Bu soru, Meral Akşener, kendisiyle ilgili derin şüpheleri gidermek için tatmin edici açıklamalar yapmadığı sürece hep sorulacak?

Danışmanlarının FETÖ’cü çıkmasından söz etmiyorum. Ona bakarsan Kemal Kılıçdaroğlu’nun dört danışmanı da FETÖ’cü çıktı. Açıklama bile yapmıyor. Aklından muhtemelen “CHP seçmeni nasıl olsa salak, onlara bir doz daha Erdoğan nefreti zerk edersem bu durumu görmezden gelir” diye geçiriyor olmalı.

Kılıçdaroğlu, FETÖ bağlantısı konusundaki vukuatlarını AK Parti ve Erdoğan karşıtlığıyla perdeleyebiliyor ama Meral Akşener öyle değil.

Yanında sağ kolu olarak tuttuğu Koray Aydın’ın bile daha geçen yıl “Meral Akşener’i ve bu partiyi FETÖ’cüler destekliyor” demesini işitmezden gelip tek bir açıklama yapmayan o.

Erdoğan’ın FETÖ’cülere HAŞHAŞİ demesine itiraz eden o.

Tutuklanan FETÖ’cü polislerin serbest bırakılmasını isteyerek “Aksi takdirde vahim olayların önü açılır” diye tehdit eden o.

Kimse Yok mu Derneğinin FETÖ ile suçlanmasına karşı çıkan o.

Başbakan olduğu takdirde tutuklanan tüm FETÖ’cü yargı, emniyet ve basın mensuplarını serbest bırakacağını söyleyen o.

MHP’yi ele geçirmek için karar aldırdığı mahkemelerin tüm hâkimlerinin FETÖ’cü çıkmasıyla ilgili hiçbir “fikri” olmayan o.

FETÖ’cü darbecilerin slogan hâline getirerek kirlettiği Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünü, 15 Temmuz’dan önce, ilgili ilgisiz, durduk yerde, her mitinginde temcit pilavı gibi tekrar eden o.

Bank Asya’ya, FETÖ’cü yayın organlarına el konulmasına şiddetle karşı çıkıp defalarca Tweetler atan o.

Emre Uslu adlı iblis ile sosyal medyadan cumhurbaşkanlığı adaylığı için mutlu mesut yazışan o.

“Cemaatçi değilim ama olsaydım gururla söylerdim” diye televizyonda konuşan yine o.

Ortaya tipik FETÖ yöntemiyle “AK Parti’liler silahlanıyor, silahlı eğitim kampları kuruluyor, kesin bilgi” diye iddia atıp, savcılık çağırınca da öyle bir duyum aldığını, belgesi ya da bilgisinin olmadığını söyleyip yalanın dibini bulan o.

Meral Akşener, tüm bunları tek bir açıklama bile yapmadan unutturmaya çalışırken bir yandan da FETÖ’cü olmadığına dair meydan okumalar yapıyor.

Meral Hanım’ın bu gayrimeşru ilişkiyi izah etmek gibi bir yükümlülüğü var.

Yoksa biz gazeteciler “Akşener ve İP’nin FETÖ ile bağı ne?” sorusunu bu gidişle değiştireceğiz.

Artık nasıl olacağını da varın siz tahmin edin.

 

FETÖ ile TAMAM mı? Tweetler ikiye katlandı yine…

 

Twitter’da önceki gece başlayan kampanyanın hashtag’i TAMAM’dı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın demokratik bir olgunlukla dillendirdiği “Halk bize tamam derse kenara çekiliriz” lafından üretilmişti. Muharrem İnce’den, Selahattin Demirtaş’a, Pervin Buldan’dan Temel Karamollaoğlu’na dek hepsi TAMAM dedi.

Neredeyse gün boyunca bir numarada kaldı ve günün sonunda bu hashtag için atılan tweet sayısı 1 milyon 800 bini geçti.

Ama ilginç bir durum vardı. Bu tweetlerin sadece 1 milyon 118 bini ABD’den, 500 bine yakını Brezilya’dan atılmıştı. Kalanı, Arjantin, Meksika, İngiltere gibi ülkelerden. Yani FETÖ’nün merkez üslerinden ve oradaki FETÖ’cülerin bot hesaplarından. Türkiye’den ise yalnızca 200 bin tweet atılmıştı.

Yurt dışında üslenen yaklaşık 20 bin FETÖ’cü rahat biçimde bu sayıya ulaştı.

Talimat belli ki yine Pensilvanya’dan gelmişti:

Zamanında da hatırlarsanız Peygamber efendimizin kendisine “Tweetlerinizi ikiye katlayın” dediğini söyleyecek denli zıvanadan çıkan bir şizofrenik iblisten.

Bu rakam şimdi MİLLET’e İhanet İTTİFAKI’na ham hayaller kurduruyor. Sanırım FETÖ’cü hesaplardan atılan tweetlere bakarak yurt dışından 2 milyon oy geleceğini düşünüyorlar.

Aslında CUMHUR’un bu sosyal medya tezgâhıyla nasıl bir kez daha kenetlenmesine vesile olduklarını unutarak hem de.

 

Yarın açılacak bu fuarla FETÖ’nün ilişkisi ne?

 

Her yıl düzenlenen Uluslararası Havacılık Eğitim Fuarı IFTE kapılarını yarın Wow Convention Center’da yeniden ziyaretçilerine açıyormuş.

İki gün sürecek fuarla ilgili çok tatsız konular kulağıma çalındı.

Fuarın platin sponsoru THY. Öteki sponsorlar ise Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) ile TAİ (Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ) üstelik.

Bu fuarı daha önceki yıllarda, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra özel jette bir tabut içine saklanarak Erbil üzerinden ABD’ye firar eden Tarkim Havacılık’ın sahibi FETÖ’cü Faruk Bayındır ile kardeşi Ferhat Bayındır organize ediyormuş.

FETÖ bağlantısı ortaya çıktıktan sonra Tarkim Havacılık’la DHMİ Genel Müdürlüğü arasındaki anlaşma KHK ile iptal edilmiş, Tarkim’in kullandığı uçak hangarları mühürlenmişti hatırlarsanız.

Bu arada ABD’ye kaçan Faruk Bayındır’ın eşi Betül Bayındır ile erkek kardeşi Ferhat Bayındır da gözaltına alınmıştı. Ferhat Bayındır ise daha sonra kefaletle serbest bırakılmıştı.

IFTE fuarının, bu yıl perde arkasından Ferhat Bayındır tarafından organize edildiği belirtiliyor.

Doğru mu bu? Ferhat Bayındır’ın ekibinde İP’nin İstanbul’dan milletvekili aday adayı olduğu ileri sürülen Airport İnternet sitesinin sahibi Ali Kıdık ile Murat Herdem varmış.

Bana bu konuda gelen bir mektupta başka ilginç iddialar da var. Hem İP’li Ali Kıdık hem de Murat Herdem ile ilgili. Tabii işin içine THY İletişim’den bazı isimler de giriyor.

Her şey çok tuhaf ve açıklanmaya muhtaç doğrusu.

Türkiye
11 Mayıs 2018