18 Kasım 2014...
Türkiye'de ve bölgede olan, olması muhtemel gelişmeleri anlamak için bazı kilit isimlere dikkat etmek gerekir! Bu isimler her zaman ortaya çıkıp konuşmaz! Arada bir görünüp istedikleri mesajı verir ve köşelerine çekilirler!
Bazen söyledikleri arasında GİZLİ KALAN iletileri de bulmak gerekebilir!
Dengelerin o kadar hızlı değiştiği bir coğrafyada 24 saat bile çok uzun bir zaman olabiliyor!
Gelin bugün o kişinin önce cümlelerini sonra da altına yorumumuzu koyalım... "IŞİD'i meydana getiren ana güçlerden biri Amerika'dır!
Ama IŞİD Türkiye'yi birinci hedef olarak seçmez! Çok sevmese de seçmez...Çok hoşlanmıyor ama birinci hedef de değil..." IŞİD'i biz kursak da birileri gelip elini kolunu soktu! Omurga bizim de olsa artık çok kişi işin içinde! Yine de bizim dediğimiz olur! Amacımız IŞİD'le bölgedeki TÜRK YÜRÜYÜŞÜNÜ kesmekti! Ankara dışındaki müttefiklerimizi sakinleştirmekti! Kürtler'i koruyucu bir role soyunduk! 'Kürtler'le bir ittifaka girersek işimize yarasın!' diye...
Amacımız Arap Baharı'yla başlayan rüzgarda Kürtler'i kazanan olarak bir basamak yukarı çekmek! Esad ve yaptığı zulüm ise bizim konumuz değil! "Türkiye bütün ülkeler gibi Suriye'de tuzağa düştü! Esad'ın kapasitesini yanlış hesap etti!
Ankara'nın Mısır'da, Yemen'de ve Libya'da değişim isteyen politikaları desteklemesi son derece doğruydu! Ama Suriye'de bu olmadı! İstihbarat raporları ESAD'ın küçük bir itmeyle gideceğini söylüyordu!
Düşmeyince daha fazla yüklenildi! Esad'ı indirmek için atılan tekmelerden CİHATÇILAR doğdu! Esad iyi değil ama halefi çok daha kötü noktasına gelindi..." Esad giderse Ankara'ya göbekten bağlı bir iktidarın geleceğini gördük!
İsrail'i bu tabloyla başbaşa bırakamayız!
Tel Aviv'i bölgede etkisiz bırakacak Ankara yerine sınırlı Şam'ı tercih ederiz! "Esad'ın kendisi Nusayri olmasına rağmen eşi Sünni'dir!
Arap milliyetçisidir! Filistin'i yıllarca desteklemiştir!
Ülkesinde mezhep ve dinler arasında denge gözetmiş, birini diğerine göre öne çıkarmamıştır.
İsrail çok sevmese de en iyi seçeneğin o olduğunu gördü! Çünkü öngörülebilir bir düşman!" Ankara'nın İslam'ın gücüne inanması çok doğru ve haklı! Ama bu sınırları değiştirecek kadar önemli!
Kimse bunu uzaktan izleyemez! Bunun törpülenmesi şart! "İslam kokusu" barındırır hale getirilen CHP bize çok daha fazla yardım eder! Yani ANADOLU içinde Müslüman, dışarıda ise katı LAİK bir oluşum! Çok öne çıktınız! Düşmanlarınız elele verdi!
Başınız daha çok ağrıyacak! Saldırılar kesilmeyecek! "Türkiye'nin Suriye'ye kadar olan dış politikası çok güzeldi!
Ama burada olmadı! Esad'ı kabullenmekten başka çareniz yok! Amerika bunu anladı! Ve rotasını değiştirdi! Esad'la yaşamanın gereğini gördü!" Esad gitseydi Ankara'nın hacmi Libya'dan Körfez'e kadar genişleyecekti! Arada bir tampon olması gerekiyordu! Bu hem Ankara'yı durdurmak, hem Körfez'deki kralları ve emirleri korumak için şarttı! Biz bu nedenle Esad'ı yaşattık! Ankara tehlikesini gördük ve hatadan döndük! Gelin siz de uzatmayın! Esad'la anlaşıp yolumuza devam edelim! "Barış sürecinin sonunda Kürt tarafı kültürel ve idari bir özerklik elde etmiş olabilir.
Minimum hedef bu! Eğer Türkiye süreci iyi yönetirse Kürtler için bağımsızlık gelmez!
Ama hata yapılırsa muhtemel..."
Suriye ve bölgedeki her konuyla ilgili bir adım öndesiniz! Osmanlı olarak her yere elinizi sokuyorsunuz! Büyümek için can atıyorsunuz! Ama dünyada bir denge var! Buna uyun! Eğer gücünüzle yola devam ederseniz bizler de kendi aramızdaki ittifakla sizi durdurmaya çalışacağız! En hassas yeriniz olan Kürt meselesini kaşıyacağız! "AK Parti ile Cemaat arasındaki kavga sandığımdan daha derinmiş! Kavganın nasıl sonuçlanacağını bilmiyorum!" 17 Aralık'ta hükümet gidecekti ama kaldı! Bu saatten sonra ne diyebilirim ki! Planlar tutmadı! Orucu erken açtık!
Ama kavganın bittiğini sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz! Mücadele şekil değiştirip devam edecek! "Bu kadar dinleme ağı sadece poliste vardır! Bu yıllardır böyledir! Polis siyasetçileri öteden beri dinler! Bunlar bazen sızar, bazen de şantaj için kullanılır..." Bu gücü yavaş yavaş oluşturduk!
Susurluk'ta böyleydi! Asker-polis kavgası yani! Yıllardır askerin karşısına çıkabilmesi için Emniyet'i güçlendirdik!
Çok zamandır bu dinlemeleri yapıyorduk! Gerektiğinde sakıncalı isimleri kasetlerle durdurduk! Kayıtlar ne işe yaradı bir bilsen! Ankara'da dönen dolaplar film olur! "Hükümet-Cemaat kavgası kısa vadede ülkeye zarar verecek! Ama uzun vadede İKİ DİNDAR eğilimin siyaset yapma biçimleri Müslüman coğrafyaya model olacak! Bu çarpışmalar kıymetli referanslar doğuracak!
Nasıl liberaller, solcular çatışıyorsa dindar akımlar da bunu yapmalı..." Kalanlarla yolumuza devam etmeliyiz! Destek verdiklerimiz denedi ama olmadı! Ölecek halimiz yok ya!
Her zaman kazananların yanındayız!
Zaten bu nedenle son dönemde destek verdiğimiz YAPININ PARALARINI bir şirkete akıtıyoruz! Yakında çok sayıda MADEN satın alınacak! Belki bir zaman sonra tasfiye olursa para bizde kalsın diye hassas davranıyoruz! Belki ikinci bir hamle yapar da güç kazanırlarsa para yine onların! "Pratikte Amerika hiçbir İslami örgütü sevmez! Bazen sevmedikleriniz arasından tercih yapmak zorunda kalıyorsunuz..." İşimize yaradığı sürece herkesle oturur kalkarız! Renk, din, dil, mezhep, ırk önemli değil! Çıkarlarımıza bakarız!
Kullanacağımız herkese yakınlık gösteririz! "Eğer kuvvetler ayrılığı ihlal edilirse ve basın korkutulmaya devam ederse Washington sessiz kalmaz!" Ankara eğer yoluna dolu dizgin devam ederse sudan bahanelerle, sosyal medya ile yine geliriz! Twitter ne güne duruyor!
Bu sözlerin sahibi CIA'nın Türkiye Masası Şefi Graham Fuller'di! Kızına Ankara ismini verecek kadar buraları bilen biriydi. 1960'ların ortalarından beri Türkiye'ye mercek tutan bir istihbaratçıydı. Haziran ayında BBC'ye konuştuktan sonra içeride de bazı yayınlara röportaj verdi! Çerçeve aynıydı! Ancak Fuller son günlerde yanına gidenlere çok farklı şeyler söylemeye başladı: "Bizim destek verdiğimiz insanlar BAŞKA CEMAATLER TARAFINDAN ele geçirildi! Ben böyle olmasını hiç istemedim!
Hiç de beklemedim! Ama yapacağım bir şey yoktu!
Keşke böyle olmasaydı! Ben Müslümanlar'a destek oldum!
Ama İsrail'e yakın olanlar gelip ele geçirdi!" Nereden nereye değil mi?
Takvim