SİYASET

Ali Karahasanoğlu : HSYK’daki paralel destekçilerini ne zaman ihraç edeceksiniz?

Tarih
13 Mayıs 2015
İzlenme
1275 Kişi

13 Mayıs 2015

Dün
Bakırköy Adliyesi’nde, yine hakim karşısındayız.

Üç davadan ifade verdim.

Birinci davada.. AK Parti’den istifa eden..

Sonra kurduğu partiden de istifa eden İdris Bal’ın şikayeti..

Beyefendiye, bulmaca sayfamızda, “Partisine ihanet eden milletvekili” denilmiş.

Bu hakaret imiş!

“Demokrasi, özgürlük, basın hürriyeti” diyenlere bakın..

Partisinden istifa etmiş. Bunun yazılmasına bile tahammül edemiyor!

Hepsi beş kelime.. İçinde tek hakaret ifadesi de yok.

Verdik ifademizi, çıktık.

İkincisi, Gezi’ci Emre Kınay’ın, devlete attığı kazık ile ilgili. Çapulcunun devlete atmaya çalıştığı kazığın belgeleri dosyaya gelmiş.. Haberimizde eksiğimiz var, fazlamız yok.. Bizim bir şey söylememize bile gerek kalmadı.

Üçüncü duruşmamız, paralelin tepesindeki Fetullah Gülen’in şikayeti.

Yazarımız Mehtap Yılmaz’ın, “Musallaya yatıracaklar” başlıklı yazısı sebebi ile şikayetçi olmuş..

Aynı yazı sebebi ile, Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, 5 bin lira tazminata karar vermiş bile..

İşine gelince, “Türkiye’de basın hürriyeti yok” diyen paralel ekip, “Bir koyundan iki post çıkarma” amacıyla, bir yazıdan iki ceza verdirmek için.. Tazminata ilaveten, bir de bizi hapse attırmak için Bakırköy Adliyesi’nde uğraş veriyor..

Binlerce Yargıtay kararına rağmen, Ankara’daki hakim, “Ceza davasına bir bakalım” bile demeden kararı basmış..

Bakalım Yargıtay, ne diyecek?

Biz Bakırköy’deki yargılamaya yoğunlaştık..

Fetullah Gülen’in mahkemede dinlenmesini talep ettik..

Artık bizim için Türkiye’ye gelirse..

Gelmezse, Gülen’in bize yaptığı hakaretleri biz mahkemeye bildireceğiz.. 

Bakalım Gülen bu davadan..

Alacaklı mı çıkacak, borçlu mu!

Biz Fetullah Gülen ve avanesinin şikayetleri sebebi ile adliyede hesap verirken..

Paralel yapıya mensup olduğu ileri sürülen dört savcı ve bir hakim hakkında, HSYK’da görüşme yapılıyordu..

Nitekim..

Biz duruşmadan çıktığımız saatlerde, dört savcı ile bir hakimin meslekten ihracı kararlaştırılmış..

Karar sonrasında hemen ağlaşmaya başladılar..

Zekeriya Öz ve Muammer Akkaş başı çekiyor..

“Savunmamız bile alınmadan karar verildi” diyorlar.

Suç tarihi en geç, 17 Aralık 2013..

Usulsüz dinlemeler, usulsüz el koymalar, usulsüz gözaltılar, suçlamalar..

Bunların, Pensilvanya emri ile yapılması.. 

Üzerinden 1.5 sene geçmiş.

Beyefendiler hâlâ, “savunmamız alınmadı” diyorlar..

Özellikle Zekeriya Öz, sabah akşam tivit atıyor da, HSYK’nın soruşturma açtığını bildiği halde, kendiliğinden de olsa iki satır savunmasını hâlâ vermemiş!

Utanmadan bir de bunu kamuoyuna açıklıyor..

1.5  senedir savunma yapmadınız ise..

Ne zaman savunma yapmayı düşünüyordunuz, Zekeriya Bey? Muammer Bey?

Olabilir, HSYK’da kendini yeterince savunamamış olabilirsiniz.

Ama medyatik insanlarsınız..

Paralel medya zaten 24 saat emrinizde..

Dolayısı ile, gece yarısı kapılarına gitseniz, anında canlı yayına çıkartırlar..

Diğer medya organları da, reyting alacakları düşüncesi ile aynı ağırlamayı yapmaya, dünden hazırdırlar..

Dolayısı ile, savunma sadedinde söyleyeceğiniz ne varsa, kamuoyuna istediğiniz gibi açıklama yapma imkanınız var..

Buyrun açıklayın..

Savcılık-hakimlik yapmış insanlar, kendilerine kamuoyu önünde savunmaktan aciz mi ki, “Savunma süremiz dolmadan karar verildi” diye ağlaşıyorlar?

Diyeceğiniz bir şey varsa, elinizde o kadar güç var.

Çıkın, açıklayın..

Bakalım ne açıklayacaksınız?

Zekeriya Bey, 1.5 senedir, Dubai gezisinin harcamalarını cebinden yaptığının belgelerini, söz verdiği üzere gösterecekti..

Buna rağmen..

HSYK’daki ihraç kararına muhalif kalan bir üye.. (Bu üye, aslında kendisi de, Zekeriya Öz’ün idari yargıdaki arkadaşlarının oyları ile HSYK’ya seçilen bir muhterem..)

“Otel kayıtları ile usulsüzlük ispatlanırsa, kınama verilsin” demiş..

Bu muhterem üyenin nazarında, “Bir savcı, gözaltına aldıracağı sanığın parası ile gidip zevk safa içinde tatil yapmasının müeyyidesi,  kınama” imiş.

Şimdi gelin de, “İhraçlara, önce bu üyeden başlayın” demeyin..

Gelin de, “Beyefendi, sen de soruşturduğun Zekeriya Öz’ün parası ile, otelde kaldın mı? Tatile çıktın mı? Ki, böylesi vahim bir suçu, kınamalık görüyorsun?” diye sormayın..

Yüzlerce usulsüz dinleme kararı ile.

Yüzlerce sahte isimle dinleme kararı alınması ile..

Gerçekten ortada bir suç olsa bile, sadece “suçtan elde edilen mal”a el koyma kararı verilmesi gerekirken, işadamlarının babalarından kalmış miraslara bile el koyma kararı verecek kadar gözü dönmüşlüklere..

Verilecek ceza sadece “ihraç” değil..

Aynı zamanda, ibretlik “hapis cezaları”dır..

Sadece o savcılar, hakimler değil..

Bu cezaların verilmesine ayak süren HSYK üyeleri de, hesap vereceklerini, bilmelidirler.

YeniAkit

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER