13 Haziran 2015

Cumhurbaşkanı Erdoğan 40 yıldan beridir siyasetin içindeydi, tüm bunların yanında iyi bir futbolcuydu. Gençliğinde futbol oynarken mücadele etmeyi, gol yese de vazgeçmemeyi öğrenmiş, rakibi nasıl ofsayta düşüreceğini çok ama çok iyi öğrenmişti. Bu günlerde herkes Erdoğan’ı toy zannedip birbirine düşmüştü. Lakin birisinin artık çıkıp da gerçekleri söylemesi bu millete bu ümmete Allah’ın bizimle olduğunu, Onların planları varsa, Erdoğan’ın da Milletinde, Allah’ın da bir planının var olduğunu bildirmesi gerekti.

Diriliş Ertuğrul dizisini izliyor musunuz? İZLEYİN, İZLETİN! Eskiden Kurtlar Vadisi’nde verilen mesajlar şimdi Diriliş’te veriliyor.

Bir ay önceydi. Kayı Obasında fitne almış başını yürüyordu. Halk refah içindeydi fakat birileri sürekli halkı doldurup Süleyman Şah’a karşı galeyana getiriyordu. Ve obada artık bir huzursuzluk baş göstermişti. Halk Süleyman Şah’ı beğenmemeye, eleştirmeye ve onu kötülemeye başlamıştı. Hainlerle işbirliği yapan Kurdoğlu, Ertuğrul ve Süleyman Şah’ı tapınakçılarla iş tutmakla suçluyor, onları Obaya ihanet etmekle itham ediyordu. Kurdoğlu içeriden adamlar satın alıyor ve obada düzeni bozmaya son hızla gayret ediyordu. Neticede bir fırsatını bulup Tapınakçıların da desteğiyle obada darbe yapıp Süleyman Şah’ı tahttan indirmişti. Halk geç de olsa yaptığı hatayı anlamıştı. Süleyman Şah’ın kıymetini anlamakta çok geç kalmışlardı. Obada huzur, güven ve istikrar kalmamıştı. Artık herkes “Nolacak şimdi” diye sormaya başlamıştı. Plan yapanların üstünde planı olan ALLAH Âlem-i İslâm’ın o gün ki ümidi olan ve Haçlıları durdurabilecek olan Kayı’ları korumuştu. Ertuğrul Oba’da yeniden huzuru te’sis etmek üzere geri dönmüş, Kurdoğlu’nun zulmüne son vermişti! Hainler, menfaatçiler bu kısa süreli duraksama ve fetret döneminde kendini göstermiş ve ortaya çıkmıştı. Süleyman Şah yeniden bey olmuş ve kendini satan tüm beyleri azletmişti. Ardından Obada huzur yeniden sağlanmış, halk birbirine daha sıkı kenetlenmiş ve düşman obayı diri tutmaya başlamıştı. Süleyman Şah yeniden ve daha güçlü şekilde bey olur olmaz Tapınakçıların kalesine sefer hazırlığına başlamıştı. Gücü ve İmanı tazelenen halk bir yanda Süleyman Şah’a olan mahcubiyet ve pişmanlık diğer yandan düşmana olan nefret ve kin ile yeniden DİRİLMİŞTİ. Kılıçlar bilenmiş, mızraklar keskinlenmiş, zırhlar sıkılaştırılmış ve Alpler cenge hazır hale getirilmişti. Kayılar zayıfladı zannedilirken bir anda alınması imkânsız görülen kaleye hücuma kalkmıştı. Ve sonunda fitne çok ağır bir darbe almış İslâm Âlemi 600 yıllık zaferin kapılarını aralamıştı.

Gelelim Sarayın planına, Tarih sahnesine bakıldığında Kurdoğlu’nun darbesi diye bir olay yoktur ve senaryoya eklenmiştir. Diriliş dizisinde 1 ay evvelden mesajlar verilmişti. Zira bu mesajların yerine ulaşması açısından Cumhurbaşkanı’nın tam da 7 Haziran Günü Dizi setini ziyaret etmesi çok manidardı. Birileri oyuna geldiklerini anlamış ama iş işten geçmişti. Ava giderken avlanmışlardı.

Cumhurbaşkanı bugün çok ilginç bir konuğu ağırlıyordu. Deniz Baykal Dışişleri konutunda Erdoğanla bir araya gelmişti. Bu Cumhuriyet Halk Partisi’ni bölmekle eş anlamlıydı. Kılıçdaroğlu çıldırmıştı ve oyuna geldiğini anlamak çok zoruna gidiyordu. Üst akıldan da bir sürü fırça yemiş ve kıpkırmızı olmuştu. Bahçeli twitterdan romantik mesajlar atarak seçmenini yumuşatmak istiyordu. Zira seçmen nasıl bir hata ettiğini anlamış ve üstüne üstlük de hata yaparken oyuna geldiklerini de er ya da geç anlayacaklardı.

Baykal 2002’de Erdoğan’ı meclise sokmuş ve Türkiye’ye en büyük iyiliği yapmıştı. Bugün de aynı fedakârlığı yapacak ve karşılığını da alacaktı. AK PARTİ’nin kuracağı azınlık hükumetini CHP’den ayıracağı en az 20 kişilik grupla dışarıdan destekleyecek ve bunun karşılığında da Meclis Başkanı olacaktı. Kılıçdaroğlu bu teklifi kabul ederse gruptan ayrılmayacaktı. Ancak kabul etmezse de ayrılıp Chp’yi bölecekti. Zaten Erdoğan’da bunu görmüş ve Kılıçdaroğlu yerine Baykal’ı saraya çağırmıştı.

Halk koalisyonun ne olduğunu düşünmeye başlamış ve adeta AK PARTİ’nin kıymetini anlamıştı. AK PARTİ’den rahatsız olanlar ve şikayetlenmeye başlayanlar yaptıkları hatayı anlamışlardı. Pişmanlıkları her halinden belli oluyordu. Gücü ve İmanı tazelenen halk bir yanda AK PARTİ’ye ve ERDOĞAN’a olan mahcubiyet ve pişmanlık diğer yandan düşmana olan nefret ve kin ile yeniden DİRİLMİŞTİ. İşte şimdi yukarıdaki Diriliş Dizisinde senaryoya eklenenleri anlayabiliyor musunuz?

Erdoğan basireti, feraseti ve ileri görüşlülüğü ile bir kez daha Milletini kurtarmak için azmetmişti. İnşaAllah başarılı da olacaktı. İNANIN ERDOĞAN BAŞKAN OLDUĞUNDA İLK İŞ TAPINAKÇILARIN KALELERİNİ BAŞLARINA YIKIP İSLÂM’A 600 YILDAN DAHA UZUN BİR HAKİMİYETİN KAPILARINI AÇACAKTIR! VESSELAM!

UNUTMAYIN DEVLET UYUMAZ!