Vatanına ihanet edip, Almanya’ya sığınan..

Ama diğer tüm AB ülkelerine, günübirlik geziler düzenleyip, hepsi ile dayanışma içine giren Can’cık, “son olaylar hakkında ne der acaba” diye merak ettim.

Ne dermiş Can’cık?

Türkiye’nin uluslararası mahkemelerde yargılanması gerektiğini söyleyen, hainlik üzerine hainliklere imza atan Can’cık..

İhaneti sonrasında, kendisine kucak açan.. Cumhurbaşkanı ile ağırlayan.. Ödüller veren.. Övgülerde bulunan Almanya için..

Türkiye Cumhuriyeti’nin bakanlarının kapalı salon toplantısına bile tahammül edemeyen AB ülkelerinin bu ahlaksız tavrına ne demiş acaba?

Şunu demiş:

“Almanlara, Hollandalılara İzzetbegoviç’i hatırlatalım:

‘Savaş, yenilince değil, düşmanınıza benzeyince kaybedilir.’”

Kancıklık işte böyle bir şey..

Yerin dibine batırman gereken ahlaksızlıkta bile..

Ahlaksızlığı yapanı eleştirmen gerektiğinde bile..

“Dikkatleri ondan çok..

Başkasına yöneltmen..”

Başkalarına çamur sıçratma..

Alçaklığı yapana..

“Abicim, öyle yaparsan hainlik ettiğim bizim ülkedekilere haklılık kazandırırsın ama..” modunda yaklaşıp..

Kendi ülkesindekilere ise, salya sümük saldırmak..

Can’cık bu kancıklığı yaparken..

Avrupa’nın yerli kancıkları da boş durmuyorlar..

Almanya’da, Hollnda’da sergilenen rezaletler ayan beyan ortada..

Bekleriz ki..

Kurumlar adına yapılan açıklamalarda, yapılan yanlışlara destek verilmesin, hukuksuz davranışlara dikkat çekilsin..

Nerde?

Can’cık bunlara koştuğuna göre..

Oradakiler de kancıklıklarını yapacaklar..

Nitekim dünkü açıklamalarda, bunu net olarak gördük..

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg konuşuyor..

Bekliyoruz ki, “Ayıptır kardeşim. Biz NATO çatısı altında Türkiye ile birlikteyiz. Ne demek, Türk bakanı sınırdışı etmek, ülkeye girmesine engel olmak? Duymamış olalım.. Hemen özür dilensin.. Bakan için davette bulunulsun, kapıda karşılanıp, kapıda uğurlansın” desinler.

Adamlarda namus yok ki!

Ahlak yok ki.

Hukuk yok ki..

Bütün işleri hokkabazlık.

Kaypaklık..

Tek kelime ile kancıklık..

Dolayısı ile kancıklık kokan açıklamalarını yapıyorlar:

“Güçlü argümanlar demokrasilerimizin kalbindedir, ancak karşılıklı saygı da öyledir. Bütün müttefikleri karşılıklı saygı göstermeye, sakin olmaya ve ölçülü yaklaşım göstermeye çağırıyorum!” 

Ben bu tavrı, bir yerlerden hatırlıyorum..

Türkiye’de eli kanlı teröristler hendekler açarken..

Devletin güvenlik güçlerini şehit ederlerken...

Askerler şehit edildiğinde ortalıkta görünmeyenler.. 

Teröristler derdest edilmeye başladığında..

Hemen ortaya çıkıp..

“Tarafları itidale davet ediyoruz” türünden açıklamalar yapıyorlardı..

Burdaki kancıklara da, o zaman çağrıda bulunuyorduk..

“Teröristler, askerimizi vuruyor.. Sesin çıkmıyor. Askerimiz operasyon yapınca, itidal, ölçülülük çağrısı yapıyorsunuz!”

Şimdi aynısı tekrarlanıyor.

İşlenmiş tek bir suç yok iken..

Köpeklerle, sivil vatandaşların üzerine yürüyenleri kınamaları gerekirken..

İlk günü sessizlikle geçiştiriyorlar..

Sonra Türkiye, Almanya’daki, Hollanda’daki faşistleri dünya huzurunda mahkum etmeye başlayınca...

Kafayı çıkarıp, “tarafları ölçülü davranmaya davet” ediyorlar..

•

Kancıklık açıklaması, sadece NATO’dan değil..

AB’den da benzer açıklama yapılıyor..

AB’nin Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn yapmış yazılı açıklamayı:

“Türkiye ve bazı AB üyesi ülkeler arasında son günlerde yaşanan tansiyonun ardından, konunun daha fazla tırmandırılmasından kaçınmak ve durumun sakinleşmesi için yollar bulmak gerekmektedir. AB üyesi ülkelerde miting ve toplantı yapılması kararları uluslararası ve ulusal kanunlarla uyumlu olarak üye ülkenin sorumluluğundadır.”

Yani kısaca demek istiyorlar ki, “Türkiye bu işin peşini bıraksın.. Yaşanılan ahlaksızlıkların üzerine bir su içsin.. Olanları unutsun..”

Türkiye’ye yapılan tavsiye ile değil, yapılan kancıklık...

“Hollanda’nın, Almanya’nın yaptıklarının doğru olduğu”na ilişkin ifadelerle de, kancıklıklarını zirveye taşıyorlar..

Sorsak bu kancıklara:

“Madem miting ve toplantı yapma konuları, üye ülkenin sorumluluğundadır. Üye ülkenin, yasaklama, engelleme yetkisi vardır. Gerekirse güç kullanma hakkı vardır.. O zaman, Gezi olaylarında niye, Türkiye’yi kınama üstüne kınama açıklamaları ile baskı altında tutmaya çalıştınız?”

Devam etsek, bir daha sorsak bu kancıklara:

 “PKK’lıların saldırılarında, PKK semptizanlarının gösterilerinde niye, Türkiye’ye hak vermediniz.. ‘Üye ülkenin hakkı vardır’ demediniz?”

Ahlaksızlığı görüyorsunuz, değil mi?

Türkiye’de insanların can verdiği olaylarda bile, devletin güvenliği sağlama girişimlerine en sert eleştirileri getiriyorlar.

Kınamada bulunuyorlar..

Ama Almanya ve Hollanda’da daha hiçbir olay bile yaşanmadan..

Üstelik teröristlerin falan değil, devleti temsil eden bakanların, siyasetçilerin yapmak istedikleri toplantılarına..

Engel çıkartılmasına.. 

Yasaklama getirilmesine.. 

Bakanın sınırdışı edilmesine.. 

Destek veriyorlar.. 

“Normal”miş muamelesi yapıyorlar..

Kancıklık değil de nedir bu? 

Hani bir tanesi yapsa..

İki tane ile sınırlı olsa.

Veya biri yapıp, diğeri kınasa..

“Haydi neyse” diyeceğiz..

Ama görüyorsunuz işte..

Ca’ncıkların dolduğu, FETÖ’cülerin dolduğu Avrupa..

Aynı zamanda, kancıklarla dolu..

YeniAkit
14 Mart 2017