SİYASET

Fuat Uğur : Putin’in hastalığı, Yahudi doktoru ve diğerleri…

Tarih
22 Aralık 2015
İzlenme
1937 Kişi

Putin’in Türkiye’ye esip gürlemesi, “Bundan sonra Türk uçakları Suriye sınırını bir aşsınlar da görelim” demesinin ardından iki gün geçmedi. Ortada kalmayan bir Suriye devletinin sınırına yönelik hassasiyet neymiş, hep birlikte gördük. Lübnan Hizbullahı’nın üst düzey komutanlarından Samir Kuntar, İsrail savaş uçakları tarafından Şam yakınlarındaki Caramana bölgesindeki karargâhının bombalanmasıyla öldürüldü. 

Sonuç, Suriye’de sınır yok. Her yer delik deşik.

Orada bir devlet varmış gibi yapmak Türkiye için en başından beri hataydı zaten.

Peki, Putin İsrail ile ilişkileri dondurur mu? Ekonomik ambargo uygular mı?

Yoksa etrafındaki oligarkların çoğunun Yahudi olması nedeniyle bundan tırsar mı?

Ha bir de kanser hastalığını tedavi eden Yahudi doktorun İsrail devletine verdiği bilgiler gözünü mü korkutur?

Türkiye için bu bilgi yeni ama İsrail’de üst düzey siyasetçiler arasında Putin’in kanser hastası olduğunu bilmeyen yok. Sık sık kaybolması ve haftalarca ortaya çıkmamasının da gördüğü tedavi nedeniyle olduğu söyleniyor.

Putin’i sadece ekonomik kriz götürmeyecek anlayacağınız. Saldırganlığı ve tutarsız davranışlarının sebebi biraz da burada aranmalı.

 

 

CHP’nin Alevileşmesi ve İran parmağı…

 

CHP’nin içine sadece Fethullah Gülen örgütü sızmadı. Eren Erdem örneğinde olduğu gibi İran kriptoları da parti içinde cirit atıyor.

İran derin devletinin CHP’ye ilgisi Türkiye’nin muhafazakâr tabanında aradığını bulamaması yüzünden başladı. İran İslam Devrimi nedeniyle Türkiye’deki İslamî kesim, özellikle gençler İran’a sempatiyle bağlandılar ilk yıllarda. Ama AK Parti’nin kurulması ve iyi bir teşkilatçı olan Tayyip Erdoğan’ın AK Gençlik örgütlenmeleriyle muhafazakâr gençlik tabanı İran’daki “devrim hayali”nden kurtarıldılar. Bunda gençlerin İran’ın aslında “Şii yayılmacılığı”nı esas aldığını, görünürdeki “İslam kardeşliği”nin sadece vitrinden ibaret olduğunu ve esasında Sünnileri Şiileştirmek gibi bir gayretin içinde olduklarını idrak etmesi etken oldu.

İran, tarih boyunca Fars(Pers) imparatorluğu hayaliyle Şiiliği hep taşıyıcı bir güç olarak kullandı. Şimdi de aynı tabloyla karşılaşıyoruz; Orta Doğu’da, Suriye’de, Bahreyn’de, Yemen’de ve Kuzey Azerbaycan’da… Ancak Kuzey Azerbaycan’da Devlet Başkanı İlham Aliyev İran ajanlarıyla ilgili gereken neyse yaptı ve onlara anlayacakları dilden cevap verdi.

CHP içindeki Eren Erdem ve benzerleri AK Parti içinde barınamayan İran’ın CHP içindeki kriptoları. Zaten CHP’nin Iğdırlı bir Şii olan Sinan Oğan’ı partiye davet etmesini not olarak almıştık. Gerçi Eren Erdem “İran’la Türkiye arasında bir savaş çıkarsa İran’ın yanında yer alırım” diyerek kendini deşifre etti ama o buzdağının görünen yüzü sadece.

İran derin devleti CHP içinde Alevilerin üzerinden faaliyet icra etmeye başladı. Tıpkı II. Beyazid ve Yavuz Selim zamanında Şah İsmail’in Anadolu’daki Alevi Türkmenleri ayaklandırmaya çalışması gibi bir icraat bu. Çünkü, CHP İran derin devleti için bereketli bir zemin. Sebebini CHP İstanbul il başkanlığı seçimlerinde görebiliyoruz. İstanbul’daki ilçe kongrelerine bakıyoruz. Toplam 39 ilçenin 34’ünün başkanlığını Alevi adaylar kazanmış. Ama CHP Genel Başkan yardımcısı Erdoğan Toprak’a göre CHP İstanbul tabanı tam bir mozaik!

İl başkanlığı için en kuvvetli aday, benim de yakından tanıdığım bir isim; Cemal Canpolat. Eskiden orta halli bir iş adamıydı ama şimdi büyük şirketlerin sahibi. Cem Vakfı’ndaki çalışmaları olan, tabanla sıkı ilişki kuran bir aday Canpolat. Ağzı laf yapar, kendini dinletir ve iyi kalplidir aynı zamanda.

Canpolat’ın kazanmasına neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Ama bence şansı yok. Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu aklından “Zaten 39 ilçenin 34’ünü kazandık, il başkanını da Sünni yapalım” diye geçirebilir ve Çetin Soysal, Gökhan Zeybek ya da Kemal Türkler’in damadı Oğuz Soydan’ı işaret edebilir.

İran derin devletinin niyetlerinden CHP İstanbul il başkanlığı seçimlerine dek entegre bir dünyada yaşıyoruz. Ama bu entegrasyonda nedense bizler İran’da yokuz. Bu tuhaflık bir gün sona erer herhâlde.

 

Türkiye
22 Aralık 2015

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER