Umuyordum ki, şöyle büyük bir statta, on binlerce kişinin katılımı ile kuruluş deklarasyonu yayınlansın..

Lafa gelince, “Şöyle destekleniyorum, böyle destekleniyorum” demek kolay..

İcraata gelince..

Bir belediyenin konferans salonunu ancak doldurabilmişler..

Bir de gözleri iktidarda!

•

Bir ilçe belediyesinin konferans salonundan iktidara?!..

Biraz zor ama..

“İlk günden heveslerini kırmayalım..

Her şeye rağmen, biz iyiniyetle yaklaşalım” derken..

Amaniinn..

O da ne?

Kurucular listesine bir baktım ki..

Tam bir çorba olmuş..

Kemalistliği manyaklık derecesine ulaştıran Ruhat Mengi de o partide..

AK Parti’den milletvekilliği yapmış radikal abimiz Ersönmez Yarbay da..

Balyozcu Ali Türkşen de..

Balyozcuların amansız düşmanlık beslediği Refah Partisi’nin yakışıklı milletvekili  Mukadder Başeğmez de..

Bu isimleri hiç kimse, cenaze namazında bile bir araya getiremez..

Eğer Meral Hanım, “Ben bir araya getirdim..” derse..

Cevabımız şu olur: “Kurulduğu gün, İyi Parti’nin cenaze namazını kılmışsınız.. Başınız sağolsun” derim.

•

Biliyorum, Meral Hanım iddialı..

O kadar iddialı ki..

Dün daha partisine genel başkan bile seçilmemiş iken..

Kuruluş toplantısı konuşması için kürsüye çıktığı sırada, salondakiler “Başbakan Meral” şeklinde slogan atınca..

“Ben cumhurbaşkanı olacağım” diyerek, salondakileri susturmuş..

Emrin olur Meral Abla..

Sen yeter ki iste..

İstersen cumhurbaşkanı.. İstersen daha yükseklerde bir şey varsa o!

Ne istersen, hemen emrine amade..

Yeter ki sen iste..

“Sen iste” dedik ama..

Şu kafa karışıklıklarını da bir çözüversin Meral Abla..

15 Temmuz’dan önce..

Askeri darbeyi kulağına mı üflemişlerdi, nedir..

“Ben başbakan olacağım” diye tutturmuştu..

15 Temmuz oldu..

Ama darbeciler başarılı olamadı..

Bir süre sustu..

Şimdi tutturdu, “Ben cumhurbaşkanı olacağım..”

Meraklandırma bizi Meral Abla..

Pensilvanya’dan yeni bir haber mi var?

Söyle de, merakımız gitsin..

• 

Meral abla..

Kurucuları diğer partilerin çöplüğünden topladığı gibi..

Konuşmasının metnini de, farklı siyasi çizgideki isimlere, bölüm bölümhazırlatmış olmalı ki..

Bir bölümde yerin dibine soktuğu adamı..

Bir dakika sonra, göklere çıkartmış..

Örnek mi?

Vereyim..

Dün şöyle diyordu Meral Abla:

“‘Milli Şef dönemi otoriter yapısı ve talihsiz 1946 seçimleri ile toplumun gerisine düşmüş.. ”

“Milli Şef” deyince kimi kastettiğini anladınız sanırım..

İsmet İnönü kastediliyor..

“Otoriter yapısı” da..

İnönü dönemindeki zorba yönetim anlayışını ifade ediyor..

Bir dakika geçiyor, geçmiyor..

Meral abla, İsmet İnönü’nün ismini özellikle zikrederek, kendisini rahmetleanıyor:

“Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere; Rauf Orbay, İsmet İnönü, Celal Bayar (..) ebediyete intikal edip de adını burada zikredemediklerimizi rahmetle anıyoruz..”

Ardından tekrar..

“1960 askeri darbecileri, kendilerini milli irade yerine koyarak, siyaseti askıya almış..” diyerek, 27 Mayıs’ı telin eden Meral Abla..

Partisinin kurucularının başına, 27 Mayıs darbecilerinden Muzaffer Özdağ’ın oğlu Ümit Özdağ’ı alıyor... 

Hani Ümit Özdağ, 27 Mayıs’ın darbe olduğunu kabul eder.. Biz de babasından dolayı kendisini eleştirmeyiz.. 

Ama Ümit Bey, daha yakın tarihte, 27 Mayıs’ı öve öve bitiremeyen bir isim..

Meral Abla ise, 27 Mayıs’ı “Darbe” olarak tanımlıyor..

Böylesi kafa karışıklığı yaşayan bir partiden ne bekleyebilirsiniz ki?

Bir örnek daha vereyim..

Rahmetle anılanlardan birisi de Muhsin Yazıcıoğlu..

Ama gelin görün ki.. Muhsin Yazıcıoğlu suikastinde, şüpheli hareketleri ile suçlanan emekli korgeneral Ali Lapanta da, Meral Abla’nın partisinin kurucuları arasında..

“Olsun, Meral Abla’ya helal olsun” diyenler çıkabilir..

“Ne diyelim, oy verecekler düşünsün” der geçeriz de..

Bir de öneride bulunalım..

Meral Abla, bunu yapacağını söylese de.. Ben oy vermeyi (samimi bulmadığım için) düşünmem ama..

Kendisine oy atacaklara, hak veririm..

Nedir Meral Abla’ya önerim?

Şu:

Dünkü konuşmasında, Hz. Peygamber’den bir kıssa anlattı..

Meral ablamızın ağzından aktaralım:

“Müslümanlar Mekke’yi fethetmişlerdir. Efendimiz’in amcası Hz. Abbas ve damadı Hz. Ali, en büyük prestij olan Kabe’nin sorumluluğunun kendilerine verilmesini, Hz. Peygamber’den talep ediyor. Efendimiz ise ‘O işi Talha ailesi yapıyor’ diyor. Hz. Abbas’ın ‘Ama onlar Müslüman değiller ki...’ şeklinde hatırlatmasına, Efendimiz’in, kendi damadına ve amcasına cevabı; ‘Ama onlar bu işi iyi yapıyorlar’ şeklinde olmuştur..”

Çok güzel Meral Abla..

Dört dörtlük bir tespitte bulunmuşsun..

“İşini iyi yapana, işi teslim etme” ilkesini..

“İşi ehline verme ilkesi”ni, iyi yakalamışsın..

Şimdi bu noktada bir şey merak ediyorum..

Meral Abla, diyelim ki seçimi kazandı..

Ülkenin yönetimine geldi..

Bu hadis-i şerifin işaret ettiği ilkeyi hayata geçirir mi?

“Ülkeyi yönetme işini, AK Parti iyi yapıyor. Ben seçimleri kazandım ama.. İşi ehline vermek, Peygamberimizin emri.. Ben de ülkenin yönetimini, ülkeyi iyi yöneten Tayyip Erdoğan’a ve AK Parti’ye bırakıyorum” der mi?

Yok öyle, mırın kırın etmek..

Bir hadis-i şerifi aktarıyorsan..

Onu uygulayacaksın, istismar etmeye kalkışmayacaksın..

Akit
26 Ekim 2017