Yenikapı ve çevresinde toplanan beş milyona yakın insanımız; darbeci FETÖ'ye, onun arkasındaki ABD'ye, ezcümle Batılı devletlerin alayına tokat gibi bir cevap verdi. Cumhuriyet tarihinin en büyük mitinginde sergilenen birlik-beraberlik ve dik duruş; Haçlı Siyonist İttifakı ile onun Gladyo temelindeki piyonu Paralel İşgal Kuvvetleri'ne “aziz vatanımızı asla teslim etmeyeceğimizi, bu minvaldeki kararlılığımızı” çok çarpıcı bir biçimde gösterdi.

Başta ABD olmak üzere Batılı devletler, derin örgütleri FETÖ darbe girişimini başaramadı diye bunalımdalar! Mütemadiyen bozuk çalıyorlar. Batı'nın demokrasi söyleminin maskeden, kamuflajdan ibaret olduğu bir kere daha ayan beyan ortaya çıktı.

Zerrece utanmadan; FETÖ'nün darbecilerini, Pensilvanya'nın katil askerlerini “mağdur” gibi gösteriyorlar! Aziz milletimizin darbeye karşı muhteşem direnişini asla hazmedemiyorlar!

Bağımsız Müslüman Türkiye'yi “ele geçiremedikleri için” feveran ediyorlar.

Yenikapı Mitingi'ndeki muhteşem Türkiye fotoğrafı, İslam'ın azılı düşmanları olan Batılı siyasetçileri ve medyayı öylesine rahatsız etti ki; Fransız gazetesi Le Figaro mitinge katılan beş milyona yakın kişi için “Birkaç bin” diye yazdı! Üç yıl önceki Gezi Kalkışması günlerinde CNN'in AK Parti'nin muazzam Kazlıçeşme mitingini “Türkiye'de hükümet karşıtı büyük protestolar” diye sunduğunu da bu vesileyle hatırlıyoruz!

***

FETÖ'nün elebaşısı Mister Gülen'in “Batı'nın hizmetindeyim, beni Türkiye'ye teslim etmeyin” diye yazı yazdığı New York Times gazetesi, aynen Amerikan yönetimi gibi “Paralel darbecilerin, FETÖ kadrolarının tasfiye edilmesinden” dolayı fevkalade rahatsız!

Arka planında ABD-NATO'nun yer aldığı Paralel darbe girişimiyle işgal edilmek istenen Türkiye'yi “Hilekâr ve sinsi bir oyun oynamakla” suçlayan bu Haçlı Siyonist gazetesi “15 Temmuz'daki darbe girişiminden haberimiz yoktu” diyerek son dönemin en büyük kuyruklu yalanını fırına veren Washington'ın “hilekârlığının, düzenbazlığının, kahpece bir sinsi oyunun içinde bulunduğu gerçeğinin” üzerini “hangi numarayı yaparsa yapsın” örtemez!

NY Times'taki “Amerikalılar şimdiye kadar Gülen'in suçlu olduğuna dair bir kanıt görmedi” cümlesi ise ortada kanıttan bol bir şey yokken darbeci FETÖ'nün elebaşısını pamuklara sarmakla, himaye etmekle ilgili bir “Derin Amerika” refleksinden kaynaklanıyor!

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın “Kanıt, benim!” dediği hadise bile tek başına New York Times'a yeter; kapak olur! Washington Post'ta yer alan “Türkiye, Gülen'in iadesi için ABD Adalet Bakanlığı'na 85 kutu belge yolladı” haberini dahi bir kenara koyup; NY Times'ın Irak Savaşı öncesindeki “tüm dünyayı narkozlayan” yayınlarını hatırlayalım!

ABD'nin Irak'ı işgal etmesine “gerekçe” oluşturan “Saddam'ın kitle imha silahları var” yollu sahte belgelere dayalı beş haberin (Judith Miller imzalı) baştan aşağı yalan olduğu, Dabılyu Bush yönetimince yazdırıldığı vaktiyle kanıtlanmıştı.

***

Diğer bir yandan da; ABD sözcülerinin “Darbeyle hiçbir alakamız yok, haberimiz dahi olmadı” şeklindeki pişkince, utanmazca, ahlaksızca açıklamaları birbiri ardına geliyor. Bu gibi durumlarda “Yalandan kim ölmüş?” diye soruyoruz!

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü “Darbede ABD'nin parmağı olduğu yolundaki iddialar saçmalıktır” diyor. Türkiye'de bugüne kadarki bütün darbelerin perde arkasından ABD çıktığı halde; 15 Temmuz'da başarısız olan Paralel darbe girişiminin ardında ABD-NATO'nun yer aldığı (İncirlik Üssü'ndeki cürmümeşhut yeter de artar bile) kanıtlanmasına rağmen asıl bu kapı gibi hakikati “ısrarla inkâr etmek” saçmalıktır!

Hürriyet'in camları için seferber olan ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass, 15 Temmuz'un üzerinden neredeyse üç hafta geçtikten sonra medyanın karşısına çıkmış “durumu kurtarabilmek maksadıyla” hikâye anlatıyor! Başta TBMM olmak üzere bazı devlet kurumlarının binaları Pensilvanya'nın Askerleri tarafından bombalanmış; iki yüz elliye yakın insanımız ABD'de ikamet eden/itina ile kollanan Mister Gülen'in talimatı ile katledilmişken kılını kıpırdatmayan John Bass halen daha “Bizim bu işte bir desteğimiz veya planlamamız yok. Önceden bilgimiz de yoktu” diyerek aklımıza hakaret ediyor!

***

Ecnebi Hürriyet'ten İsrail'in Sözcü'süne kadar çokları FETÖ'nün darbe kalkışmasının perde arkasında yer alan ABD'yi itina ile kolluyorlar. Darbeci ABD'yi (Üst Akıl) göz ardı etmemiz için, her türlü sihirbazlığı yapıyorlar!

Mesela, sahibi “yıllardır Paralel'le ilişkili” olan Sözcü, önceki gün vaktiyle Paralel Emniyetçileri yetiştiren Kripto Mister Hunter'a mikrofon tutmuştu ve birlikte akıllarınca ABD'yi “kurtarmaya” çabalıyorlardı!

Sözcü'ye “Üst Akıl ABD değil, Emniyet İstihbarat Dairesi'dir” diye konuşan Maskeli Hunter, 15 Temmuz'dan bu yana ekran ekran dolaşıp “Darbenin arkasında ABD yok” yalanını pazarlıyor! Onun bir süre evvel iftira atarak hedef aldığı Emniyetçiler'in tamamı darbeci FETÖ'nün infaz listesindeydi!

Yenişafak
9 Ağustos 2016