ALMANYA 6 ay süren zorlu müzakerelerden sonra kurulan dördüncü Merkel hükümeti üzerinden 3 ay geçmeden mülteci kriziyle dağılma tehlikesi içine düştü. Hükümetin küçük ortağı ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’in partisi olan Hıristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) kardeş partisi Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU), Merkel’i mültecilere açık kapı politikasından vazgeçmeye zorluyor. 2015’te Macaristan’a yığılan mültecilere kapıları açtığı için ülke içinde ve Avrupa’da yoğun eleştirilere hedef olan Merkel ise mülteci politikasından geri adım atmıyor.

MERKEL REDDETTİ

CSU lideri ve Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer, başka Avrupa ülkelerine giriş yapan mültecilerin Almanya’ya gelmeleri durumunda sınırdan geri çevrilmelerini istiyor. Başbakan Merkel ise Almanya’nın tek başına hareket etmesinin Avrupa’yı böleceği gerekçesiyle böyle bir uygulamayı reddediyor. İki kardeş parti lideri arasındaki kavga restleşmeye dönüştü. İki partinin gruplarını bile ayırabileceği gündemde

BAKANDAN REST

İçişleri Bakanı Seehofer’in Başbakan Merkel’i, “Mültecilerin geri çevrilmesine onay vermezse, o zaman bakanlık yetkimi kullanarak, bağımsız hareket ederim” diye tehdit ettiği bildirildi. Merkel, Seehofer’dan Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle ortak bir çözüm bulmak için iki hafta zaman istedi. Ancak İçişleri Bakanı Seehofer, Avrupa Birliği’yle ortak bir çözümün çok uzun zaman alacağı, iki hafta gibi kısa bir çözümü mümkün görmediği gerekçesiyle Merkel’in uzlaşma önerisini geri çevirdi. Bu restleşme hükümet ortağı iki kardeş partiyi karşı karşıya getirdi. CDU, Merkel’in arkasında dururken, CSU ise lideri İçişleri Bakanı Seehofer’in talebinin tümüyle kabul edilmesini istiyor. İçişleri Bakanı’nın böyle bir talebi dayatmasının altında ise 14 Ekim’de Bavyera Eyaleti’nde yapılacak seçim endişesi yatıyor. CSU seçimde eyalet meclisindeki mutlak çoğunluğu kaybedeceği ve mültecileri seçim malzemesi yapan aşırı sağcı AfD’nin eyalet parlamentosuna güçlü gireceği korkusu yaşıyor.

NE OLACAK