SİYASET

Engin Ardıç : Kalabalık edenler

Tarih
04 Şubat 2015
İzlenme
1573 Kişi

4 Şubat 2015

Geçen gün ne demiştik: TKP ikiye bölünmüş, bir bildiğimiz TKP varmış, bir de "TKP 1920", Cerruti 1881 gibi...
Tam olarak böyle değilmiş. Biz de düzeltelim: Bir TKP var (Tunceli'nin Ovacık ilçesinde iktidarı elinde tutuyor), bir, kuaför Vili'den ayrılan manikürcü Perihan gibi ondan ayrılan "Halkın Türkiye Komünist Partisi" varmış, bir de gene ondan ayrılan sadece KP...
Değerli komünistlerimiz bu üç partiden hangisinin "en bir hakiki öz TKP" olduğuna karar verecekler. Fakat bu karar bir işe yaramayacak, çünkü son ikisi seçime giremiyor.
Seçime bir girebilseler, devrim başlayacak. Aslında Taksim'de başlamıştı, Cihangir'i geçip Karaköy'e inemedi. Karaköy'e inebilseler kızları da kurtarıp Cibali Tütün Fabrikası'na bembeyaz başörtülü işçi yapacaklardı.
7 Haziran seçimine tam 31 parti katılıyor. Meclise gireceği kesin olan üç parti var. Kazanacağı kesin olan da bir tek parti. Bir de, girip giremeyeceği merakla beklenen ve giremeyecek gibi görünen üçüncü, küçük bir parti daha.
Ötesi, mizah.
Şunlara bakınız: Alternatif Parti... (Elektrik akımı gibi)... Bağımsız Türkiye Partisi... Demokratik Gelişim Partisi... Emek Partisi... Genç Parti (başkanı yurt dışında yatar kalkar)... Hak ve Adalet Partisi... Hak ve Eşitlik Partisi... (İkisini karıştırmayınız)... Hak ve Özgürlükler Partisi... (Hele bunu hiç karıştırmayın)... Halkın Kurtuluş Partisi... Halkın Yükselişi Partisi... (Zinhar bunlar da karıştırılmayacak!)... Hür Dava Partisi... Merkez Parti...
Millet Partisi... Millet ve Adalet Partisi... Muhafazakâr Yükseliş Partisi... Toplumsal Uzlaşma, Reform ve Kalkınma Partisi... Yurt Partisi...
Ek olarak, tavşan kuyruğu gibi ne uzayan ne kısalan bazı bildik partiler de yok değil tabii: İP, DSP, BBP, DYP, LDP, SP falan.
Bir türlü anlam veremiyorum, insan, bırak iktidara gelmeyi, bırak barajı aşmayı ve meclise girmeyi, baraja uzaktan bile yaklaşamayacağını, toplam yüzde 1 oy bile alamayacağını bildiği nafile bir mücadeleye bile bile niçin lades der?
Gazetelerde adı geçsin diye mi? O kadarını, gecekondulara yönelik yarışma programlarına katılan Özden ile Maria bile başarıyorlar yahu!
Yani, "kumar oynatmak amacıyla açılan" birtakım aşağılık yerlerden değil, iyi kötü siyaset iddiası olan parti gibi partilerden sözediyorum... Yatak çarşafı gibi oy pusulası basmak zorunda kalan matbaacıya küfür ettirmekten başka ne yararı vardır bunun?
Gözlerimiz bu curcunada gitarcı çocukların kurduğu Gezi Partisi'ni de hep arıyor, bulamıyor... Emrehan'ın Elektronik Bilmemne Partisi nerede peki?
Madem bunlar birer mizah şaheseriydi, postalcı basın bu saçmalıkları niçin ciddiye aldı da bir süre reklamını yaptı?
Oysa uğraşa didine Emine Ülker Tarhan adında bir hanımı sanki "önemli bir şahsiyetmiş gibi" göstermeyi başarmışlardı... (O da seçime giriyor, Anadolu Partisi... Niçin bir Trakya Partisi yoktur? Onu da isteriz.)
Bazı muhalif avanaklara da sormak isterim: Bütün bunları toplasak bir "Törkiş Syriza" çıkarır mıyız lan?

Sabah

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER