Bu ülkede yıllarca, Milli Görüş çizgisindeki partileri suçladılar..

“Din eksenli siyaset yapılmaz. Haram-helal ayrı, dünya işleri ayrı” dediler..

“Günah-sevap başka, devlet idaresi başka” dediler..

“Haramın anlamı, Allah tarafından yasaklanan yanlış işler.. Ha ‘Haram’ demişiz, ha ‘Yanlış’ iş. sadece ‘Yanlış’ dediğimizde, kavram göreceli olabilir. ‘Allah’ın yasakladığı yanlış iş’ denildiğinde, konunun bir de uhrevi boyutu devreye giriyor. Kaçınmamız için, motive oluyoruz” desek de dinletemedik.

“Dini istismar ediyorsunuz” dediler..

“Helalin anlamı, Allah’ın yasaklamadığı işler demektir.. İnsanların özgürlük alanı olarak Allah’ın verdiği imkanları, başkalarının yasaklamaya yetkisi yok. Bu kavramları kullandığımızda, bir başkasını küfürle itham etmedikçe.. Kendimize daha kolay çekidüzen veririz. Günlük hayatımızda dini kavramlarla hareket etmemizde hiçbir sakınca yok” desek de kabul ettiremedik..

“Laik devlette, fetva ile iş yapılmaz” dediler..

“Devlet, fetvaya bakmaz” dediler..

“Devlet, dinden onay almaz” dediler..

Söylediğimizi söyleyeceğimizi boğazımızda düğümlediler..

Yıllar sonra..

CHP baktı ki..

Dini kavramları istismar etmeden..

Aslında günlük hayatlarında dini kavramlarla hareket etmeseler bile..

O kavramları kullanarak, söylem geliştirmezlerse..

İktidara gelme ümitleri sıfır..

O zaman tavır değişikliğine gittiler..

Öyle radikal tavır bir değişikliği ki..

Artık en üst perdeden, helal ve haram kelimelerini, günah ve sevap kavramlarını, kullanır oldular..

Siyasetin günlük konuşmaları, değerlendirmeleri içine, dini kavramları da dahil ettiler..

Ve son somut örneğini..

Dünkü grup toplantısı konuşmasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu verdi..   

İfadesi aynen şöyle:

“İsraf haram değil mi? İsraf günah değil mi?”

Eyvallah Kemal abim.. Eyvallah..

Senden bu sözleri duymak, büyük mutluluk..

Her ne kadar, yıllardır “Bu kavramlarla siyaset yapılmaz” deyip..

 “Laik devlete aykırılık” iddiasında bulunsanız da..

Bugün eğer, o dini kavramların Müslüman bir toplumdaki önemini kabul ederek, dinden kendinize destek aramaya başladı iseniz..

Bu güzel bir gelişme..

Ama lütfen..

Bize yaptığınız suçlamanın gerçeğini..

Yani dini istismar etmeyi..

Aklınızdan bile geçirmeyin..

Biz, “Şu günah” diyorsak..

Kendi hayatımızda o günahı işleyip, halkın nezdinde kendimizi günahlardan kaçınan bir kişi gibi göstermek için bunu söylemiyorduk.

Kendi hayatımızda uygulayıp..

“Bu kabul ve bu uygulamayı doğru görenler, bizim sorunları çözüm noktasındaki görüşlerimizi desteklesinler” dediğimizde..

Ne din istismarı vardı..

Ne din üzerinden menfaat temin etme vardı..

Ama bugün..

Hayatının hiçbir safhasında, “Günahlardan bireysel olarak da, toplumsal olarak da kaçınmamız gerekir” hassasiyeti bulunmayan CHP Genel Başkanı..

Tam da, “Sabahı şerifleriniz hayrolsun” diyeceğimiz bir çıkış ile..

Haramları hatırlatmaya başladı..

Yok yok..

Şimdi ben laikçilerin rolüne soyunup, “Olmaz Kemal Bey.. Laik devlette haram diye bir kavram olmaz” diyecek değilim..

Benim diyeceğim..

“Tebrikler Kemal Bey.. Hayatınız da, inşallah, söyleminiz gibi olur”dan duasından..

Ve “Bu söylemi zenginleştirelim” çağrısını yapmaktan ibarettir..

Ki.. Bu noktada, Kemal Kılıçdaroğlu’nun cümlesinin devamını da aktaralım ki, onun “Bayram değil, seyran değil. Niye günahları dillendirme ihtiyacı hissetti” merakınızı giderelim..

Kılıçdaroğlu’nun, “İsraf haram değil mi? İsraf günah değil mi?” sözlerinin hemen ardından sarfettiği cümlesi de şöyle:

“AK Parti’ye  geçmişte oy vermiş bütün kardeşlerime seslenmek istiyorum. İsraf haramsa, israf günahsa, sen gidip hâlâ ona oy veriyorsan, sen de günah işliyorsun.” 

Nasıl, hedefi tam 12’den vuran bir cümle değil mi?

İsraf; haramdır.

Amenna..

İsraf; günahtır.

Amenna..

AK Parti israf yapmasın..

Eyvallah..

Ama burada samimiyet testi için, diğer günahları da hatırlayıp, onlar için de aynı tekrarları yapmamız lazım..

Kemal Bey gibi konuşalım:

“Alkol haram değil mi? Alkol günah değil mi? CHP’ye geçmişte oy vermiş bütün kardeşlerime seslenmek istiyorum. Alkol haramsa, alkol günahsa, sen alkolü sınırsız şekilde serbest bırakmak isteyen, 17 günlük tam kapanma döneminde bile, ‘Alkollü içecek satan büfelere açık olma istisnası getirilmedi’ diye kıyametler kopartanlara gidip hâlâ onlara oy veriyorsan, sen de günah işliyorsun.”

Evet, Kemal Bey bu çağrımdan hoşnut kaldı ise..

Telif ödemesini hemen yapayım.

Kendi bulduğu bir cümleyi..

Ben bir başka günaha uyarlamış oldum..

Bir başka günah üzerinden aynı cümleyi kuralım..

“Eşcinsellik, Lut kavminin fiili, haram değil mi? Homoseksüellik, gaylik günah değil mi? CHP’ye geçmişte oy vermiş bütün kardeşlerime seslenmek istiyorum. Eşcinsellik haramsa, gaylik günahsa, sen eşcinselliği sınırsız şekilde serbest bırakmak isteyen, CHP’ye.. İstanbul Sözleşmesi’nden geri çıkıldı diye, Danıştay’da iptal davası açan CHP’ye gidip hâlâ onlara oy veriyorsan, sen de günah işliyorsun.”

Bir başka cümle daha kuralım:

“Zina fiili haram değil mi? Zina günah değil mi? CHP’ye geçmişte oy vermiş bütün kardeşlerime seslenmek istiyorum. Zina haramsa, evlilik dışı cinsel ilişki günahsa, sen zinanın serbest olması için AK Parti’ye tehditler savurup, Türk Ceza Kanunu’na o haram fiilin yasaklığını koydurtmayıp.. Hatta şimdi, AK Parti küçükten küçükten, ‘Acaba zina tekrar ceza kanununa suç olarak konulabilir mi?’ diye araştırma yaptığında, hemen sopayı gösterip, ‘Bu devlet, laiktir. Zinayı yasaklayamazsınız’ diyen CHP’ye gidip, hâlâ onlara oy veriyorsan, sen de günah işliyorsun.”

Ne diyelim.. Kemal Bey’e bu cümleyi kurduran kim ise..

Allah kendisinden razı olsun.

Biz bu cümleleri kurmaya kalksak..

yazının devamı