SİYASET

Ergün Diler : Harika 12'li

Tarih
22 Mart 2016
İzlenme
13423 Kişi

Devlet terör örgütünün yuvalandığı yerlere çok kararlı bir şekilde müdahale ediyor. Daha önce hiç gösterilmeyen hassasiyetle ilerliyor ve PKK'ya büyük darbe indiriyor. İdil, Silopi, Sur, Cizre ve Nusaybin'de tablo buydu. Devlet buralarda PKK'yı bitirmek için kararlılığını gösterirken YABANCILAR bazen vekil, bazen gazeteci, bazen insan hakları örgütlerinin temsilcisi olarak buralara geldi.Pek çoğu istihbarat elemanıydı. Görevliydi. Bu nedenle çatışmaların yanında büyük bir istihbarata savaşı yaşanıyordu. Pek çoğunu bilmiyorduk. Şimdi yine PKK'ya bir darbe vurulacak! Buradan yola çıkarak, bombacıya, Beyoğlu'na ve ölen İsrailliler'e gelelim.
İstihbaratın verdiği mücadeleyi de bilerek tabii... EN değerli şey bilgi. Bilen kazanıyor.
Günümüzde değişmeyen kural bu!
Türk askeri ve polisi şimdi PKK'ya son darbeyi vurmak için çok akıllıca bir yöntemle YÜKSEKOVA'yı çevirdi.
Kıskaca aldı. Burası hiç bilmediğimiz bir öneme sahip. Kimsenin konuşmadığı kadar kritik bir nokta. Çok uzak gibi dursa da Beyoğlu saldırısı ile de şimdi yükselen "BARIŞ GELSİN" mesajlarıyla da yakından ilgili...
ANLATALIM...
Biraz eskiye gidip başlayalım!
Yıllar önce efsane MİT'çi olarak bilinen Hiram Abas görev için Yunanistan'a gönderildi.
Kıbrıs Harekatı'ndan önce... Savaş kapıya dayanmıştı ve Yunanistan'la ilgili alınacak, toplanacak her türlü istihbarat büyük önem taşıyordu. Devlet her zaman gerekeni yapardı. Bilmezdik, duymazdık.
O zaman da şimdi de...
Yunanistan'da da, Yüksekova'da da...
Hiram Abas Yunanistan'a gidince orada iki askeri kendine bağlamayı başardı.
Yunan ordusuyla ilgili ciddi istihbarat topluyordu.
Aldığı bilgileri KRİPTOLARLA Ankara'ya iletiyordu. Sonra çok önemli bir sanatçıyla tanıştı.
Tanıştığı isim Yunan DEVLETİ tarafından çok saygı duyulan biriydi. ZEKİ MÜREN hayranıydı. Abas, "İsterseniz hemen tanıştırabilirim!" teklifini yaptı. Yunanlı şaşırdı. Hemen organizasyon başladı. Zeki Müren tam bir hafta YAT'la kendisine hayran olan sanatçıyla MAVİ TUR'a çıktı.
Zeki Müren konuk olduğu YAT ile gezerken gideceği yerlerin koordinatları MİT tarafından veriliyordu.
Müren'in yanına konulan fotoğrafçı/ istihbaratçı da en gizemli koylarda en mahrem fotoğrafları çekerek merkeze yolluyordu.
Zeki Müren, MİT'e büyük katkı vererek Yunan ordusunun EGE'deki hazırlıklarını belgeliyordu. Bu nedenle füze rampaları, askeri birliklerin hareketliliği çok özel çekimlerle tespit ediliyordu. O günün şartlarında çok önemli bir hizmet yapılıyordu.
Zeki Müren de MİT de bunu bilir ve kimseyle paylaşmazdı. İstihbarat örgütleri zaten ÜNLÜ isimleri o gün de bugün de kullanmayı severdi. Şimdi de çok ilginç isimlerin önemli görevler yaptığını sezebiliyorum!
Neyse...
O gün alınan bilgiler nasıl değerliyse şimdi de PKK'ya karşı, onların arkasındaki güçlere karşı alınan bilgiler de hayati önemde...
Devlet Güneydoğu'daki terör yuvalarını temizledikten sonra sıra Yüksekova'ya geldi.
Ama özellikle İngiliz basını daha çatışma yokken ortalığı karıştıracak manşetler atmaya başladı.
Kendi kendime "Yüksekova'dan bu adamlara ne?" diye sordum.
Cevabını bilmediğim soruyla başbaşaydım. Garipti ilgileri. Bir dostumla konuşunca ısrarın nedeni ortaya çıktı. Şaşırdım! Hem de çok!
Devlet Yüksekova'yı itina ile çevirdi. Giriş ve çıkışları kontrol altına aldı. Adeta kuş uçurtmuyor.
Kimseye zarar vermeden itina ile adımlarını atıyor.
Aslında bu kadar çok asker ve polisin Yüksekova'da bulunmasının çok özel bir nedeni olduğunu duydum.
Terör örgütü için günlerdir araya girmeyen kalmadı. Kimi "Bir koridor açın teröristler Irak'a geçsin!", kimi "Çok ölümlü çatışmalar kapıda buna gerek yok!" kimi de "Biz gençleri ikna edip oradan çıkarırız. Ama siz de gitmelerine izin verin!" teklifleriyle geldi. NEVRUZ dolayısıyla konuşanlar dün de "BARIŞI İSTİYORUZ" diyerek sürpriz çağrı yaptı... BARIŞI KİM İSTEMEZ!
GELSİN, HEM DE BİR AN ÖNCE...
Ama bütün bunların üst üste gelmesinin başka bir anlamı olabilir miydi? OLABİLİRDİ! Yüksekova'da büyük bir APARTMANın PKK'nın merkezi olduğu bilgisi alındı. Burası silahlamühimmatla dolu değildi. İçinde çok sayıda ÖZEL GÖREVLİ vardı. Ama sorumlulukları o binayı içindekiler için korumaktı.
Devlet bu binanın sırrını çözdüğü için önce etrafını çevirdi. Eğer Yüksekova'da ciddi bir direnme olacaksa bu bina için olacaktı!
Çünkü o binanın içi PARA DOLUYDU! Çok ama çok yüksek miktarda para...
PKK'nın yani oradakilerin amacı o parayı korumak ve terörü finanse etmekti. Devlet de bunu bildiği için adım adım o binaya yürüyordu. Bina gidince PARA da uçacaktı. Paranın geldiği yer ise galiba dışarısıydı. En çok sesi çıkanlar mı gönderdi, bilmiyorum! Ama birileri PARAYI KORUMAK İÇİN YÜKSEKOVA'dan devleti uzak tutmak istiyordu...
HDP'nin bir anda BARIŞ istemesinin nedeni de sanırım buradan kaynaklanıyordu!
Barış gelsin kim istemez! Ama paraya gerek var mı?
Galiba bu kadar ÇOOOOOK para olunca işler değişiyordu! Devam... Devletin PKK'ya yaptığı operasyonlar ve aldığı sonuçlar örgütte panik başlatmış durumda.
Bunlardan biri de hiç bilmediğimiz önemli bir detay! İsrail'den alınan 12 adet çok özel silah... Bu silahlar şehirlere sıkışan örgütü sığındığı yerlerde etkisiz hale getirmek için inanılmaz bir teknoloji barındırıyor.
Hollywood filmlerindeki gibi MERMİ GİDİP KAPI ARKASINDAKİ HEDEFİ buluyor.
Hiç şaşırmadan.
Gece gündüz fark etmiyor. Örgütün hiç beklemediği bir hamleydi bu! Şimdi bu 12'li korkutuyor. Silahların geldiği yerin İSRAİL olduğunu yazdık.
Hemen bir soru!
Acaba BEYOĞLU'nda CANLI BOMBA İsrailli turistleri bu nedenle mi hedef seçti?
Bilemiyorum!
Ama bu silahlar inanılmaz atış üstünlüğü getiriyor.
Zaten CANLI BOMBANIN İsrailli kafileyi adım adım izleyip kendini patlatması asla ve kat'a bir tesadüf değil...
Altından başka neler çıkacak bakacağız.
Ama kaldığı BARBAROSSA Otel'den çıkıp Beyoğlu'nda İsrailli turistleri hedef alması operasyonun keskin tarafı.
Bilinçli ve kasıtlı... Söylendiği gibi erken patlatma falan yok! Tam yerinde, hedefin yanı başında patlatma söz konusu...
İsrail'in Türkiye'ye yanaşmasına itirazı olanlarla, PARAYI korumak için PKK'yı öne atanlar BOMBALARLA geliyor... İsrailliler'e fatura keserek hem de! Nerede? MOSSAD'ın kurulduğu binanın önünde!
Nerede? İsrail'in temellerinin atıldığı kapının önünde! Tesadüf olabilir mi bunlar!
Elbette HAYIR! Beyoğlu, İsrail için hep önemliydi!
Orada vuruldular!
Saldırı emrini verenler İsrail'e saldırmak için en anlamlı yeri seçmişti!
Hep söylediğimiz gibi kimse ZAR atmıyordu!
Bilinçli ve en ince ayrıntısına kadar hesap edilmiş bombalarla geliyorlardı.
Savaş büyük!

Takvim
22 Mart 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER