İddialı konuşuyorum.

Çünkü, konu net.

Bir hafta öncesine kadar, Selahattin Demirtaş için mahkum diyemezsiniz..

Çünkü kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı yoktu..

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Selahattin Demirtaş’ın, üç PKK’lı terörist için “Şehid” demesi üzerine..

Yetinmeyip..

Üç  PKK’lının yanısıra, diğer PKK’lı teröristler için de, “saygı ile anma”dan bahsetmişti..

HDP’liler, değişik gerekçelerle, kendileri aleyhine açılan soruşturmalar konusunda açıklamalar yaparlar..

“O cümle, o anlamda değil, biz şunu kasdettik” derler.”

O toplantı, şurada değil, bir başka ilde olmuştu. Toplantının amacı şu idi, konuşmanın maksadı bu idi” derler..

Şimdi, önce HDP’lilere çağrı yapıyorum..

Selahattin Demirtaş’ın avukatlarına çağrı yapıyorum.

Buyrun izah edin, şu cümleyi:

“Sakine, Leyla, Fidan arkadaşlarımızın şahsında bütün şehitlerimizi saygı ile anmak istiyorum.”

Sakine dediğiniz kadın, PKK’da Abdullah Öcalan ile birlikte en üst düzeyde yöneticilik yapan, yüzlerce askerin, emniyet görevlisinin ve sivilin öldürülmesinde imzası olan bir terörist kadın değil mi?

Bu kadının ölümü üzerine, “şehid” denilmesi, teröre, teröriste destek çıkmak değil midir?

Yine diğer iki isim de, aynı şekilde PKK’lı değiller mi?

Bunlardan da “şehid” diye bahsedilmesini, hangi vicdan sahibi kabul edebilir?

Türk Tabipleri Birliği çıkıp konuşsun.

İzmir Barosu’nun HDP aşığı başkanı konuşsun..

PKK’lı teröriste “şehid” demek ne demektir?

Selahattin Demirtaş’ın sözleri, bu üçlü ile sınırlı değil..

Devamında da, “bütün şehitlerimizi” diyerek, ben PKK’lı teröristleri kastediyor diyorum..

Kendisinin aksi yönde bir savunmasını da bulamıyorum..

Varsa bir savunması, göndersinler.

Ama net olsun.

“Askere kurşun sıkan şehit olamaz” cümlesi açıklamasında bulunsun..

“Polise kurşun atan, şehid olamaz” cümlesi, savunmalarında olsun.

“Sivil insanları, öğretmeni, bebeği, kaymakamı öldürenlerden şehid olmaz. Onlar teröristtirler” cevabı, açıklamalarında olsun..

Bu sözleri sarfetmeyenler..

“Şehitlerimizi saygı ile anıyoruz” diyorlarsa..

Başına da, PKK’nın üst düzey yöneticiliğini yapmış üç kadının ismini koyuyorlarsa.

Bunun anlamı, tüm PKK’lı teröristleri, şehid olarak görmek demektir..

Nokta..

Peki bu alçaklığa.

Hem de yargılaması tamamlanmış.

Yargıtay tarafından da cezası onaylanarak mahkumiyet kesinleşmiş olduğu halde..

Bunun üzerinden üç gün geçtikten sonra.

Kemal Kılıçdaroğlu çıkıp, bir televizyon kanalında şu cümleyi sarfediyorsa, kendisine ne demeliyiz?

“Neden bu kadar uzun süre içeride kaldılar? Bazıları ellerini kollarını sallayarak geziyorlar halen. Gazeteci olarak görüp görmemem değil konu. Selahattin Demirtaş da Osman Kavala da dahil olmak üzere pek çok haksızlık var. Boşu boşuna yatıyorlar içeride.”

Adam, PKK’lı teröristlere “şehid” diyecek.

“Saygı ile anıyorum” diyecek..

Yargıtay bu sözlerden dolayı, ilgili kişinin mahkumiyetini onaylayıp, cezasını kesinleştirecek..

Ama CHP Genel Başkanı olan Kemal Kılıçdaroğlu çıkıp diyecek ki, “Boşu boşuna yatıyor.. Kendisine haksızlık yapıldı.”

O zaman..

Kemal beye soralım.

Siz de, PKK’lı teröristleri şehid mi sayıyorsunuz?

Hani size karşı suikast düzenlediğini iddia ettiğin PKK’lı teröristler, aslında saygı ile anılması gereken kahramanlar mıdır?

Açık söyleyin.

Mugalata yapmayın..

Dürüst olun..

İlkeli olun..

Bir hafta önce bu soruyu sorsaydım, belki şu savunmayı yapardı, Kılıçdaroğlu:

“Henüz cezası kesinleşmemiş. Cezası kesinleşmemiş kişiyi, suçlu gibi gösteremezsiniz.”

Ama bugün.

Selahattin Demirtaş’ın sabıka kaydına, kesinleşmiş mahkumiyet kararı işlendi..

O kişinin masum olduğunu söylemek, cezaevinde boşuna yattığını söylemek, bir siyasetçinin işi olamaz..

Çok meraklı iseniz..

Avukatlarınızı yollayın..

PKK’lı teröristlere “şehid” diyen hainlerin avukatlığını yaptırın..

yazının devamı