23 Ekim 2014...
Bölge karışık! İçerisi de "sanki bir yerlerden emir gelse de sokağa çıksak!" havasında!
Ankara fotoğrafı çekmiş durumda!
Ne oluyor peki?
Nereye gidiyoruz?
Soru çok! Peki ya cevaplar! İşte burada işler karışıyor! Bazıları özellikle asıl aktörleri saklayıp zihinleri bulandırıp kontrol etmeye çalışıyor!
Bence durumu anlamak için geriye gitmek şart!
Bölge aynı!
İnsanlar aynı! Din aynı! Hesap aynı!
Korku aynı!
Sadece kuklalar değişti! Ama cevaplarımız tarihte! Tarihimizde!
Gidelim... "Arslanlar! Bütün Türkler'e şeref ve şan, İngilizler'e kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut'u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10 bin erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut'ta 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 er teslim alıyorum.
Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30 bin zayiat vererek geri dönmüşlerdir. Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Türk sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale'de, ikinci zaferi burada görüyoruz..."
Bu cümleler Kut'ul Ammare zaferinin mimarı Halil (Kut) Paşa'ya aittir! Daha önceden hazırlığı yapılan planlar İNGİLİZLER'in bu mağlubiyetinden sonra inanılmaz hız kazanmıştır! İngiliz tarihinin en KARA ve yüz kızartıcı yenilgisi budur!
Bunu da İngilizler söyler!
Birinci Dünya Savaşı'nda BASRA'yı, BAĞDAT'ı hedefleyen İngiliz ordusu, Osmanlı 6. Ordusu karşısında geri çekildi! Yaptıkları her deneme başarısızlıkla sonuçlandı! Yapacakları pek bir şey kalmayınca Kut'ül Ammare'ye sığındılar!
Burada yaklaşık 5 ay kaldılar! Dünyada ilk kez HAVADAN İKMAL ve YARDIM burada Osmanlı askerinin pençesinde kalan İngilizler için gerçekleştirildi! Ama başarılı olamadı!
Halil Paşa ince ince hesaplarla gitti!
Sabır ve akıl birleşince büyük bir zafer geldi!
Tarihler 29 Nisan 1916'yı gösteriyordu! Avrupa bu yenilgiyle çalkalanıyor, İngiliz medyası UTANÇ manşetleriyle çıkıyordu!
Tam da bu sırada İngiliz aklı yine içeriden vurmayı akıl etti!
17 gün sonra Fransızlar'ı da yanlarına alarak ORTADOĞU'yu yani Osmanlı'yı gizli anlaşmayla parçaladılar! Tabii bunun için Osmanlı'nın karışması ve içeriden vurulması gerekiyordu!
SATILMIŞ ADAM SIKINTISI çekmeyen bu coğrafya, o zaman da gereğini yaptı!
İngilizler MEKKE ŞERİF HÜSEYİN'i kışkırtıp destekledi! Irak ve Filistin üzerinde bir ARAP DEVLETİ kurulacak, bunun da anahtarı Hüseyin'e verilecekti!
Söz buydu!
Mekke Şerifi ile Mısır'daki İngiliz komutan McMahon imzaları attı!
İmzayı Osmanlı'dan önce Fransa duydu ve itiraz ederek plandan payı kaptı!
Ruslar sancılı da olsa itiraz etmiyorlar, alacaklarına bakıyorlardı!
Her şey iyi, güzeldi!
Osmanlı paylaşılacak ama Almanlar ortada yoktu!
Lenin'i İsviçre'den trene bindirip Rusya'ya gönderen ALMAN GİZLİ SERVİSİ büyük bir operasyona imza atıyordu! Çarlık yıkılıyor, yerine KOMÜNİZM geliyordu! Bu Rusya'nın savaştan çekilmesi ve önemli bir cephenin düşmesi demekti! Öyle oldu! Çekilen RUSYA, Sykes-Picot anlaşmasını sızdırdı! Önce Rus medyası, ardından İngiliz medyası bunu duyurdu!
Peki, kısaca ne vardı anlaşmada!
Rusya, Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis'i alacaktı!
Fransa ise Doğu Akdeniz bölgesi, Adana, Hatay, Antep, Urfa, Mardin, DİYARBAKIR, Musul ve Suriye kıyıları kalacaktı!
İngilizler de Hayfa ile Akka limanlarını ele geçirecek, ayrıca BAĞDAT, BASRA ve Mezopotamya'yı alacaktı!
İskenderun, serbest liman olarak kalacaktı!
Bu hesap LENİN'in tavrıyla açık edildi! Almanlar'ın kontrolündeki LENİN bu nedenle PUTİN tarafından biçildi! Bir heykeli bile bırakılmadı! Tarihten adeta silindi!
Gördüğünüz gibi o gün de bugün de AKDENİZ ile BASRA'ya çıkış kontrol altındaydı!
Kavga buydu!
İçerideki petrol ve gazın sıcak sulara inmesi gerekiyordu!
Bir de bu kavgaya Amerika dahil olmuştu! Bölge, daha da karışmıştı!
Üstelik 1948'de hayata geçen İSRAİL projesi de vardı! Bunun da güvenliği her hesabın olmazsa olmazıydı!
Şimdi de bu oluyor!
İngilizler daha 1917'deki Balfour Deklarasyonu'yla kurdukları İSRAİL'i şimdi de Amerika içindeki zengin aileleri kullanarak koruyordu!
Korudukları sadece İsrail değil, aynı zamanda Ortadoğu'daki çıkarlarıydı!
Türkler'in ayağa kalkıp ilerlemesi onların kabusuydu!
Bunu bildikleri için Yahudiler üzerinden plan yapıp 12'den vuruyorlardı!
Esad, İsrail için önemli olmuştu!
Dünün "DÜŞMANLARI"
Washington ile Tahran bölge için el altından anlaşmıştı!
Şiiler'e karşı olan Suudlar da DEFANSI Esad üzerinden kuruyor ve DEMOKRASİNİN kendilerine ulaşmasını önlüyordu!
IŞİD'le bölgede zarlar yeniden atılıyor, herkes pay kapmak için sırada bekliyordu! Almanlar ve İngilizler, PEŞMERGE'ye destek olurken Fransızlar Esad'ı korumaya alıyordu!
Bütün yabancı eller bölgedeyken Güneydoğu karışıyor ve 45 insanımız hayatını kaybediyordu!
Kürtler birileri tarafından kumpasa getirilmek isteniyordu!
Dün Mekke Şerif'i Hüseyin'i kullananlar, bugün Kürtler'den bir grupla el sıkışıyordu!
Oyun aynı, aktörler farklıydı!
Kontrol edecekleri ARAP devleti gibi kontrol edecekleri bir KÜRT devleti için bastırıyorlardı!
Kullanılanlar da ne yazık ki bu toprağın çocuklarıydı! Kut'ül Ammare'yi unutmadıkları için karşımıza çıkamıyorlardı!
Çıkamazlardı!
Ama her yerde vardılar! Ta o zaman yapmak istedikleri gibi Türkiye ile Arabistan arasına ÜÇ HİLAL ALMAK istiyorlar!
Hilalin bir ucu Suriye'nin Akdeniz'e açılan kapısı TARTUS'ta, diğeri de BASRA'da!
Bizim buraya girmemiz istenmiyor!
Olay bu! Bunu yapabilmek ve oyunlarımızı bozmak için de KÜRTLER'den yararlanıyorlar!
Anlayalım ve oyuna düşmeyelim!
Unutmayalım ki bir İngiliz, bir Fransız ya da kendilerini VATANDAŞ olarak bile görmeyen ve kimlik vermeyen ESAD, Ankara'dan daha sıcak ve samimi bir dost olamaz!
100 yıl önceki oyuna düşmeyelim!
Bir olursak zafer bizim!
Yoksa Akdeniz'e inmek için
PASAPORT ararız!
NOT: Sykes-Picot'ta Anadolu'nun bir parçası Fransızlar'da, aradaki bölge Fransız kontrolündeki Araplar'da, aşağısı da İngilizler'deydi! Mekke'ye
GİTMEK için üç engel vardı!
Takvim
Bölge karışık! İçerisi de "sanki bir yerlerden emir gelse de sokağa çıksak!" havasında!
Ankara fotoğrafı çekmiş durumda!
Ne oluyor peki?
Nereye gidiyoruz?
Soru çok! Peki ya cevaplar! İşte burada işler karışıyor! Bazıları özellikle asıl aktörleri saklayıp zihinleri bulandırıp kontrol etmeye çalışıyor!
Bence durumu anlamak için geriye gitmek şart!
Bölge aynı!
İnsanlar aynı! Din aynı! Hesap aynı!
Korku aynı!
Sadece kuklalar değişti! Ama cevaplarımız tarihte! Tarihimizde!
Gidelim... "Arslanlar! Bütün Türkler'e şeref ve şan, İngilizler'e kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut'u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10 bin erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut'ta 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 er teslim alıyorum.
Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30 bin zayiat vererek geri dönmüşlerdir. Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Türk sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale'de, ikinci zaferi burada görüyoruz..."
Bu cümleler Kut'ul Ammare zaferinin mimarı Halil (Kut) Paşa'ya aittir! Daha önceden hazırlığı yapılan planlar İNGİLİZLER'in bu mağlubiyetinden sonra inanılmaz hız kazanmıştır! İngiliz tarihinin en KARA ve yüz kızartıcı yenilgisi budur!
Bunu da İngilizler söyler!
Birinci Dünya Savaşı'nda BASRA'yı, BAĞDAT'ı hedefleyen İngiliz ordusu, Osmanlı 6. Ordusu karşısında geri çekildi! Yaptıkları her deneme başarısızlıkla sonuçlandı! Yapacakları pek bir şey kalmayınca Kut'ül Ammare'ye sığındılar!
Burada yaklaşık 5 ay kaldılar! Dünyada ilk kez HAVADAN İKMAL ve YARDIM burada Osmanlı askerinin pençesinde kalan İngilizler için gerçekleştirildi! Ama başarılı olamadı!
Halil Paşa ince ince hesaplarla gitti!
Sabır ve akıl birleşince büyük bir zafer geldi!
Tarihler 29 Nisan 1916'yı gösteriyordu! Avrupa bu yenilgiyle çalkalanıyor, İngiliz medyası UTANÇ manşetleriyle çıkıyordu!
Tam da bu sırada İngiliz aklı yine içeriden vurmayı akıl etti!
17 gün sonra Fransızlar'ı da yanlarına alarak ORTADOĞU'yu yani Osmanlı'yı gizli anlaşmayla parçaladılar! Tabii bunun için Osmanlı'nın karışması ve içeriden vurulması gerekiyordu!
SATILMIŞ ADAM SIKINTISI çekmeyen bu coğrafya, o zaman da gereğini yaptı!
İngilizler MEKKE ŞERİF HÜSEYİN'i kışkırtıp destekledi! Irak ve Filistin üzerinde bir ARAP DEVLETİ kurulacak, bunun da anahtarı Hüseyin'e verilecekti!
Söz buydu!
Mekke Şerifi ile Mısır'daki İngiliz komutan McMahon imzaları attı!
İmzayı Osmanlı'dan önce Fransa duydu ve itiraz ederek plandan payı kaptı!
Ruslar sancılı da olsa itiraz etmiyorlar, alacaklarına bakıyorlardı!
Her şey iyi, güzeldi!
Osmanlı paylaşılacak ama Almanlar ortada yoktu!
Lenin'i İsviçre'den trene bindirip Rusya'ya gönderen ALMAN GİZLİ SERVİSİ büyük bir operasyona imza atıyordu! Çarlık yıkılıyor, yerine KOMÜNİZM geliyordu! Bu Rusya'nın savaştan çekilmesi ve önemli bir cephenin düşmesi demekti! Öyle oldu! Çekilen RUSYA, Sykes-Picot anlaşmasını sızdırdı! Önce Rus medyası, ardından İngiliz medyası bunu duyurdu!
Peki, kısaca ne vardı anlaşmada!
Rusya, Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis'i alacaktı!
Fransa ise Doğu Akdeniz bölgesi, Adana, Hatay, Antep, Urfa, Mardin, DİYARBAKIR, Musul ve Suriye kıyıları kalacaktı!
İngilizler de Hayfa ile Akka limanlarını ele geçirecek, ayrıca BAĞDAT, BASRA ve Mezopotamya'yı alacaktı!
İskenderun, serbest liman olarak kalacaktı!
Bu hesap LENİN'in tavrıyla açık edildi! Almanlar'ın kontrolündeki LENİN bu nedenle PUTİN tarafından biçildi! Bir heykeli bile bırakılmadı! Tarihten adeta silindi!
Gördüğünüz gibi o gün de bugün de AKDENİZ ile BASRA'ya çıkış kontrol altındaydı!
Kavga buydu!
İçerideki petrol ve gazın sıcak sulara inmesi gerekiyordu!
Bir de bu kavgaya Amerika dahil olmuştu! Bölge, daha da karışmıştı!
Üstelik 1948'de hayata geçen İSRAİL projesi de vardı! Bunun da güvenliği her hesabın olmazsa olmazıydı!
Şimdi de bu oluyor!
İngilizler daha 1917'deki Balfour Deklarasyonu'yla kurdukları İSRAİL'i şimdi de Amerika içindeki zengin aileleri kullanarak koruyordu!
Korudukları sadece İsrail değil, aynı zamanda Ortadoğu'daki çıkarlarıydı!
Türkler'in ayağa kalkıp ilerlemesi onların kabusuydu!
Bunu bildikleri için Yahudiler üzerinden plan yapıp 12'den vuruyorlardı!
Esad, İsrail için önemli olmuştu!
Dünün "DÜŞMANLARI"
Washington ile Tahran bölge için el altından anlaşmıştı!
Şiiler'e karşı olan Suudlar da DEFANSI Esad üzerinden kuruyor ve DEMOKRASİNİN kendilerine ulaşmasını önlüyordu!
IŞİD'le bölgede zarlar yeniden atılıyor, herkes pay kapmak için sırada bekliyordu! Almanlar ve İngilizler, PEŞMERGE'ye destek olurken Fransızlar Esad'ı korumaya alıyordu!
Bütün yabancı eller bölgedeyken Güneydoğu karışıyor ve 45 insanımız hayatını kaybediyordu!
Kürtler birileri tarafından kumpasa getirilmek isteniyordu!
Dün Mekke Şerif'i Hüseyin'i kullananlar, bugün Kürtler'den bir grupla el sıkışıyordu!
Oyun aynı, aktörler farklıydı!
Kontrol edecekleri ARAP devleti gibi kontrol edecekleri bir KÜRT devleti için bastırıyorlardı!
Kullanılanlar da ne yazık ki bu toprağın çocuklarıydı! Kut'ül Ammare'yi unutmadıkları için karşımıza çıkamıyorlardı!
Çıkamazlardı!
Ama her yerde vardılar! Ta o zaman yapmak istedikleri gibi Türkiye ile Arabistan arasına ÜÇ HİLAL ALMAK istiyorlar!
Hilalin bir ucu Suriye'nin Akdeniz'e açılan kapısı TARTUS'ta, diğeri de BASRA'da!
Bizim buraya girmemiz istenmiyor!
Olay bu! Bunu yapabilmek ve oyunlarımızı bozmak için de KÜRTLER'den yararlanıyorlar!
Anlayalım ve oyuna düşmeyelim!
Unutmayalım ki bir İngiliz, bir Fransız ya da kendilerini VATANDAŞ olarak bile görmeyen ve kimlik vermeyen ESAD, Ankara'dan daha sıcak ve samimi bir dost olamaz!
100 yıl önceki oyuna düşmeyelim!
Bir olursak zafer bizim!
Yoksa Akdeniz'e inmek için
PASAPORT ararız!
NOT: Sykes-Picot'ta Anadolu'nun bir parçası Fransızlar'da, aradaki bölge Fransız kontrolündeki Araplar'da, aşağısı da İngilizler'deydi! Mekke'ye
GİTMEK için üç engel vardı!
Takvim
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.