SİYASET

Cem Küçük : 7 Ocak’tan 11 Eylül, Charlie Hebdo’dan Madımak Çıkarmak!

Tarih
11 Ocak 2015
İzlenme
1668 Kişi

11 Ocak 2015

Hiç şüphe yok ki 11 Eylül etkileri geniş olan ağır bir vakaydı. ABD yönetimi 11 Eylül’den sonra paradigma değişikliğine gitti ve güvenlik politikalarını değiştirdi. Aslında bu trajik olay sonrasına geçmeden öncesindeki bazı gelişmeleri değerlendirmek daha doğru olur. 
2000 seçimlerinden galip çıkan Bush yanına yeni muhafazakarların en bilinen isimlerini almıştı. Bu isimler sistemi yerle bir edecek kararlar alacaklardı. Cheney, Rumsfeld ve diğerleri BM’yi küçümsüyor, onu işe yaramaz bir yer olarak görüyorlardı.  Bush hükümeti bütün Batı’nın imzaladığı Uluslararası Ceza Mahkemesi’nden  bu ekibin bastırmasıyla çekildi. 150 ülkenin imzaladığı Nükleer Denemelerin Azaltılması antlaşmasını reddettiler. Kyoto Protokolü’nü de artık tanımayacaklarını söylediler. 
Peşinden Kuzey Kore’yle yürütülen uzun menzilli füzelere dair görüşmeleri ertelediler. Bush ve ekibi Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi kapsamında ABD’nin Savunmasını Yenilemek adında bir rapor yayımladılar. Bu raporun gerçek olabilmesi için büyük bir olaya ihtiyaç vardı. O olay 11 Eylül’dü.
 11 Eylül saldırısı olunca ABD, tarihinden görülmemiş hamlelere gitti. Bush’un yardımcısı Dick Cheney ve Cheney’nin hukuk müşaviri David Addington devreye girdiler. Addington “Başkomutan olarak hareket eden Başkanın olağanüstü durumlarda yasal kısıtlaması yoktur” dedi. Florida’dan Washington’a dönen Bush terörle mücadele şefi Richard Clarke’a “ Bu işim Saddam’la ilgisi var mı, bir bak” dedi. Clarke, “İlgisi yok, El-Kaide işi” dedi. Araya Rumsfeld girdi: “Irak’a saldırıya hazır olun” deyip Pentagon’a emir verdi.  
Bush hükümeti hemen 362 sayfalık Vatanseverlik Kanunu’nu (Patriot Act) geçirdi. Sadece Wisconsin Senatörü Russ Feingold yasaya itiraz etti. Bu yasayla ABD’li vatandaşların e-postaları izlenmeye ve telefonları dinlenmeye başladı.  Artık herkes şüpheli olmuştu. Her Müslüman ABD için bir tehditti. 8 bin Müslüman yasa çıkar çıkmaz gözaltına alındı. Çoğu tutuklandı.
Onarılmaz işler yapıyordu Bush hükümeti. Kimseyi dinlemediler. Önce Afganistan, sonra Irak’ı işgal ettiler. Irak’ın 11 Eylül’le ilgisi yoktu. Ama Bush ve dönemin İngiltere Başbakanı Tony Blair Saddam’ın kimyasal silah geliştirdiğini iddia ettiler. BM, Bağdat’ı didik didik aradı, hiçbir şey bulamadı. 11 Eylül’ü bahane eden yeni muhafazakarlar dünyayı kan ve gözyaşıyla dolu bir on yıla mahkum ettiler. 

Şimdi birileri çıkıp 7 Ocak’ta Paris’te Charlie Hebdo’ya yapılan saldırıyı 11 Eylül’le kıyaslıyorlar. O 11 Eylül yüzünden Müslümanlarla Batı arasında onarılmaz yaralar meydana geldi. Düşmanlıklar daha da büyüdü. Bush ve ekibi süreci belki de kasıtlı biçimde yanlış yönlendirip küresel bir savaş başlattılar. Bir kısım Avrupalı ve Türkiye’deki sömürgeler galiba 11 Eylül’ün ne anlama geldiğini bilmiyor.  Eğer Charlei Hebdo bir 11 Eylül’se, demek ki Fransa ABD’nin yaptığı yanlışları yapacak. Güvenlik politikalarını değiştirip Müslümanları birincil tehdit olarak lanse edecekler. Herkesin telefonlarını dinleyip yasadışı işleri meşru hale getirecek.
Hollande’ın açıklamaları Allah’tan içimize su serpti. “Bu bir terör eylemdir” dedi ve halka sakin olun çağrısı yaptı. 11 Eylül sonrası insansız hava araçlarıyla binlerce insan öldü. Aynısını Fransa’da mı yapsın istiyorlar?  Nüfusunun yüzde 10’u Müslüman olan bir ülke eğer kendi vatandaşlarını tehdit olarak görmeye başladıysa yandı gülüm keten helva demektir. Fransa’nın bundan sonra içeride ve dışarıda nasıl bir politika izleyeceğini görmek lazım. 
İçerideki bir kısım akl-ı evveller de Charlei Hebdo’yu Madımak’a benzetiyorlar. Öyle ya, yapanlar Müslüman olunca suçlu belli onların gözünde. Ayıptır. TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu Madımak’ın bir Özel Harp Dairesi işi olduğunu söyledi ve kanıtladı. Devletin içinden bir grubun Alevilerle Sünnileri karşı karşıya getirmek için yaptığı bir provokasyondu. Bunu normal zekadaki herhangi biri bile anlar. Ama Charlie Hebdo’yu Madımak’a bağlayıp oradan AK Parti’ye nasıl bağlarım diye kafayı zorlayınca ortaya bizdeki hokkabazlar çıkıyor. Hem gerçeği çarpıtıyorlar hem de açık açık yalan söylüyorlar. 
Charlie Hebdo saldırısı açık bir terör girişimidir. Ama’sız kınanmalıdır. Masum insanları öldürmenin adı dünyanın her yerinde terördür. Gerçi son iki gündür bu terör eylemini AK Parti yapmıştır diyene de rastladık, ABD Dış İşleri Bakanlığı sözcüsüne, “Türkiye’yi ne zaman teröre yardım eden ülkeler listesine alacaksınız?” diye soran mankafalara da. 
İnsan aklını peynir ekmekle yemeye görsün. Sapıtması, çarpıtması, dağıtması kaçınılmaz oluyor. 7 Ocak’tan 11 Eylül, Charlie Hebdo’dan Madımak çıkmaz. Son iki yıldır her öngörünüzde olduğu gibi burada da yanılırsınız. Ama utanmanız olmadığı için hiçbir şey olmamış gibi yürümeye devam edersiniz. 

Yenişafak

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

  • YORUMLAR
  • osmanli

    12 Ocak 2015
    0 0
    fransadaki katliamdan cikarilacak cok sey var ama ben en onemlisinden birini soyleyecegim.. hickimsenin aklina gelmemis ve yazilmayan bir seyi yazacagim.. SARKOZI yaptirdi bunu...ORDA YASANANLAR..SADECE VE SADECE HOLLANDE NIN iktidarini golgelemek ve ilerki secimlere yatirim yapmak icin..hollandin iktidarinda musluman fransaslilarin cok destegi vardir.. SAKOZIYLE FRANSIZ DERIN DEVLETININ BAGLANTILARININ KONTROL EDILMESI GEREKIR..EGER DANANIN ALTINDA BUZAGI ARANANACAKSA ..BU ISIM SARKOZIYDIR..yahudilerin bir numarali adami dir o
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER