Yarım asırlık bir siyaset çınarı idi.

Türkiye tarihinde en genç yaşta bakan olanlardan birisiydi. Üstelik herhangi bir bakanlık değil içişleri bakanlığı kendisine tevdi edilmişti.

39 yaşında içişleri bakanlığı koltuğuna oturan Türkiye’de kaç kişi var ki. İşte onlardan birisi de Oğuzhan Asiltürk ağabeydi.

12 Eylül darbesi ile MSP kapatıldı. 

28 Şubat darbesi ile Refah Partisi kapatıldı. 

28 Şubat darbesinin devamında Fazilet Partisi kapatıldı. 

Hepsinde Oğuzhan ağabey önemli bir isimdi. Bulunduğu partilerin sonuncusu hariç hepsi kapatılan (Milli görüş çizgisi dışında) kaç siyasetçi var ki. 

Oğuzhan ağabey milli görüşün partileri kapatıldıkça, o çizgisinden hiç ödün vermeden yeni kurulan partiye giriyor, hiç zikzak çizmeden aynı kararlılıkla yoluna devam ediyordu.

Hem milli görüş çizgisinden hiç ayrılmaması sebebiyle, hem de milli görüş çizgisinde en önemli icraatların kilit ismi olması hasebiyle Oğuzhan abinin tecrübelerine bugün o kadar çok ihtiyacımız var ki.

“Oğuzhan abinin tecrübeleri” derken klasik bir söylemi tekrarlamıyorum. Gerçekten inanarak ve samimiyetle o tecrübeye dikkat çekiyorum.

Oğuzhan ağabey, muhafazakar geçinen Süleyman Demirel’in ihanetini gördü. 

Milli Selamet Partisi, ilk girdiği seçimlerde 50’ye yakın milletvekili çıkarması üzerine, Süleyman Demirel adeta seçmene küsmüş, kenara çekilip, “Kim ne yapıyorsa yapsın” demişti.

Oysa kamuoyunun beklentisi Adalet Partisi’nin öncülüğünde sağ siyasi partilerin bir koalisyon hükümeti kurmasıydı. 

Süleyman Demirel, “Nasıl olsa sağ partiler bensiz hükümet kuramazlar. Ne sağ partiler CHP’yi kabul ederler, ne de CHP sağ partilerle  koalisyon kurar. Böylece Türkiye bir çözümsüzlüğe mahkûm olur. Sonrasında gidilecek erken seçimde de MSP’den oyları geri alarak tek başına hükümet olurum” diye düşündü.

Ama Demirel’in planı tutmadı. 

Milli Selamet Partisi kendisinden beklenmediği şekilde CHP ile koalisyon ortaklığı kurabileceğini açıkladı ve Demirel’in Türkiye’yi hükümetsizliğe mahkum etme ve sonucunda da muhafazakar seçmenin yeni bir seçimde de tekrar kendisini seçmeye mecbur etmesi planı akamete uğradı. 

İşte o MSP-CHP koalisyonunun en önemli Bakanlar Kurulu Üyesi Oğuzhan Asiltürk de İçişleri Bakanı sıfatıyla o hükümet çatısı altında çok önemli icraatlara imza atmıştı. 

Demirel’in Msp üzerinden ülkeye olan ihanetini gören Oğuzhan ağabey, arkasından çok kısa süre sonra da CHP’nin ihanetini gördü.

CHP’nin ihaneti neydi?

CHP-MSP koalisyon hükümetinin daha birinci yılı dolmamışken, Kıbrıs barış harekatı ile tüm dünyada Türkiye kendisinden bahsettirdiği bir dönemde, Bülent Ecevit ülke çıkarlarını gözetmeksizin partisinin çıkarı için o güne kadar başarılı şekilde yürüyen koalisyon hükümetini bozmuştu.

Bülent Ecevit’in planı şu idi: Kıbrıs barış harekatının seçmen üzerindeki olumlu etkisini ben oya çevirebilirim. Koalisyon hükümetini bozayım, ülkeyi erken seçime götüreyim ve tek başına iktidara geleyim.

Dürüst, çıkar peşinde koşmayan, ahlaklı siyasetçi diye gösterilen Bülent Ecevit’in bu ihanetini de, Oğuzhan abi birebir yaşadı.

Kader çizgisi, koalisyon hükümetinin bozulmasıyla da Oğuzhan Asiltürk ağabeye bir tecrübe daha kazandırdı.

Bir yıl önce Milli Selamet Partisi ile hükümet kurmam diyen Süleyman Demirel, bu sefer Karaoğlan’ın planını bozmak için, Chp-msp koalisyonunun bozulması sonrasında erken seçime hayır dedi.  

Ve Demirel’in Başbakanlığında milli cephe hükümeti kuruldu. 

 Evet milli görüşçüyüz diyen bazı kardeşlerimiz MSP’nin CHP ile 1974 koalisyonuna önümüze koyup, 2023’te CHP ile seçim ittifakı yapılmasında Erbakan hocanın çizgisine bir aykırılık yoktur diyorlar. 

Ama o tarihte msp, seçim ittifakı yapmamıştı. 

Yapılan koalisyon ortaklığıydı. 

Ve maalesef bu koalisyon ortaklığında da CHP’nin ihanetini yaşamıştık.

chp o tarihte, bir yıllık hükümeti bozup ortada hiçbir sorun yokken seçime gitmeye kalkışmıştı.

İki yıllık kısa bir süre içerisinde önce Demirel’in ihanetini, sonra Bülent Ecevit’in ihanetini yaşayan milli görüş çizgisi, sonrasında Süleyman Demirel’in nasıl ‘u dönüşü’ yaptığına da şahit olmuştu.

Kısa bir süre önce MSP ile hükümet kurmayı reddeden Demirel’in, bu sefer aynı parti ile hükümet kurmayı kabul etmesini de Oğuzhan Asiltürk ağabey tecrübe  haznesine yazmıştı.

Bu tecrübelerle donanmış Oğuzhan ağabey, bugünkü CHP’nin de İyi Parti’nin de ne numaralar çevireceklerini çok iyi tahmin edecek isimler arasında idi.

 Onun için Oğuzhan abiye çok ama çok ihtiyacımız olduğu bir dönemde kaybettik.

Bakmayın siz 1970’li yıllarda milli görüş çizgisinde bakanlık koltuğuna oturan Oğuzhan Asiltürk’e laf sayan 1990 yıllarda hatta 2010’lu yıllarda milli görüş partisine gelenlerin söylediklerine. 

Onlar kısa şortlarla dolaşırken Oğuzhan abi içişleri bakanlığı koltuğunda oturuyordu.

Onlar sadece Kemal Kılıçdaroğlu’nun chp’sini biliyorlar.

Oğuzhan ağabey ise CHP’nin 50 yıllık mazisini, birebir yaşayan bir siyasetçiydi.

Tüm bu tecrübelerle Oğuzhan ağabey ömrünün son yıllarını Saadet Partisi ile ak parti’yi en azından bir ittifak çatısı altında buluşturmak için mücadele ile geçirdi.

yazının devamı