27 Eylül 2015

Aydın Doğan, Ramazan günü Hergele ile kurdukları sofranın deşifre olmasından bu yana..

Her şeye içerliyor..

Dava açabileceklerine davalar açıyor..

Ki bize açtığı davaların sayısı yine kabardı..

Sadece kendisi de değil..

Hergele’sine de açtırıyor artık..

Sonra da, “basın özgürlüğü”nden dem vurup..

Düne kadar medya gücünün verdiği cesaretle söylediği sözleri inkar ediyor..

 Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Aydın Doğan ile Conrad Otel’de yaptıkları görüşmede..

Doğan’ın kendisine “Öyle dönemler oldu ki, biz hükümet getirdik, hükümet götürdük” dediğini aktarmıştı ya...

Aydın bey, “Benimle artık ilgisi yok” dediği Hürriyet gazetesinin birinci sayfasının nerede ise yarısını işgal eden bir açıklama ile.. Cumhurbaşkanı’na cevap veriyor ve “O sözleri ben söylemedim” diyor..

Kime inanalım?

Tayyip Erdoğan’a mı?

Aydın Doğan’a mı?

•

Aydın Doğan’ın uzun açıklamasında..

“Grubunun terör örgütlerine yardım ettiği” suçlaması yapıldığını.

Ancak bu iddianın “doğru olmadığı”nı söylüyor..

İşte bu noktadan..

Bir çıkarımda bulunabiliriz..

Gerçekten, Doğan Grubu yayın organlarında, terör örgütlerine yardım ediliyor mu, edilmiyor mu?

Defalarca yazdık..

Hürriyet’te, Posta’da dahi var..

Ama en uç örnekleri veriyoruz ki..

Gereksiz tartışma olmasın.

Muhatabımız, tam ikna olsun..

Kesinlikle itiraz edilemeyecek, “terör örgütlerine yardım”ı ispat eden yayınlar neler?

Radikal internet sitesindeki..

Ezgi Başaran’ın hemen bütün yazıları..

Cengiz Çandar’ın, büyük ustalıkla araya serpiştirdiği, PKK ile ilgili birçok yazısı..

Baskın Oran’ın yazıları..

Haydi “Kelkitliyim” diyen Aydın Doğan..

Çık ve bu yazıların “terör örgütüne yardım olmadığı”nı iddia et..

Edebiliyorsan eğer..

•

Ya CNN Türk için ne diyeceğiz?

Gerek haber bültenlerinde..

Gerekse tartışma programlarında..

Konukların değerlendirmelerini bırakın..

Programcıların bile dilinde...

“Terörist”,  olmuş “gerilla”..

“Terör örgütü”, olmuş “özgürlük arayışçısı”..

“Devletin askerine-polisine saldırı”, olmuş “misilleme!”

“Devletin güvenlik görevlilerinin operasyonu”, olmuş “yargısız infaz”!

“Teröristlerin öldürdüğü siviller”, olmuş “polisin vurduğu sivil”!

Failler ile mağdurları..

Faillerin sıfatları ile mağdurların sıfatlarını..

Ustaca nasıl değiştirdiklerini sıralamaya devam edebiliriz de..

Bu kadarı yeter..

Bu somut örnekler karşısında..

Aydın Doğan hâlâ nasıl “Terör örgütlerine yardım etmiyoruz” diyebilir?

Diyebiliyorsa, Kelkitli de olsa, ona kim inanabilir?

•

Aydın Bey, iki gazetesinde birden yayınladığı mektupta, kendisini “mağdur” gösterip, “sıradan bir vatandaş” kimliğine bürünmüş..

Nerede ise, gözlerimizi yaşartacak..

Ben yine somut veriler aktarayım..

Bakalım ne kadar sıradan bir vatandaş, Aydın bey..

Kendisi hakkında “kağıt üçkağıdı” davasını biliyorsunuz.

Ceza Genel Kurulu’nda, 2 yıldır beklediğini de biliyorsunuz..

Bakın size aktarayım..

Sizler de www.yargitay.gov.tr internet sitesine girip, yazdıklarımı test edebilirsiniz.

Ceza Genel Kurulu’nun 2013/700 esas sayılı dosyası, Aydın Bey’in kağıt üçkağıdı davası..

Aslında karara çıktı ama..

Haziran ayından bu yana..

Hâlâ karar yazılamadı.

Hani Aydın Bey, “sıradan bir vatandaş” ya..

Sıradan vatandaş olduğu için..

Kararın yazılmasını bekliyor..

Biz merak ediyoruz..

Bu dosyanın üç tane gerisinden. Üç tane ilerisinden dosyalara bakıyoruz.

Üç gerisi de..

Üç ilerisi de karara çıkmış..

Karar yazılmış.

Dosyası postalanmış.

Ama Aydın Bey’in dosyası..

Kendisi “sıradan bir vatandaş” olduğu için..

Bekliyor..

Beklerken de..

Zamanaşımı süresi işlemeye devam ediyor..

Buyur Aydın Bey..

Fikrini alalım, bu konuda..

Sen değil, avukatın mı cevap verecek..

O da olur..

Tercihim, 40 yıllık avukatın Köksal Bayraktar değil..

Son dönemde tuttuğun.. Pensilvanya’daki zatın avukatından yana.

Gülen’in avukatı Hasan Günaydın versin cevabını..

Ne de olsa, bu tür oyalamalar için almıştı vekaleti!

Gecikmenin sebebini de, en iyi o bilir!

 YeniAkit