Beş ay önce muhalif kesimlerdeki genel siyasi hava aşağı yukarı şöyleydi:
“Ekonomi bu iktidarı götürüyor. Ceketi koysak kazanır. Bu sefer kaybedecekler. Kesin kazandık. Acaba Kılıçdaroğlu seçilince CHP’nin başına kim gelecek?”
*
Beş ay sonra ise muhalif kesimde...
Derin bir hayal kırıklığı, itiraf edilmeyen bir karamsarlık, güçlü bir umutsuzluk havası var.
*
Beş ayda hava nasıl döndü?
Herkes biliyor havanın nasıl döndüğünü.
Ama ben yine de ifade edeyim:
*
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, diplomaside ataklar yaptı.
*
- Ekrem İmamoğlu yarıştan koparıldı.
*
- Mansur Yavaş seçeneği ağırlık kazanamadı.
*
- Sosyal konut hamlesi, iktidar lehine bir hava yarattı.
*
- Kemal Kılıçdaroğlu üst üste çok hata yaptı.
*
- CHP ile İYİ Parti, aynı dalga boyuna giremedi.
*
- AK Parti’nin kararsızları, AK Parti’ye doğru eğilim gösterdi.
*
- Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü çıkışı ters tepti.
*
- Ekonomiyi muhalefet çözer algısı oluşmadı.
*
Yani havanın dönmesinde Erdoğan’ın payı olduğu kadar muhalefetin de payı var.
ANKETLERE BAKIŞIMIZ
MİLLİ özelliğimiz şöyledir:
*
Tuttuğumuz tarafı düşük gösteren anket gördüğümüzde...
“Bu anket uydurma! Masa başında mı yaptın bunu?” falan deriz.
*
Tuttuğumuz tarafı yüksek gösteren anket gördüğümüzde...
“Geliyor gelmekte olan” falan diyerek zaferimizi ilan ederiz.
*
Hangi tarafı tutarsak tutalım, milletçe böyleyiz biz. Hatta taraf tutsam ben bile böyle tutum alırım. Kendimi ayırmıyorum yani.
MUHAFAZAKÂR DEVRİMCİ BİR OKSİMORON MUDUR?
MUHAFAZAKÂR...
Adı üstünde, muhafaza eder.
*
Devrimci...
Adı üstünde, statükoyu darmadağın eder.
*
Bu ikisi birbiriyle acayip çelişkili gibi görünüyor.
Ama değil.
*
Bir insan geleneklerine, kültürüne, tarihine bağlılık açısından...
Sonuna kadar muhafazakâr olabilir.
*
Aynı insan siyasette izlediği çizgi açısından...
Statükoyu hallaç pamuğu gibi dağıtan bir devrimci olabilir.
*
Erdoğan’ın “Ben muhafazakâr bir devrimciyim” sözüyle kastettiği tam olarak böyle bir şey.
Bu açıdan bakıldığında da ortada bir oksimoron yok.
BÜLEND ÖZVEREN
DÖNEM: Siyah beyaz bir dönem.
Bülend Özveren, tam da böyle bir dönemin ismiydi.
*
Ama onun ayırt edici bir vasfı vardı:
*
Sunum tarzıyla siyah beyaz dönemin çok ötesinde bir isimdi.
Süper çağdaş bir stili, muazzam ilerici bir yaklaşımı vardı.
yazının devamı
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.