SİYASET

Aydın Ünal : Tehlikede miyiz?

Tarih
09 Ağustos 2016
İzlenme
4423 Kişi
Sorular, sorular...

“14 Ağustos'ta ne olacak?”


“TSK içindeki Fetullahçılar yeni bir harekete girişir mi?”


“Toplu suikastler mi planlanıyor?”


“NATO müdahale mi edecek?”


“Tehdit geçti mi?”


“Rahatladık mı?”


Ardı arkası kesilmeyen sorulara bir de menşei belirsiz ve ışık hızıyla yayılan dedikodular ekleniyor. Söylentiyi çıkaran, 5 dakika sonra kendisi de inanmaya başlıyor.


“Kışlalarda hareketlilik varmış.”


“Kayıp askerler harekete geçecekmiş”


“Kriptolar tetikteymiş”


“15 tonluk bomba hazırlanıyormuş”


“Atom bombası hazırlığı varmış...”


Elbette, temkini, tedbiri elden bırakmıyoruz. Elbette, her söylenti, her iddia dikkate alınıyor.


Ancak, rahat olalım.


15 Temmuz, en kötünün yaşandığı geceydi. Hiçbir darbe girişiminde görülmeyen, hatta ülke düşman tarafından işgal edilse bile yaşamayacağımız türden bir saldırıydı. Vahşiydi, acımasızdı, vicdansızdı, gözü dönmüşlerin, haşhaşla uyuşturulmuşların, aldığı talimatı sorgusuz yerine getiren mankurtların gecesiydi 15 Temmuz.


Daha beteri, daha kötüsü olamaz.


Bütün orduyu tenzih ederiz ama, velev ki tamamı böyle bir kalkışmanın içine girse bile, artık asla ve asla başarı sağlayamaz.


İşin bir de millet tarafı var.


Her birimiz, şehitlerimize gıptayla bakıyor, “keşke biz de o mertebeye erişebilseydik” diyoruz.


Şehit babaları, “bir oğlum daha olsa, hiç tereddüt etmeden yine gönderirim” diyorlar.


O gün sokaklarda direnen gaziler şehit olmadıkları için; hiçbir yara almayanlar, daha ön safa geçmedikleri için hayıflanıyorlar.


Sokağa çıkmayanlar bin pişmanlar.


Türkü, Kürtü, Sünnisi, Alevisi, sağcısı, solcusu herkes, “yeniden olursa bu kez evimde oturmam” diyor, yeni bir fırsat kolluyorlar.


15 Temmuz gecesi sokaklarda binler vardı; bir kez daha yeltenirlerse, karşılarında milyonları bulacaklar.


15 Temmuz akşamı astığı astık, kestiği kestik olan kudretli generaller, albay, yarbay, binbaşılar, şu anda, yaşadıklarına bin pişman hesap veriyorlar. Dahası, torunlarının torunları dahi bu mahcubiyeti yaşayacaklar.


Şehit aileleri ve gaziler ise vakur... Torunlarına, onların torunlarına bırakacakları bir kahramanlık hikayesiyle büyük gurur içindeler.


Bu aşamadan sonra kim bu ülkeye hareket çekmeye kalkışırsa, inanın, tahmin edemeyeceğimiz derecede bir öfkeyle, direnişle, mücadeleyle karşılaşır.


Elbette durmayacaklar. Elbette, ellerindeki her gücü, her aracı, her aleti seferber edecekler. FETÖ'nün kardeş örgütleri PKK'yı, DHKP-C'yi, DAİŞ'i ve daha nicesini itekleyecekler.


Kaygıya gerek yok. 15 Temmuz'a göre çok daha güvenli bir ülkeyiz. Aramızdaki hainleri temizliyor olmanın güveni içindeyiz. Aslına rücu eden, artık vatanını savunacak bir ordumuz; içindeki pislikleri temizleyen bir emniyet teşkilatımız var. Hepsinden önemlisi, vatanını savunmak konusunda kendisini ispat etmiş, gerekirse daha da ispat etmek için sabırsızlıkla bekleyen bir milletimiz var.


Bu ülke 15 Temmuz'dan daha kötüsünü görmez ve görmeyecek. En fazla biraz canımızı sıkmaya, biraz canımızı incitmeye çalışırlar. Misliyle karşılığını bulur, yaptıklarına, yapacaklarına pişman olurlar.


Tedbirimizi aldık; lakin, “kadere imanı” es geçmeyelim.


“Öleceksek, adam gibi ölelim” diyen, kendisi için Ayet-el Kürsi'yi en etkili güvenlik önlemi gören, kefenini giyip yola çıkan bir başkomutanımız, cumhurbaşkanımız var. O, kaderden öte yol olmadığına inanıyor. Millet de onunla aynı inanca sahip olduğu için arkasından yürüyor.


Kaygılanan, kadere iman etmiş bizler değil; Fetullah'a ve onun efendilerine iman etmiş düşmanlar olsun.


Bu arada, evet, 14 Ağustos'ta çok önemli bir şey olacak.


AK Parti, kuruluşunun 15'inci yıldönümünü, biraz buruk, ama daha çok gururla kutlayacak.


15 yıl gibi kısa sürede nice badireleri aşan, Türkiye'yi değiştiren, dönüştüren, 15 yılda 150 yılın reformlarını yapan AK Parti, 14 Ağustos'ta inşallah heyecanını tazeleyecek.


Son bir not: Mehmet Akif olmasaydı, Çanakkale savunmamız da, İstiklal Savaşımız da eksik kalırdı. Hem bir mütefekkir, hem bir aksiyoner, hem de bir şair olarak tarih yaptı, tarih yazdı Mehmet Akif.


15 Temmuz'un Mehmet Akif'lerine acilen ihtiyacımız var. Ki, millet olma şuurumuz daha da pekişsin, 15 Temmuz unutulmasın, unutturulmasın...

Yenişafak
8 Ağustos 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER