Eski Kaşar CIA ajanı Graham Fuller'ın “yakın çalışma arkadaşı” Henry Barkey, 3 Şubat'ta “Ankara PYD'nin üzerine giderse nasıl bir cevapla karşılaşır bilemiyoruz” demişti! Bu sözlerin üzerinden iki hafta geçtikten sonra Merasim Sokak'ta PYD-PKK'nın canlı bombası patlatıldı.

O saldırıdan yirmi beş gün sonrasında ise Kızılay'da PYD/PKK'lı canlı bomba katliam yaptı.

*

YPG/PYD/PKK'nın bir numaralı hamisi ve terörizm direktörü ABD'dir.

Henry Barkey, hem PYD/PKK'nın hem de FETÖ'nün sözcüsü gibi konuşan bir CIA mensubudur.

Terörün Mühendisi Washington'dan ateşlenen uzun menzilli bir silah gibi Türkiye'yi tehdit etmekle görevlidir!

Ajan Barkey, 10 Eylül 2015 tarihli Financial Times'ta “Ya seçimlerden aynı sonuç çıkar ya da şehirler havaya uçar!” diye yazmıştı.

Aynı Barkey, 15 Ekim 2015'te ise “Amerika'nın Sesi” radyosuna verdiği röportajda “Ya İstiklal Caddesi'nde bombalar patlarsa, Türkiye ne yapacak?” diye sormuştu!

*

Henri Barkey'in bu sözlerinden beş ay sonra…

Geçen Cumartesi, İstiklal Caddesi'nde 'canlı bomba' patladı!

Bu defa, IŞİD etiketi taşıyan bir canlı bomba idi…

IŞİD ya da PKK, netice değişmiyor:

Her iki terör örgütünün de “derin patronu” aynıdır.

Türkiye'ye yönelik terör saldırılarının ardındaki güç merkezi bellidir:

Başta ABD olmak üzere Batılı devletlerdir.

Gaye, Bağımsız Müslüman Türkiye'yi yok etmektir.

Bu uğurda “sefer görev emri” verdikleri malum terör örgütlerini Türkiye saldırtıyorlar.

PKK'nın elebaşı Cemil Bayık, “Erdoğan'ı ve AKP'yi devirmek istiyoruz” diyerek ağzındaki baklayı çıkarmadı mı? ABD'nin kendilerine yüklediği “terör misyonunu” açık etmedi mi?

ABD'nin iki eski büyükelçisi Abramowitz ile Edelman küstahlıklarının zirvesine çıkıp da; Türkiye'nin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı için “Erdoğan gitmelidir, istifa etmelidir” diye Washington Post'ta ortak makale yazmadılar mı?

ÇADIR TİYATROSU

Ankara Güven Park'taki canlı bomba saldırısından kısa süre önce ABD'nin Ankara Büyükelçiliği; İstanbul'da İstiklal Caddesi'ndeki canlı bomba saldırısından birkaç gün evvel de Almanya Başkonsolosluğu “muhtemel terör saldırısına dair duyumlar aldıklarını” açıklamışlardı!

Her iki canlı bomba saldırısının ardından; İçerideki Ecnebiler Medyası'ndan bazıları “ABD uyarmıştı” veya “Almanların paniği boşuna değilmiş” diyerek “iliştirilmiş” reflekslerle gözlerimizi bağlamaya çalıştılar.

ABD ve Alman makamlarının o “duyumları” mı?

2008 yılında “Türkiye ile anlık istihbarat paylaşımı yapıyoruz” diyerek PKK'lılarla anlık istihbaratı paylaşan ABD'nin “düzenbazlığı” ile birinci dereceden akrabadır!

Şu “duyumlar” ya da güya “uyarılar” sözkonusu terör saldırılarının arkasındaki asıl merkezin üzerini örtebilmek için yaptıkları “ters manyel” atraksiyonlardır!

Hiç kimse bize “Amerika veya Almanya güzellemesi” yapıp da hikâye anlatmasın!

*

AB'nin lokomotif devleti Almanya'nın İstanbul'daki makamları bir yandan “Korkuyoruz” tiyatrosu oynarken…

Diğer taraftan da, Avrupa Birliği'nin ve NATO'nun merkezi Brüksel'de “PKK çadırı” açtırdılar!

Yenişafak
23 Mart 2016