SİYASET

Fehmi Koru : Kaybedenler kulübü

Tarih
04 Kasım 2015
İzlenme
3773 Kişi

4 Kasım 2015

Günün sözü, muhalefet için “Treni kaçırdılar” açıklamasını yapan Yalçın Akdoğan’a ait. Gerçekten de olan bu: Muhalefet en zayıf anında yakaladığı iktidar partisine yenildi.

Elbette iktidar partisinin kazanmasında birbiri ardına yaptığı akılcı hamlelerin doğrudan etkisi var; pazar günkü “zafer”, büyük çapta AK Parti adına seçmen karşısına çıkanlara ait: Ahmet Davutoğlu’na... Kurmaylarına... Ve tabii Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a...

Nitekim, içeride ve dışarıda yayımlanan değerlendirmeler ve yapılan yorumlarda neredeyse herkes hakkı teslim ediyor.

Ancak muhalefetin yenilgi sebebi olarak ileri sürdüklerine kulak verenler ve kimsenin beklemediği sürpriz sonucu, “iktidar partisinin devletin imkânlarını kullanması”, “medya gücünü arkasına alması” gibi mazeretlere bağlayanlar da var.

Geçici hükümete bakan verseler ve bunu engelleselerdi.

Dahası, iktidar partisi, devletin imkânlarını daha yoğun biçimde kullanma imkânına sahip olduğu, medya gücünü yine arkasında hissettiği 7 Haziran seçiminde 9 puan birden kaybetmemiş miydi? Kaybını 5 ay sonra fazlasıyla geri alabildi AK Parti...

Yaptığı yanlışlardan vazgeçip daha doğru bir strateji izleyerek...

Muhalefetin durumu ise bunun tam tersiydi: Doğru yaptıklarının yerini yanlışları aldı...

Türkiye’de oyların “sağ partiler” lehine bölüşüldüğü söylenir. Ancak günümüz dünyasında olduğu gibi ülkemizde de siyasi hayat artık “sağ” ve “sol” diye bölünmüyor. Ayrıca, öyle bir bölünme olsaydı bile, geleneksel “sol” tanımına uyan parti hangisiydi: AK Parti mi, CHP mi?

Siyasi hayat hayli zamandır partilerden aldığı farklı işaretlere göre seçmen tarafından tanzim ediliyor. Bunda da “sağ-sol ayrımı” gibi tek bir unsur değil, çok karmaşık bir ilgi mekanizması rol oynuyor. Seçmen son seçimde iktidarın oyunu 9 puan birden artırdıysa, bunda en büyük sebep, iki seçim arasında geçen 5 ay içerisinde seçmenin, muhalefet partilerinin puanlarını kırmasıdır.

CHP’nin puanında eksilme olmadı, ama o da, oyunu artırması için en uygun şartlara sahip bir ortamı lehine değerlendiremediği için “kaybedenler kulübü”nün üyesidir.

Belli sayıda üyesi bulunan ve üye sayısı her gün biraz daha azalan kulübün...

Kulübün en fazla kayba uğrayanı ise, hiç kuşkusuz MHP...

Önüne gelen ve elini uzatsa yakalayacağı “hükümet ortağı” olma fırsatını kaçırmasının MHP’ye oyunu vermiş seçmeni olumsuz etkileyeceğini çocuklar bile gördü de, MHP yönetimi o tavrın partiye kazandıracağını düşündü. Dahası, zaten iktidar partisinin bu seçimde kendisine hasım seçtiği HDP’yi bir de MHP yıpratmaya, siyasi hayat dışına itmeye çalıştı.

HDP’nin siyasi hayat dışına itilmek istenmesinin yanlışlığını mutlaka görmüştür MHP seçmeni.

Ne hikmetse, MHP yönetimi, seçime gidilen süreçte olağanüstü alıngan davrandı; kendilerine yönelik dostça uyarmalara tahammülsüzlük gösterdi. MHP’nin “2 numaralı” koltuğunda oturan yetkili, yorumculara saldırgan üsluplu mektuplar yağdırdı.

Bugün Devlet Bahçeli tartışılır olduysa, Devlet Bey bunun sebebini en yakınında yer alanlarda aramalı.

En zor durumda olan o ve partisi çünkü.

AK Parti’ye 5 ay içerisinde herkesi şaşırtan büyük başarıyı sağlayan kadro, en zayıf anında yakaladığı MHP’yi iyice silkelemenin ve varlığını tartışılır hale getirmenin yollarını arayacak ve bulunca da tepe tepe kullanacaktır.

Neden kullanmasın ki...

“Kaybedenler kulübü”nün öteki üyelerini değerlendirmem yarına...

Habertürk

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

  • YORUMLAR
  • Musa

    04 Kasım 2015
    1 0
    Sen sus keltoşşş. Rüzgar bu tarafa dönünce sen de döndün yürü aydın doğanın yanına
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER