Belediye başkanıyken şiir okudu.
Başı derde girdi. Hapis yattı.
Görevinden ayrılarak 26 Mart 1999'da girdiği cezaevinde dört ay on gün kaldı.
24 Temmuz 1999'da çıktı.
Yürüdü... Partisi yeni kurulduğu halde iktidar oldu. O gelince önceki bütün siyasi aktörler silinip gitti. Hiçbiri kalmadı. KADRO DE ĞİŞTİ. Partisi iktidara geldiği halde kendisi gelemiyordu. Siyasi yasaklıydı. Deniz Baykal devreye girdi.
Siirt'te seçim yapıldı.
Partisinden sonra kendisi de geldi.
Artık iktidardı. "Gelmesin!" diye hazırlanan setler yıkıldı. SİYASET DEĞİŞTİ.
Müslüman kimlikli bir siyasetçi bizim eski devlet tarafından, yani Avrupa'yı Kabe olarak görenler tarafından, istenmezdi. GOOGLE'dan iddianame hazırlandı. "Rejimi değiştirecek" diye kapatma davası açıldı. Oyun tutmadı.
Suikast planları hayata geçmedi. SENARYO DEĞİŞTİ.
Devlet kararını verdiği halde bazı askerler ile bazı işadamları bu durumu kabul etmiyordu. Değişimi anlamıyorlardı. Ellerinden geleni yaptılar. Başaramadılar. Yenildiler ve tasfiye oldular. KADER DEĞİŞTİ.
Girdiği her seçimden zaferle çıkmasına rağmen İstanbul sermayesi ve medyası bu sonuçları kabul etmiyor ve anlamıyordu. Savaştılar. Manşetlerden geldiler. Vurdular. Altında kaldılar.
Dışarıdan destek alıp yine geldiler. Yine başaramadılar. MEDYA DEĞİŞTİ.
İnançlıydı. Kendisi gibi gördüğü insanlara kapısını açtı. Devlete girmelerine olanak sağladı. Girdiler.
Yetinmediler. Devleti ele geçirmeye kalktılar. Arkadan vurdular. Önce izledi, sonra analiz etti ardından da darbeyi indirdi. "Cemaate bir şey olmaz!" diyenler yanıldı. ALGI DEĞİŞTİ.
Cemaat darbeyi aldıktan sonra ittifak genişledi. Batı basını, bizimkiler ve onlar hep birlikte geldiler. Bazen TIR'dan bazen de SUR'dan çıktılar.
Ama sandıktan çıkamadılar. "Diktatör", "Sultan", "Saray'da altın klozet" yakıştırmasıyla saldırdılar. Tutmadı. OYUN DEĞİŞTİ.
Gezi'de iki ağaç için gençler meydana çıktı. Bunu fırsat bilen ittifak çadırları ateşe verdi. Kıvılcım Dolmabahçe'ye kadar indi. Ortalık karıştı. "Şimdi gitti!" diyenler yanıldı. Asker, polisin yanında yer aldı. Gelmek isteyenler gitti. SONUÇ DEĞİŞTİ.
Hakan Fidan, Emre Taner ve Afet Güneş'i yani MİT'i almaya geldiler.
Durdurdu. Yetmedi oğlunu almaya çalıştılar. Yine durdurdu. Hasta yatağındaki ihaneti affetmedi. Yanında, etrafında, devlette bunlardan kim varsa gönderdi. ANKARA DEĞİŞTİ.
İçeriye sığmıyordu. Devleti aldı, Ortadoğu'dan Meksika'ya kadar götürdü. İsrail'e ders verdi, yerine oturttu. Müslümanlar'a sahip çıkarak yalnız olmadıkları
nı gösterdi. Türkiye'nin misyonunu dünyaya ilan etti. Birileri rahatsız oldu. Rus uçağı bunu test etti. Sınırda düştü. GÜÇ DENGESİ DEĞİŞTİ. Pakistan'dan Afganistan'a, Bosna'dan Şam'a, Kosova'dan Beyrut'a, Kahire'den Trablus'a kadar her yerde Türk devleti vardı. Geldiğimizi, unutulan camilerimizi onararak gösteriyordu.
Tarihe sahip çıkıp döndüğümüzü ilan ediyordu. İçeride devlet-millet, dışarıda ise Müslümanlar'ın kenetlenmesini sağlıyordu. Büyük oynuyordu. KAFALAR DEĞİŞTİ.
Değiştirdikçe değiştiriyordu.
Sistemi, siyaseti, ekonomiyi, orduyu, sporu, iş dünyasını ve bölgeyi değiştiriyordu. Kendimize olan güveni geri getiriyordu. Davos'ta bunu ilan ediyordu. Ayağa kalktığı zaman kimse önünde duramıyordu. Değişen Türkiye korku salıyordu. YÜRÜYÜŞÜMÜZ DEĞİŞTİ.
Herkes 2016'yı yazarken ben son 16 yılı özetlemeye çalıştım. Olmadı biliyorum! Yerim az! Ama inanın 2016 çok ama çok daha iyi olacak. GÖLGE CIA STRATFOR'un BÜYÜK TÜRKİYE kehanetini gördünüz!
Patronun Türkiye olacağı söyleniyor...
Yani OYUNCU DEĞİŞTİ...
Herkese sağlıklı, bereketli, hareketli, kuvvetli, huzur dolu yıllar diliyorum...
2016 hayırlı olsun...

Takvim
1 Ocak 2016