben söyleyebileceklerimden birini hemen paylaşayım:
ALMANLAR ERDOĞAN'ı HİÇ AMA HİÇ SEVMEZ!
Yan yana bile gelmek istemezler.
Hatta geçenlerde Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, "Biz Erdoğan'la anlaşmadık. Bizim muhatabımız Davutoğlu'dur, hükümettir, onlar da gayet ciddi muhataplar..." dedi.
Doğrudan Erdoğan'a siyasi saldırıydı! Demek ki Avrupa Birliği ve Almanya Erdoğan'dan memnun değildi!
Sayın Davutoğlu başarılı bir BAŞBAKANLIK döneminden sonra bayrağı devretti. Büyük bir anlayış ve saygı ile. Söylediği her sözü tartarak. Tam bir devlet adamı gibi... Peki bugün ALMANLAR ne dedi?
Commerzbank, Türkiye karşıtı açıklamalarda liderliği kimseye bırakmadı!
"Türkiye'deki son gelişmeler temelde bir değişime işaret ediyor. Erdoğan'ın kenarda durduğu ve teknokratların ekonomiyi yönettiği yapının sürebileceğine inananlar cevaplarını aldı... Erken seçim ihtimali dahil birçok siyasi belirsizliğin gündem... Yıl sonu Dolar en az 3,20 olur..." Başka ALMAN var mıydı?
Elbette!
Deutsche Bank da bu çıkışa katılıp DOLAR'ın alıp başını gideceğini söylüyordu. Yeni kurulacak HÜKÜMETİN de kendilerinin rahat çalışacağı insanlardan oluşmasını istiyorlardı... Garip değil mi?
Biz kimsenin işine karışmazken herkes burnunu iç işlerimize sokmaya çalışıyordu. Nereden geliyordu bu samimiyet!
Ya da cüret!
Almanlar tıpkı İngilizler ve Fransızlar gibi çok uzun zamandır aramızdaydı! Eğitim sistemine bakın, okullarımıza bakın ne demek istediğimi anlarsınız... İngiliz-Fransız İTTİFAKI Osmanlı ile birlikte Almanlar'ı yense de bu kavga hiç bitmedi. Aralarındaki rekabet hep sürdü. Amerika daha sonra gelip katıldı bu yarışa.
Ama Avrupa'nın cemaatlerle, İslami terörle (!), PKK ile olan ilişkisi hiç bitmedi. Bizi zayıflatmak için hep vardılar...
Yaşadığınız yerdeki markalara bakın! Ne kadar AVRUPALI GÖRECEKSİNİZ...
Otomobilden okula, buzdolabından medyaya kadar...
Alın size bir liste...
Lütfen iyi okuyun!
* Müşir (mareşal) Otto Liman von Sanders
* Müşir Erich von Falkenhayn
* Müşir Colmar von der Goltz
* General Friedrich Kressenstein
* General Fritz Bronsart von Schellendorf
* General Hans von Seeckt
* General Erich Weber
* Koramiral Wilhelm Souchon
* Albay Franz von Papen
* Albay August Nicolai
* Albay Hans Kannengiesser
* Albay Karl Trommer...
Ve daha neler neler!
Yıldırım Ordular Grubu Komutanı da bunlardandı, Ordu Komutanları da... Genelkurmay Birinci Başkanları da bunlardandı, Donanma Komutanları da...
Devletin kapılarını tepeden açmıştık bunlara...
Yaz yaz bitmez yani...
İngilizler ve Fransızlar ise savaştan önce girdikleri bu topraklara daha sonra KÖK SALDILAR. Kimse de çıkarıp atamadı bu üçlü'yü...
Kimsenin gücü yetmedi...
Hukuk sistemleriyle, güvenlik modelleriyle, markalarıyla, paralarıyla, siyasetçileriyle (Bizden zannederdik!), finans kuruluşlarıyla, sporla gelirler ve gitmezlerdi. Eğitimin tam kalbinde vardılar zaten!
Sık sık yazıyorum... Alman otomobil devlerine olağanüstü cezaların verilmesi, Charlie Hebdo baskını, Paris katliamı, Brüksel bombalamaları hepsi ORTADOĞU'dan çıkmamakta direnen AVRUPA'ya büyük bir dersti. AMERİKA ve CIA bunu her yerde şal gibi üzerlerine atıyordu. Ne Afrika'da ne Ortadoğu'da ne de Türkiye'de AVRUPA kalacaktı... Türkiye belki bu mücadelenin en büyük alanı olacaktı. Final buradaydı.
Ama sonuçta büyük ihtimal gideceklerdi. Silineceklerdi!
Bütün veriler bu yöndeydi.
CIA'nın attığı hiçbir adıma karşılık veremediler. Hep yenildiler. Ben gördüğümü yazıyorum sadece...
Bir de İngilizler'in kontrolündeki paralar NEVADA'ya gidiyordu!
Almanlar ile Fransızlar terörle ve otomobille ceza öderken para ilginç bir şekilde NEVADA'yı mesken tutuyordu. Kendi içinde de ayrı ayrı oyun kuruyorlardı.
İngilizler yine yırtmak için oyunu rakiplerinin evinde kurmayı deniyorlardı... Avrupa'da boğulmamak için Amerika'ya çökmeye çalışıyorlardı!
Ortadoğu petrol ve gaz denizi... Bunu bilmeyen yok!
Ama yeni bir deniz daha bulundu! Rusya'da! Ama TÜRKLER'in çok olduğu bölgelerde! Enerji savaşında hem MÜSLÜMAN hem TÜRK gücüne ihtiyaç vardı.
Bütün kavga edenler bize muhtaçtı. Başka çareleri yoktu.
Müslümanlık ve Türklük ALTIN ÇAĞI'na girecekti. Bunlar doğum sancısıydı.
Şimdiye kadar Avrupa'dan gelenler hiç gitmedi. Şimdi ise gönderilenler hiç gelemeyecek...
İsimlere giremem! Girmem!
Siz bulun! Bana kızmayın.
Ben sonuca göre yazıyorum.
Maçın ilk yarısındaki skor ikinci yarı için oldukça ışık veriyor...
Üzgünüm ama Avrupa da Avrupacılar da silinecek... Ben değil gelişmeler böyle söylüyor...
OLAYLARA BÖYLE BAKIN... Gerisi magazin. Laf kalabalığı... Buna da zaman ayırmayın...
Aslında bugün size Gertrude Margaret Lowthian Bell'i yani "LAWRENCE" kadar etkili İngiliz CASUSU yazacaktım ama olmadı... YAKINDA AVRUPA BİRLİĞİ topyekun saldıracak zaten! O zaman hatırlarsam yazarım!

Takvim
7 Mayıs 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER