Rus uçağı düşürüldü, Rus savaş gemileri Boğaz'dan suyun altındaki TÜRK DENİZALTILARI eşliğinde geçti, petrol fiyatları çakıldı, Suriye düğümün çözüleceği yer haline geldi, İSLAMCI TERÖR (!) Paris'i kana buladı, Batı korkuya kapıldı, ambargolar başladı, Ankara düne kadar her sorun karşısında sıkışıp kalırken alternatif yollar buldu, MERKEZ MEDYA cemaat-PKK arasındaki gidiş gelişine son vermek için frene bastı... Musul'daki TÜRK ASKERİNİN görüntüleri sızarken Barzani çıkıp geldi...
Neler oluyordu? Nereye sürükleniyorduk?
Dün de yazdım! Arşiv hayattır.
Hatırlarsanız yürürsünüz. Hafızanızı kaybederseniz düşersiniz... 2009'a gidelim... Bugünleri görmek için...
Amerikan Başkanı Obama Kahire'ye geldi ve İSLAM ALEMİ'ne seslendi. Düne kadar Amerika'da olmadık zulme uğrayan siyahlar, yani otobüsleri, hastaneleri, okulları, sokakları, lokantaları, şehirleri, semtleri, şarkıları, dansları, evlilikleri, düğünleri farklı olan insanlar, büyük işkence gördü. Amerika kendi içindeki bir sorunu büyütüyor ve sonrasında da çözüyordu. Devlet eliyle... Finalde SİYAHLAR özgürleşiyor ve SİYAHİ İLK BAŞKAN olarak Obama tarihe geçiyordu.
İsminin içinde HÜSEYİN olması ya da isminin içinde HÜSEYİN olan birinin önünün açılması tesadüf değildi. Olamazdı.
Ne diyordu Obama? "Bizi birbirimizden ayıran güçler karşısında ayakta durmayı bilmemiz gerekiyor. Bugün Kahire'de karşılıklı çıkar, saygı ve güven temelinde tüm Müslümanlar ve Batı arasında yeni bir başlangıç aramak için bulunuyorum.
Ben Mısır'a 11 Eylül 2001'deki saldırıların ardından oluşan 'ABD İslam'a düşman' imajını kırmaya ve yeni bir başlangıç yapmaya geldim. Bugün Filistin halkının karşı karşıya olduğu durum kabul edilebilir değil. Ve ABD, Filistin halkının onurlu bir yaşam için duyduğu özleme sırt çevirmeyecek. İki halk uzlaşmayı imkansız hale getiren acı bir tarihle yüzleşmek zorunda.
Buradaki tek çözüm, iki halkın da beklentilerinin karşılanması. Bu da İsrail ve Filistin'in iki devlet olarak barış ve güvenlik içinde yaşadığı bir düzenle olur..."
Türkiye için ise şu cümleleri kullanıyordu: "Türkiye kadınların lider olduğu Müslüman ülkelerden.
Ankara'nın Medeniyetler İttifakı'ndaki liderliği önemli..."
Ancak Obama, OSMANLI'dan hiç sözetmedi. Ortadoğu'da, Afrika'da İSLAM ve medeniyet denildiğinde akla ilk OSMANLI gelirdi. Çünkü farklı soy ve inançtan her insanı yaşatmıştır... Özgürce...
Osmanlı'dan sözedemezdi! Neden acaba? Aslında o gün Kahire'de söylenen bu sözler son dönemdeki yaşadıklarımıza ışık tutuyordu!
Amerikan askerleri Irak'tan çıkıyor, ancak DAEŞ geliyordu! Bu öyle bir örgüttü ki liderinin nerede yaşadığı, kiminle evlendiği, emirlerini nasıl ilettiği, karargahının nerede durduğu, yardımcılarının kimler olduğu ve ne yiyip ne içtiği bilinmiyordu! ŞAKA GİBİ DEĞİL Mİ? DAEŞ geldi, Paris'i vurdu.
132 masum insan can verdi.
Öncesinde Charlie Hebdo ile İSLAMCI TERÖR (!) yüzünü gösterdi. Amerikalılar Avrupa'nın içine MÜSLÜMAN KORKUSU salıyordu. Müslümanlar'la Avrupa'yı karşı karşıya getirmek istiyorlardı. Bu nedenle Obama "Bizi birbirimizden ayırmak isteyenlere karşı ayakta durmalıyız!" diyordu...
Yani "İslam ile bizim aramıza AVRUPA girdi. Yanyana gelemedik.
Ama artık onların sözü geçmeyecek. Yeni başlangıç için buradayım. Yeni bir ÇAĞ başlatıyoruz" diyordu... Onların hedefi Avrupa'ydı... "İKİZ KULELER'den sonra oluşan MÜSLÜMAN eşittir TERÖRİST imajını kırmak için buraya geldim" diyerek de "Irak ve Afganistan'a girmek için bunlar mazeret olarak kullanıldı ama artık bitti" mesajı veriyordu! Daha önemlisi Filistin-İsrail arasındaki çözümü gösteriyor ve İKİ DEVLET öneriyordu! İyi güzel de İSRAİL ortadan kalkınca, yani FİLİSTİNLE çatışmayı bırakınca, Müslümanlar'ın RAKİBİ, HASMI kim olacaktı? İŞTE SORU BU? Akıllıca ve kusursuzca düzenlenen Paris ve Charlei Hebdo operasyonları yeni DÜŞMANIN AVRUPA olacağını gösterdi. Ortadoğu Müslüman coğrafyasıydı. Ayrıca enerjinin kalbi burada atardı. Gaz da, petrol de buradaydı. İslam alemini yanına almak isteyen Amerika, El Kaide ve DAEŞ'le madalyonun diğer yüzünü yani YAPAY OLAN KÖTÜ tarafını gösteriyordu. Diğer yüzünde ise Kahire'de söylemek istemediği, söyleyemediği OSMANLI vardı.
Çünkü Türkiye'den başka bölgede İSLAM İTTİFAKINI KURUP YÖNETEBİLECEK bir başka ülke yoktu. Bunu biz de biliyorduk, onlar da... Biz sadece kendimize güvenmiyorduk. Oysa ilham alacağımız sonsuz dayanak vardı. Oyun kuranların tarihinde Fatih mi, Yavuz mu, Kanuni mi vardı! Üç kıtada at koşturan ve adaletle hükmeden ORDUSU mu vardı! Devleti mi vardı? YOKTU! Ankara da oyunu gördü ve adımlarını sıklaştırdı! İlk iş, bölgenin DIŞINA İTİLEN ve Araplar'ın hedefinde olan KÜRTLER'e sahip çıkmaktı. Saddam'ı asan Kürt gardiyanlar hedefti. Kucaklanması ve adaletin sağlanması gerekiyordu.
Bunu sadece Türkiye yapabilirdi.
Barzani bu operasyonun ilk ayağıydı.
Hem Kürtler'i bize getirecek hem de kardeşliği tesis edecekti.
Arkasından petrol havzaları TÜRK ASKERİ TARAFINDAN güvenceye alınacaktı. Bunun için Osmanlı'yı yıkan İNGİLİZ AKLI tarafından bize biçilen elbisenin değişmesi gerekiyordu.
Bölgeyi almak istiyorsan, bilmek ve tanımak zorundaydın. Bunun için de adres OSMANLI'ydı.
Dedelerimiz gibi IRK, SOY ve İNANÇ farkı gözetmeden herkesi ama herkesi kucaklayacaktık. Bunu başka kimse yapamazdı. Bir TÜRK olarak KÜRT kardeşimle, bir KÜRT olarak ARAP kardeşimle yaşamaktan mutlu olacaktım. BÜYÜK olmak BİR olmak demekti. BÜYÜK olmak, BÜYÜK düşünmek ve KOD'ları çözmek demekti...
Göreve gelmeden önce Amerika'nın Genel Kurmay Başkanı olacak ismi yazmıştım. General Joseph Dunford... Obama'nın güvendiği ve sözüne itibar ettiği tek askerdi. Dunford'un UZMANLIK alanı IRAK'tı.
Barzani'nin de yakın dostuydu.
Dunford, Obama'ya verdiği raporda "Kuzey Irak'ta Kürtler kesinlikle bir devlet kurmalıdır. Yoksa oradaki kaosu kimse önleyemez" dedi...
Sadece bu kadar mı?
Değil elbette!
Raporun ilerleyen sayfalarında şunlar yazıyordu: "Barzani devletini kurup Irak'taki kaostan kaçmalı ve Türkiye'ye sığınmalı. Barzani ve Kürtler'in tek güvenli yeri Ankara...
Bu nedenle Kuzey Irak'ta TÜRK LİRASI KULLANILMALI ve okullarda İNGİLİZCE ile birlikte TÜRKÇE eğitim verilmeli..."
PKK tabelası, bizim Ortadoğu ile bütünleşmemizi engelledi. Şimdi PKK da arkasındaki AKIL da bitti.
İneceğiz... Aşağılara kadar. Nerede duracağımızı ben de bilmiyorum.
Ama gideceğiz, at koşturduğumuz, medeniyet kurduğumuz, Türklüğü, İslam'ı adaleti daha önce de götürdüğümüz yerlere gideceğiz... BİZDEN BAŞKA BUNU YAPACAK GÜÇ YOK! Askerimizle, işadamlarımızla, televizyonlarımızla, dizilerimizle, bankalarımızla gideceğiz...
Durdurmak isteseler de durmayacağız.
Dönün geri diye haykırsalar da dönmeyeceğiz. Tarih 100 yıl sonra koparıldığımız coğrafyada tekrar yazılacak. Ve BİZ ORADA olacağız... Kimseden izin almamıza gerek yok. Herkesten önce biz vardık! Yeter ki gücümüzü bilelim, oyunu anlayalım... Koskoca Rusya, koskoca Kremlin, 49 ülkeye düşürülen SU-24 uçağının KARA KUTUSUNU inceletmek istedi. Kimse ne kabul etti ne de "geliriz!" dedi...
İçerideki bazı arkadaşların görmediği GÜCÜMÜZÜ dışarısı çoktan gördü... Alman gördü, Fransız gördü, İngiliz gördü! Geçmişini göremeyenlerin geleceği görmeye zaten hakkı yoktu! Bir elimiz tarihimizde, bir elimiz birlik içinde geleceğimizde olacaktı... Bu ülkenin her evladı tarih yazılırken katkı verecek... Kökü dışarıda olanlara sözümüz yok...
Biz bize yeteriz!,

Takvim
12 Aralık 2015