İzmir’deki orman yangını üzerinden, bir fırtınadır koparılıyor..

Türk Hava Kurumu’nun yetkilileri piyasada yok..

Ne yönetim kurulu başkanı, ne genel müdür, ortada tek bir yetkilinin yaptığı açıklama yok..

Ama THK üzerinden, algı oluşturmaya çalışan, Orman Bakanlığı’na çakan çakana..

Sözcü başlattı.

Cumhuriyet sürdürüyor.

“Uçaklar hazır vaziyette hangarda bekliyor.. Çağıran yok. Orman yanıyor”diyorlar.

Sanki orman yangını gibi hepimizi üzen bir konuda, çağrı yapılması gerekiyormuş gibi.

Biraz araştırıyoruz..

Nelerle, nelerle karşılaşıyoruz..

Meğerse, THK bu işi, topladığı zekatlarla değil (ki zekatın bu müesseseye verilemeyeceğini defalarca yazdık, Diyanet İşleri Başkanlığı da, bunu hatırlattı ama hâlâ zekat toplamaya devam ediyorlar, din istismarında bulunuyorlar) ihaleye girip, bedeli mukabilinde yapıyormuş..

Nitekim..

İhaleye girmişler..

Yüksek fiyat verdikleri için..

Özellikle de yangına müdahaleye hazır halde yeterli sayıda uçakları bulunmadığı için..

İhaleyi THK kazanamamış..

Şimdi ciyaklaması, Sözcü’ye düşüyor.

Cumhuriyet’e düşüyor..

Ama bu sefer, karşılarında çetin ceviz bir bakan var..

Maskelerini indiriyor..

Onların tam da anladıkları dilden konuşuyor..

“21 uçak varmış. Hani nerede? Altı uçak var, üçünün içine kuşlar yuva yapmış. Vizontelede kaputu açınca ‘Baba motor yok’ diyor ya. Aynen öyle. Hükümetimize yönelik siyasi bir saldırıyla karşı karşıyayız.”

Bakanın bu açıklamasından sonra, siyasi saldırıyı düzenleyenler susar mı?

Nerede?

Ellerine tutuşturulan uçuş sertifikası ile, bir manşet daha atıyorlar..

Bir tane uçuş sertifikası üzerinden 21 uçak için sertifika varmış gibi algı oluşturuyorlar..

Ben de, “Bakan mı doğru söylüyor, muhalifler mi?” diye merak edip, en doğru bilgiyi almayı umut ederek, THK’nın internet sitesine müracaat ediyorum..

THK’nın sitesine, biraz zor da olsa giriyorum..

Başlıklar var..

Bir muhatap bulabilirim düşüncesi ile, “Kurumsal” böyümüne bakıyorum..

30 saniye bekledikten sonra, lütuf kabilinden açılıyor..

“Yönetim Kurulu” başlığına tıklıyorum..

Üç kişinin biyografisi var.

“Üç kişilik yönetim kurulu mu olur” diye, şaşırıyorum.. Ama şu anlık, tüzüğe bakmadan da, bir değerlendirme yapmayı yanlış bulup, ikinci başlığa geçiyorum..

“Merkez Denetleme Kurulu” başlığına tıklıyorum..

İsim falan bir şey yok..

“Merkez Disiplin Kurulu” başlığına tıklıyorum..

Orada da, isim yok..

Daha fazla meraklanıyorum..

Olur ya..

Türk Hava Kurumu’na özel olarak, disiplin kurulu olmayan, merkez dentleme kurulu üyeliği olmayan bir yapı öngörülmüştür.. Veya, önceden vardır, şimdi tüzükle kaldırılmıştır..

Hemen Resmi Gazete’den Türk Hava Kurumu Tüzüğü’nü açıyorum..

Tüzüğe bakıyorum, 18. madde Yönetim Kurulu’nun yapısını düzenliyor:

“Genel Yönetim Kurulu’nun Yapısı

Madde 18 - Genel Yönetim Kurulu:

a) Büyük Genel Kurulca seçilmiş, Genel Başkan ile 11 asıl ve 11 yedek üyeden oluşur.”

Üç değil, 11 asıl, 11 de yedek üyesi olması gerekiyormuş..

Merkez Denetleme Kurulu ile ilgili maddeye bakıyorum:

“Merkez Denetleme Kurulu Yapısı

Madde 22 – a) Merkez Denetleme Kurulu, üç asıl ve üç yedek üye olmak üzere Büyük Genel Kurulca seçilir.” deniliyor.

Ya Disiplin Kurulu?

O da 24. maddede, “a) Merkez Disiplin Kurulu, beş asıl ve beş yedek üye olmak üzere Büyük Genel Kurulca seçilir.” şeklinde düzenleniyor..

Yani 8 Yönetim Kurulu üyesi ortada yok.. Üç Merkez Denetleme Kurulu üyesi ile beş de Disiplin Kurulu üyesi ortada yok..

Haydi diyelim, yönetim ile ilgili bilgileri çok fazla kamuoyuna yansıtmak istemiyorlar..

Böyle bir şey mümkün değil ama.

Haydi bir anlığına öyle kabul edelim..

THK’nın resmi internet sitesinde, “Yolsuzlukla mücadele” başlıklı bölüm dikkatimi çekiyor.. 

Tıklıyorum..

“Raporlar” diyor.

Büyük bir ümitle ona da tıklıyorum..

“İstenen kategorideki kayıtlar hazırlanmaktadır” diyor..

Olabilir, bir yenileme vardır diye ikinci başlıktaki “Suç duyuruları”nı tıklıyorum.

Orda da karşıma, yine aynı cevap çıkıyor: “İstenen kategorideki kayıtlar hazırlanmaktadır..”

Bir de “Diğer” başlığı var.

“Tamam, bunda mutlaka bir şeyler vardır” diye son bir ümitle ona tıklıyorum..

Yine aynı cevapla karşılaşıyorsunuz..

İşte böyle bir kurumun avukatlığı, Sözcü gazetesi tarafından, Cumhuriyet gazetesi tarafından yapılıyor ve siyasi iktidara yönelik karalama operasyonunda, bu kurumun ismi kullanılıyor..

“Bu kurum, yangına müdahale etmeye kalksa, yangını daha da büyütür. Aman uzak olsun, gölge etmesinler” diyeceğimize..

Sırf siyasi iktidara çakmak için, bir sitesini bile doğru düzgün dizayn edemeyen kurumun propagandası yapılıp, cansiperane çalışmalar yapan görevliler suçlanıyor, isimleri üzerinde şaibe oluşturulmaya çalışılıyor..

Şaibenin kralı, savundukları kurumun yapılarında..

2 milyar liralık Laleli’deki binalarının kiracısı kim, ne zaman tahliye olacak, kaç lira kira ödüyor bilen yok.

Eski yönetim başka bir şey, yeni yönetim bambaşka bir şey söylüyor.. 4 yıldır tahliye davaları sürüyor, bir netice alamamışlar..

Çıkmışlar, “Yangın söndürmek bizim işimiz, Orman Bakanlığı, bize niye bu işi vermiyor” diye efelenmeye kalkıyorlar..

Afedersiniz beyler.