İsterseniz başlıktaki sorunun cevabını vererek başlayalım yazıya.

Muhalefetin bir kısmı çoklu adayı bir alternatif olarak görüyor. Bir kısmı ise Kılıçdaroğlu’nu vazgeçirmek için bir silah olarak kullanıyor. Ama CHP kanadı çoklu adaya sıcak bakmıyor. Hatta, “Çoklu aday intihar olur” denildiğini duydum. “Çoklu adayla gidilirse Erdoğan ilk turda kazanır” şeklindeki değerlendirmeleri işittim. Ama 6’lı masada herkes aynı görüşte değil.

Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığının başından beri belli olması nedeniyle bir sorun yaşanmıyor. Seçimlere de AK Parti ve MHP ayrı ayrı girecek. Orada da bir sorun yok.

İktidarın sorunu ise milletin geçim sıkıntısının seçimlere olumsuz etkisi.

KÜÇÜK PARTİLERİN ÖNCELİĞİ

Muhalefetin sorunu ise farklı.

Muhalefetin önünde iki ciddi kriz alanı bulunuyor. Biri cumhurbaşkanı adaylığı, diğeri ise ittifaklar.

CHP ve İYİ Parti cumhurbaşkanı adaylığını; Saadet, Demokrat Parti, DEVA ve Gelecek ise milletvekili seçimini önemsiyor.

Kılıçdaroğlu ve Akşener şimdiye kadar 6’lı masayı bir arada tutma başarısını gösterdiler. Ama zaten küçük partilerin gideceği bir yerleri yoktu. Ayrıca Meclis’e girebilmek için onların CHP ve İYİ Parti’ye ihtiyaçları var. Özellikle yeni Seçim Yasası bunu zorunlu kıldı.

OCAK-ŞUBAT DÖNEMİ

6’lı masanın sınavı 2023 yılı ocak ayında başlayacak.

Neden ocak ayı?

Yüksek Seçim Kurulu’nun ocak ya da en geç şubat ayında seçim takvimini açıklaması ile birlikte 6’lı masa cumhurbaşkanı adayını ve ittifakın kaderini belirlemek üzere toplanacak.

Tam anlamıyla siyasetin mayınlı arazisine girecekler.

1- Kılıçdaroğlu ortak cumhurbaşkanı adayı olmak için bastırıyor. Ortak adaylık sorulduğunda “Onur duyarım” diyor.

2- Kılıçdaroğlu şimdiye kadarki süreci maçta oyuncu eksiltmek için kullandı. Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nu oyundan kesmeye çalıştı. Önemli ölçüde de başarılı oldu.

3- Ekrem İmamoğlu, yaptığı yanlışlarla kendi şansını zayıflattı ama hâlâ iddiasını sürdürüyor.

4- İmamoğlu’nun şansının zayıflaması ve Mansur Yavaş’ın yeterince cesur olmaması nedeniyle Meral Akşener alternatifi doğdu.

5- “Ben başbakanlığa talibim” diyerek kendisini yıpratmamayı başaran Akşener’in cumhurbaşkanı adaylığı ihtimali güçleniyor.

6- Kılıçdaroğlu ile seçimin kazanılamayacağını savunanlar milliyetçi, muhafazakâr, Türk, kadın ve Sünni nitelikleri nedeniyle Akşener’i Türkiye’nin dokusuna daha uygun görüyorlar.

7- Kılıçdaroğlu çekilmediği sürece çoklu aday seçeneği güç kazanmaya başladı.

HDP’DEN DESTEK

8- 6’lı masanın cumhurbaşkanlığı seçimini kazanabilmek için HDP’nin desteğine ihtiyacı var.

9- HDP Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ile Pervin Buldan, ortak cumhurbaşkanı adayı konusunda 6’lı masaya açık çek verdiler. Buna rağmen HDP ile konuşulmazsa onlar da ilk tura kendi adaylarıyla girecekler.

KILIÇDAROĞLU KARARLI

10- Çoklu aday seçeneği CHP’de kaygıya neden oldu. Kılıçdaroğlu ortak adaylık için gemileri yaktı.

DEMİRTAŞ’TAN CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI ÇIKIŞI

SELAHATTİN Demirtaş, Türkiye açılımını önerince, yanlış adres verdiğini söylemiştik.

Türkiye’nin Türkiye ile sorunu yok. Türkiye ile sorunu olan PKK terörü örgütü demiştik.

Demirtaş’ın Türkiyelileşme için öncelikle PKK’ya silah bırakma çağrısı yapması gerektiğini söylemiştik.

Demirtaş, T24’ten Murat Sabuncu ile söyleşisinde “PKK’nın Türkiye’ye karşı silahları tümden susturmasını, bırakmasını isterim” diyor. Ne güzel değil mi? Tam alkışlanacak sözler. Zaten Demirtaş da manşet vermek için bu sözleri söylüyor. Niye söylüyor? Ona geleceğim. Ama PKK’nın Türkiye’ye karşı silahlarını susturmasını istediğini söyledikten sonra “Ancak” diyor. Zaten gerçek fikirler de “Ancak” ve “Ama” dedikten sonra ifade ediliyor.

ENGEL VARMIŞ

“Ancak ve ne yazık ki ortada iki temel engel var. Bunları herkesin bilmesi lazım”

Peki neymiş bu iki temel engel?

1- Hükümet, askeri operasyon dışında hiçbir seçeneği devreye koymuyor. Tartışmıyor, silahta ısrar ediyor. Oysa biz PKK’nın ikna edilmesi gerektiğini savunuyoruz.

2- İkinci engel ise İmralı tecrididir. Çünkü PKK’yı ikna edecek tek kişi Öcalan’dır.

TARİHE SAYGISIZLIK

Özal’dan bu yana demokratik çözüm süreçlerini devreye sokan devlet, çözümü sabote edip silahlı mücadeleyi sürdüren ise PKK oldu. Erdoğan, “Baldıran zehri içme” pahasına iki kez çözüm süreci başlattı. Çözüm sürecinde Öcalan’la görüşen kişilerden biri de Selahattin Demirtaş’tı. Ne oldu? HDP, yüzde 13 oy oranı ve 80 milletvekili ile Meclis’e girdiği 7 Haziran seçimlerinden sonra PKK çözüm sürecinin bittiğini, savaş sürecinin başladığını ilan etti.

O ZAMAN SUSTU

Demirtaş o sırada HDP’nin eş genel başkanıydı. O gün Kandil’e savaş nereden çıktı diye karşı çıkmadı, bugün de bize masal anlatıyor. Devlet askeri operasyonlar dışında bir seçenek bırakmıyormuş da PKK’nın ikna edilmesi gerekiyormuş da bunu yapacak tek kişi Öcalan’mış da... Öcalan, Nevruz’da çağrı yaptı. Niye silahı bırakmadınız? Öcalan’ı diri diri İmralı’ya gömen Kandil oldu.

DEMİRTAŞ’IN TEHLİKELİ OYUNU

DEMİRTAŞ, PKK’nın silah bırakmasından şimdi niye söz ediyor, ona geleceğim.

yazının devamı