Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mısır ziyareti, Filistin sorununun çözümü için hepimizi heyecanlandırdı. Acaba İslam dünyasının en güçlü iki ülkesi el ele vererek 1948’den beri süren bu katliamlara “dur” diyebilir miydi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin davasına nasıl sahip çıktığını biliyoruz. 

İsrail’e “katil” diyen, “terörist”, “soykırımcı” diyen dünyadaki tek lider. 

Sisi ise bu ziyarete umut bağlayanları hayal kırıklığına uğrattı. Neredeyse, Filistin’den, Gazze’den hiç bahsetmedi. Ama bu hiçbir şey yapmayacağı anlamına gelmez.

İsrail tüm İslam ülkelerini yalnızlaştırdı. Son beş yıl içinde Mısır dahil çevresindeki tüm Müslüman ülkelerle “normalleşme” başlattı ve anlaşmalar imzaladı. Şimdi hiçbiri başa dönmek istemiyor. Hiçbiri İsrail’i, ABD’yi yeniden karşısına almak istemiyor. Hatta, Gazze’deki katliamları yüksek perdeden bile dillendirmiyorlar. Seyrediyorlar. 

Oysa Ortadoğu’da kan gövdeyi götürmeye başladığında her şey için geç olacağının farkında değiller.

İSRAİL VAAT EDİLMİŞ 

TOPRAKLARDAN VAZGEÇER Mİ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan defalarca İsrail’in “vaat edilmiş topraklar” peşinde olduğunu söyledi. Bunu başka hiçbir liderin ağzından duymadık. 

Evangelistlerin “kıyamet savaşı”, “armagedon” konusunda Siyonistlerle inanılmaz bir işbirliği içinde olduğunu, ABD Başkanı Biden’ın; “Siyonist olmak için Yahudi olmak gerekmez” ifadesinden net şekilde anlıyoruz. 

ABD ve İsrail dünyayı adım adım, Ortadoğu’dan başlayacak bir kıyamet savaşına sürüklüyor.

Öğretim Üyesi İsa Akyüzoğlu bir çalışmasında, Evangelistlerin kıyameti beklemek yerine, kıyameti başlatma/hızlandırma güdüsü içinde olduklarına vurgu yaparak, kıyamet savaşının Osmanlı topraklarında başlayacak olması nedeniyle, 1810’dan itibaren Osmanlı coğrafyasında 13 ayrı faaliyet merkezi kurduklarını vurguluyor ve hedeflerine işaret ediyor:

“Evanjeliklere göre, kıyametin yaklaştığı ahir zamanda kaynağı Ortadoğu olan büyük bir kaos ortaya çıkacak, yeryüzü felaketlerle dolacak, müminler (Hristiyanlar) ise göğe yükseltilerek elim acıdan uzak tutulacaklardır. Ardından Filistin coğrafyasında, Kudüs’ün kuzeyinde bulunan Har-Megiddo adlı yerde kâfirlerin yenilgiye uğradığı büyük bir savaş çıkacak (Armagedon) ve İsa Mesih’in komutasındaki ordunun zaferiyle de yeryüzünde bin yıllık (millennium) barış krallığı tesis edilecektir”.

EVANGELİST/SİYONİST İŞBİRLİĞİ

Kıyamet Savaşı, armagedon ve vaat edilmiş topraklar stratejisi konusunda Hristiyan Evangelistlerle, Yahudi Siyonistler işbirliği içindedir. 

Aslında Yahudilerin beklediği Kral Moşiah (Kral Mesih), Hazreti İsa değildir. Yahudiler, Hazreti İsa’yı mesih kabul etmezler. Onların beklediği Kral Moşiah’tır. Ancak günümüzdeki işbirliği çerçevesinde, Siyonistler bu iddialarından vazgeçmiş ve İsa’yı mesih olarak kabullenmiş görünmektedir. Başka bir deyişle, Evangelistler, beklenen Mesih’in Hz. İsa olduğu konusunda Siyonistleri ikna etmiş durumda. Böylece Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmek için nihai ideallerini birleştirmiş bulunuyorlar.

Jimmy Carter, Ronald Reagen, George Bush ve Bill Clinton, yakın zamanda Evangelist/Siyonist idealinin sadık hizmetkarı olarak karşımıza çıkıyor. Reagen (Yanılmıyorsam 1983’te): “İsa Mesih’in inmesi çok yakın ama biz görebilecek miyiz bilmiyorum” diyor. Bush ise 2003’teki Irak işgalini açık açık “Haçlı Seferi” olarak nitelendiriyor. Trump’ın 2017’de başkanlığının son günlerinde, Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmesi de bunlardan ayrı tutulamaz. Zira İsa Mesih’in gelmesi için gereken şartlardan biri de, Başkenti Kudüs olan büyük Sion Devletinin kurulmasıdır.

ERDOĞAN KIYAMET SAVAŞINI ENGELLEYEBİLİR Mİ?