10 Kasım 2015

AK Parti'nin önünde iki önemli süreç var.
Milletvekili yemin töreninden sonra ilk iş olarak hükümet kurulacak, ardından da Meclis Başkanlığı seçimi yapılacak.
Meclis Başkanlığı ve bakanlık için yoğun bir kulis faaliyeti yürütülüyor.
Gözler, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu'na çevrilmiş durumda.
AK Parti sadece bir hükümet kurmayacak. Aynı zamanda 2019 seçimlerine kadar olan 4 yıllık süreyi şekillendirecek.
4 yılın sonunda AK Parti'yi üç seçim birden bekliyor.

1- Yerel seçimler
2- Cumhurbaşkanlığı seçimi
3- Milletvekili genel seçimi

4 yıllık performans aynı anda üç seçimin sonucunu birden etkileyecek.

AK Parti'nin önemli isimlerinden biri seçimlerden hemen sonra, ”7 Haziran olmasa, 1 Kasım olmazdı” demişti. AK Parti bu 4 yıl zarfında 7 Haziran'ın nefesini her zaman ensesinde hissedecek. Bir seçimde 9 puanı alıp, 5 ay sonra 9 puan veren halk, her şeyi yapabilir.

Bu nedenle AK Parti 1 Kasım sonuçlarına göre değil, 7 Haziran'a göre siyaset yapacak.
1 Kasım seçimlerinin birçok açıdan analizi yapılabilir. Halkımız, muhalefet partilerini ülkeyi yönetme ehliyetine sahip görmedi. Muhalefet halka umut vermedi. Seçimlerden sonra içine düştükleri iç çekişmeler halkımızın ne kadar isabetli bir karar verdiğini gösteriyor. AK Parti'ye ise ülkeyi huzur içinde yönetmesi için tek başına iktidar yetkisi verdi. Halkımızın sağduyusu sayesinde Gezi süreciyle birlikte girdiğimiz çalkantılı dönem kapandı yeni bir sayfa açıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 29 Ekim resepsiyonunda 1 Kasım seçimlerini, ”2023 hedefleri açısından bir kırılma noktası” olarak gördüğünü söylemişti. AK Parti 2023 için halkımızdan yeni bir vize daha aldı.
Şimdi seçim sloganında olduğu gibi, ”Tek başına işbaşına” denilmesi gerekiyor.
Bu açıdan kurulacak olan hükümet çok önemli.

AK Parti yeni dönemde iki kulvardan ilerleyecek.

1-Reformlar
2-Güçlü ekonomi

Bunun için kısa vadeli ve uzun soluklu bir perspektif çizilecek.

Hükümet programında üç aylık, 6 aylık ve 1 yıllık kısa vadeli hedefler yer alıyor. 2019 yılına kadar geçecek olan 4 yıllık süre zarfında yapılacak çalışmalar da hükümet programında yer alacak. Ama bunlar 2023 hedeflerine uyumlu olacak.

Bu arada Meclis Başkanlığı ve Bakanlar Kurulu üyelikleri için AK Parti kulislerini yokladım. Kulisler hareketli. Ama asıl karar merciinde olanlar, bu konuların konuşulmasından memnun değiller.

Gündemin kimin Meclis Başkanı olacağı, bakanlıklara kimlerin geleceği tartışmalarıyla meşgul edilmesini istemiyorlar. Ama hem siyasetin hem de kulislerin bir gerçeği var. Bunlar konuşulur.
Edindiğim izlenimleri paylaşmak istiyorum.

Mevcut seçim hükümeti baz alınmamalı. Geçmiş AK Parti kabinelerine göre çok büyük değişiklikler beklenmiyor. Elbette ki belli bir oranda değişiklik olacak. Çünkü bu kabine tam 4 yıl süreyle hükümet politikalarına yön verecek. Baştan belirteyim, bazı isimler konuşuluyor ama isimler konusuna girmek istemiyorum.

Yeni kabinede ilk kez iki kadın bakanın yer alması bekleniyor. Şimdiye kadar hep tek kadın bakan yer alıyordu. O da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı görevini üstleniyordu. Demek ki bu bakanlık dışında bir kadın bakanımız daha olacak. AK Parti başörtülülerin Meclis'te temsilinin yolunu açmış, yine bu dönemde başörtülü bir bakanımız olmuştu. Yeni dönemde kadın bakanlarımız arasında başörtülü isim olacak mı? Başörtüsü, 12 Eylül darbesinden bu yana çok büyük mağduriyetler yaşamış bir kesimin hak ve hukuk mücadelesinin bir simgesiydi. Ama kadın bakan seçilirken tek kriterin bu olmayacağını biliyoruz. “İşi ehline verin” kuralına bakılacak.

Yeni dönemde üç dönemlik olup, buz kez parlamentoya giren 23 milletvekili var. Özgül ağırlığı yüksek isimler. Üç dönemlik isimlerden bir bölümünün bakan olması bekleniyor. Ama ne tamamen üç dönemliklerden, ne de tamamen yeni isimlerden teşekkül edecek bir kabine olacak. Elbette ki bir denge kurulacak. Yeni dönemde parlamentoya girmiş, donanımlı birçok isim var. AK Parti milletvekilleri arasından en az 5 Bakanlar Kurulu çıkar. Ama yeni isimlerden bir kaçının kabinede yer alması bekleniyor.

Başbakan'ın 4 yıl süreyle ülkeyi başarıyla yönetebileceği bir Bakanlar Kurulu olmasına özen gösterilecek. Başbakan'la uyum içinde çalışmak önemli bir kriter olacağa benziyor. Elbette ki bölgesel dengelerde Bakanlar Kurulu'nun teşkilinde dikkat edilmesi gereken faktörlerden biri olacak.

Yeni hükümette ekonomi yönetimi ne olacak? 'Ali Babacan ekonominin kaptanı olacak mı, Berat Albayrak kabineye girecek mi, Binali Yıldırım kabine de yer alacak mı?' diye sorduğunuzu duyar gibiyim.
Dışişleri Bakanı'nın kim olacağını da merak ettiğinizi düşünüyorum.

Her bakanlık önemli. Ama her kabine döneminde ekonomin kaptanı kim olacak sorusuna cevap arandığının farkındayım.
Ben de merak ediyorum. Kulağıma gelen bazı söylentiler var ama ben söylentilere göre hareket etmek istemiyorum. Sadece şunu söyleyebilirim.

Halkımız ekonominin daha iyi yönetileceğine, geleceğe daha güvenle bakacağına inandığı için AK Parti'yi destekledi. Halkımızın önemli bir kısmı daha iyi bir gelecek inancıyla AK Parti'yi tekrar tek başına iktidara getirdi. AK Parti'nin de bunun farkında olarak, ülkeyi yönetmesi gerekiyor. Halkımız, çalkantılarla, krizlerle, tartışmalarla gününü heba eden bir Türkiye istemiyor. Huzur ve güven içerisinde yaşayabileceği bir Türkiye istediği için sandıktan tek başına iktidarı çıkardı. Macera istese tercihini farklı yönde kullanırdı.
Gelelim ekonomin patronu kim olacak sorusunun cevabına.

AK Parti, ekonomiyle ilgili beklentileri dikkate alan bir hükümet programı ve ona uygun bir kabine ile karşımıza çıkacak.
Özellikle ekonomi yönetiminde herkesi şaşırtacak bir sürpriz geliyor. Kabine listesini gördüğünüzde AK Parti'nin önümüzdeki 4 yılda en büyük önceliği ekonomiye vereceğini gösteren bir liste olacak.

Sürpriz dedim daha fazla kurcalamayın isterseniz.

Yenişafak