Kendi reklamını yapmayı çok çok iyi bilen Bedri Baykam, en küçük bir fırsatı bile hemen değerlendiriyor...
Hani bir "Dijital Demokratik Devrim Tüzük Taslağı" hazırlamıştı da Kılıçdaroğlu'na sunmuştu, o da "taaabi canııım, taabii taabii" deyip sümenin altına itmişti...
Şimdi gene ısıtıp ortaya sürmüş.
Sürmüş de ne yapmış? Tekrar görüşmek için randevu isteyecekmiş... Mayıs sonu, haziran başı gibi...
Memur gazetesi bunu haber diye, marifet diye yazıyor.
Bunlarla avunuyorlar garipler.
Beklesinler, CHP'yi belki Bedri kurtarır.
CHP tüzükten kaybediyormuş... Bir tüzük olsa...
Muharrem İnce de aynı fikirdedir.
Tüzükle seçim kazanılacağını sanıyor.
"Bakın biz ne kadar demokratız" deyince iş bitiyormuş. Genel sekreterimizi hep birlikte seçiyoruz, onun için oyunuzu bize veriniz.
Partinin göstereceği adaylar arasından üyeler "akıllı kartla" seçim yapacaklarmış.
Bu süreç de iki haftaya yayılacakmış.
Başka? Başkası sağlığın.
Böyle bir yapılsa, iktidar çantada keklikmiş.
"Programa" falan gerek yok.

***

Artık saçı sakalı da ağaran "harika çocuk" Bedri Baykam pek mutlu değil.
"Genel merkezin henüz bu yönde attığı bir adım yok" demiş. "Hadi o zaman bir tüzük kurultayı yapalım hareketi henüz yaratmamış" Baykam'ın bu girişimi.
Olacağını mı sanıyormuş?
CHP'yi ele geçirmiş olan "siyasi çete" (deyim Muharrem İnce'ye aittir), kurduğu diktadan vazgeçecek, durduk yerde tüzük kurultayı yapacak ve Milli Şef İnönü gibi "demokrasiye geçecek"... Yani Ecevit'in deyimiyle "kendi kendine intihar edecek"...
Bedri Baykam bunu umacak kadar saf değildir, cin gibi çocuktur.
Öyleyse ne istiyor?
Bir kere namı yürüsün, gazetede adı geçsin, ikincisi de, "CHP'yi kurtarmak için çırpınan adam" görüntüsü o kitlenin zihnine yerleşsin.
Eee? Sonra?
Sonrası sağlığın.