Rusya’nın eski Ankara Büyükelçisi Karlov suikastına ilişkin soruşturma kapsamında 2017 yılı Aralık ayı sonlarında Türkiye’ye gelen Rus soruşturma heyeti dosyayı takip eden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yetkilileriyle yaptığı toplantıda ‘’Suikastın FETÖ işi olduğuna kanaat getirdik. Arkasında ABD var‘’ değerlendirmesinde bulunmuşlardı. Kripto FETÖ’cü Mert Altıntaş’ın Karlov’u vurmasından yaklaşık 2.5 saat sonra kullandığı mail adresindeki yazışmaların silindiği tespit edilmişti. Suikastçı Mert Altıntaş’ın çıkan çatışmada ölü olarak ele geçirilmesine rağmen mail’lerinin silinmesi suikastta yalnız olmadığının, cinayetin organize bir şekilde planlı olarak FETÖ tarafından işlendiğinin en güçlü kanıtıydı. Zira Rus yetkililer Mert Altıntaş’ın gerçekleştirdiği suikastten sonra silinen e-posta mesajlarını geri getirmeyi başarmışlardı. Maillerde FETÖ ile ilişkili yüzlerce dosya vardı. Ancak hard diskte ‘’El-Nusra DEAŞ ve El-Kaide ‘’ gibi İslamcı terör örgütlerine ait herhangi bir dosyaya rastlanmamıştı. FETÖ’nün üst düzey mensupları tarafından örgüt hiyerarşisi içinde Amerikan istihbarat birimleriyle işbirliği içinde planlanan Karlov suikastını hedef saptırmak suretiyle El-Nusra veya El- Kaide’ye yıkma girişimi akamete uğratılmıştı. Oysa suikastçı Mert Altıntaş aylar öncesinde El Nusra ve El-Kaide benzeri terör örgütleriyle aldığı talimatlar doğrultusunda ilişkiye geçirilmişti. Kendisine önceden öğretildiği şekilde suikast sonrasında Türkçe olarak ‘’Suriye’yi, Halep’i unutmayın ’Allah-u Ekber’ diye bağırıyor ve son olarak da Arapça “Cihat için Hz. Muhammed’i (SAV) destekleyenlerin soyundan geliyoruz” anlamına gelen o bilindik sözleri sarf ediyor. Görüntüler ve saldırıyla ilgili haberler sosyal medyaya düşerken FETÖ’cü hainler, Emre Uslu’nun Türkçe ve Abdullah Bozkurt’un İngilizce tweetleri öncülüğünde, saldırının “Nusracı bir Türk polisi” tarafından gerçekleştirildiği algısı dünyaya yayılmaya çalışılıyor. Ancak Rusya ve Türkiye’nin kararlı ve bilinçli bir şekilde soruşturmayı birlikte yürütmeleri Türkiye ile Rusya arasında savaş çıkarmaya yönelik bu fitneyi etkisiz kılıyor.

FBI: DOSYADAKİ TÜM DİJİTAL KAYITLARI VERİN

Oysa Karlov Suikastı tetikçisi Altıntaş’ın Gmail hesabındaki yazışmaların suikasttan 2.5 saat sonra IP numarası sanal ortamda oluşturulan X bilgisayar tarafından silindiği tespit edilmişti. Savcılık Google’dan yardım alamayınca FBI’dan yardım istedi. Savcılık yetkilileri FBI’ın Türkiye’deki temsilcisinden hem silinen yazışmaların geri getirilmesini hem de Altıntaş’ın sosyal medya hesaplarının geriye dönük incelemesini talep etti. Ancak adliye kaynakları Altıntaş’ın ‘gmail’ hesabında silinen yazışmalar için savcılığın başlattığı sürecin FBI’dan gelen yeni bir taleple tıkandığını belirtti. Buna göre FBI yetkilileri soruşturmayı yürüten Ankara Başsavcılığı’na ilgili ‘gmail’ hesabına Mart ayında tedbir koyduklarını belirterek ‘’E-mail yazışmaları karşılığında dosyadaki tüm dijital kayıtları verin” teklifinde bulundu. Savcılık tarafından ‘garip ve manidar’’ olarak nitelendirilen talep geri çevrildi. Ancak dosya pazarlığı reddedilen FBI’ın Adalet Bakanlığı ve Emniyet üzerinden verilere ulaşma ısrarı sürünce savcılık ek önlem aldı. Emniyet ve adliyedeki ilgili tüm birimlere, dosyadaki gizlilik kararı hatırlatılarak hiçbir bilgi veya kaydın resmi kimliği olsa dahi üçüncü taraflarla paylaşılmaması yönünde talimat verildi. FBI’ın suikastçı Mert Altıntaş’ın dosyadaki dijital kayıtlarını istemesi şüphesiz Amerikan istihbaratının ve ABD Ankara Büyükelçiliği’nin Karlov suikastındaki rolüne işaret ediyor. Yazımızın başlangıcında belirttiğimiz gibi Rus soruşturma heyetinin 2017 Aralık ayı sonlarında Türkiye’ye gelerek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yetkilileriyle yapılan toplantıda ‘Suikastın FETÖ işi olduğu ve arkasında ABD var olduğu’ tespiti suikastçı Mert Altıntaş’ın e-maillerinin ve telefonundaki 4 kademeli şifrenin Rus soruşturmacılar tarafından deşifre edilmesiyle elde edilen bilgiler ile yakından ilgili sanırım.

SUİKASTÇI MERT ALTINTAŞ UYUYAN HÜCRELER TİMİNDE

Rus istihbarat kaynaklarına göre Karlov’u vuran suikastçı Mert Altıntaş uyuyan hücreler suikast timinde yer alıyor. CIA ile bağlantılı bu kripto suikastçıyı FETÖ El Nusra kılıfına büründürerek gizliyor. Rus uzmanlar, Altıntaş’ın telefonunda dört kademeli güvenlik korumasını deşifre etti. Dört şifreyi de çözen uzmanlar katilin geçmişe yönelik tüm hareketlerini adım adım tespit etti. FETÖ’den tutuklanan amiri Kahraman Sezer’den iki günlük izin alan ve mesai saati sonunda 386 kilometre yol katederek Erbil’e giden Altıntaş’tan, istihbarat kayıtlarına göre en son Erbil’deki hükümet binası yakınlarında bulunan CIA ofisi civarında sinyal alındı. Suikastçı Mevlüt Mert Altıntaş’ın telefonuna ait HTS kayıtlarında kimlerle görüştüğü ortaya çıktı. Rus istihbaratı ise telefon sinyallerini geçmişe yönelik takip ederek katilin tüm adımlarını tespit etti.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Rus Büyükelçisi Karlov suikastına ilişkin iddianamede aralarında FETÖ elebaşı Gülen’in de bulunduğu 28 şüpheli yer aldı. Karlov iddianamesinde, Gülen’in yanısıra Şerif Ali Tekalan, Emrullah Uslu ve saldırganın “örgüt abisi” Şahin Söğüt de şüpheli olarak bulunuyor. Şüpheliler hakkında “anayasal düzeni ihlal”, “silahlı terör örgütüne üye olma”, “terör amaçlı tasarlayarak öldürme”, “terör amaçlı kasten öldürmeye teşebbüs” ve “terör amaçlı korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve çeşitli hapis cezaları istendi. İddianamede Karlov suikastının arkasında, 15 Temmuz darbe girişiminin faili ve aynı zamanda bir casusluk ve istihbarat örgütü olan FETÖ’nün bulunduğu, suikastın, “Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilere yönelik provokasyon türünde bir eylem” olduğu kaydedildi.

yazının kaynağı