“Küçük Tayyip” dedim ama..

“Tayyip’i taklit eden aday” desem, daha doğru olurdu..

Kim o, Tayyip Erdoğan’ı taklit eden?

Belki Tayyip Erdoğan’ı kendisine idol olarak gördüğü için.

Belki onun hitabetine hayran olduğu için..

Belki, cevap vermek için sürekli Tayyip Erdoğan’ı dinlediği ve farkında olmadan etkisinde kaldığı için..

Tayyip Erdoğan’ı taklit ettiğini söylediğim aday, Muharrem İnce..

Dün Edirne’de konuştu..

O konuştukça, “Ben bu cümleleri bir yerden hatırlıyorum” dedim..

Önce, “Acaba Muharrem İnce bu sözleri daha önce nerede söyledi” diye düşündüm..

Oysa, o tanıdık cümlelerin sahibi, Muharrem İnce değil, Tayyip Erdoğan idi..

Mesela ne dedi, Muharrem İnce?

Nerede ise Tayyip Erdoğan’ın sözlerinin bire bir tekrarı şeklinde, “Fransız çıkmış kutsal kitabımıza dil uzatıyor. Senin ne haddine, sen kimsin!” dedi..

Ardından, “Önce içerde dirlik; sonra Fransa, Putin hepiniz geleceksiniz, hepinizle görüşeceğiz” dedi..

Ardından Tayyip Erdoğan’ın “Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız” cümlesini kopyalayarak, “Ben ilk önce 80 milyona bir, iri, diri olmasını göstereyim” dedi..

Devamında da, yine Tayyip Erdoğan’ın “Dik duracağız” sözünden esinlenerek, “Başı dik olacağız” dedi.

Hemen her seçim konuşmasında, Tayyip Erdoğan’ın partilileri coşturmak için söylediği, “Kapı kapı gezmeye var mısınız?” cümlesini, Muharrem İnce de bire bir tekrarlayarak söyledi..

Bitmedi..

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, her mitingde slogan haline getirdiği, “Tek Bayrak, Tek Millet,  Tek Vatan, Tek Devlet” cümlesine benzer şekilde, “Tek olan hepimizindir. Cumhurbaşkanı tektir. Vatan tektir” ile idolü olan siyasetçiyi taklitte zirve yaptı..

Tayyip Erdoğan’ı taklit, Muharrem İnce’nin bilinçaltına da öylesine yerleşmiş olmalı ki..

Erdoğan’ın birçok sözüne katıldığını da açıkça itiraf etti..

Mesela?

“Dünya 5’ten büyüktür diyordun. Doğru söylüyorsun, arkandayım” dedi..

“40-50 sene önce ilk köprüyü Demirel, ikinciyi Özal, üçüncüyü Erdoğan yaptı, dördüncüyü de gelir İnce yapar. Ne olacak” dedi..

Sol seçmenin köprü düşmanlığını unuttu..

Tam, “Muharrem İnce, Tayyip Erdoğan ile kendisini özdeşleştirmiş” diyecektim ki..

Şu sözlerle, bizi değil ama, Kemal Kılıçdaroğlu’nu çıldırttı:

“Sayın Erdoğan diyor ki, ‘Beni indirmek istiyorlar.’ Benim derdim Türkiye, Türkiye. Vallahi billahi seni indirmeyeceğim..”

Tayyip Erdoğan’ı indirmeden, Muharrem ince nasıl başkan olacak?

Nasıl yönetime gelecek?

Tek ihtimal var..

Başkan olmadan yönetime gelmesi..

Tayyip Erdoğan’ın dizinin dibinde oturup, ondan başkan yardımcılığını alabilir..

Kimbilir belki de..

Muharrem İnce’nin hedefi budur..

Belki de onun için, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşme talebinde bulunmuştur..

Görüşmenin Beştepe Külliyesi’nde değil, AK Parti Genel Merkezi’ndeolabileceği açıklandığında..

“AK Parti Genel Merkezi’ne değil. Simitçiye bile gelirim” derken..

Belki de yine..

Bilinçaltındaki Tayyip Erdoğan’a hayranlığını açığa çıkartmıştır, Muharrem İnce..

Hele hele..

“Saraya ayağımı alıştırmamak için, beni Beştepe’de kabul etmiyor” demesi de..

Bir bakıma..

“Ya reis.. Ben sana dört dörtlük yardımcılık yaparım. Senin yanında her işin uzmanı adam var.. Sadece polemikçi biri yok. Onu da ben yaparım. Rakip adaylar ayağına, beni Külliye’de bir kabul et.. Ara sıra geleyim.. Ayağım alışsın.. Seçimlerden sonra da, beni yardımcın ilan edersin.. Bu Kemal’den bir şey olacağı yok. CHP’den bir şey olacağı hiç yok..” demek istemiştir..

Eğer Tayyip Erdoğan ile, Muharrem İnce’nin dün akşam 21.00 için verdikleri buluşma saati, biraz daha erken olsa idi..

Gazetenin baskı saatine uygun olsa idi..

Erdoğan-İnce buluşmasından da size bazı aktarımlar yapmak isterdim.

Ama teknik olarak bunu yapamıyorum..

Yine de, en azından, tahminlerimi yazayım..

Umarım yanılmam..

İlk tahminim ve de temennim, Muharrem İnce’in, CHP Genel Merkezi’nde kendisine reva görülen nezaketsiz tavırla, AK Parti Genel Merkezi’nde karşılaşmaması..

Öyle, partinin kapısında bir karşılayanı bile olmaması..

Asansöre bindiğinde, sanki bir yere yetişeceklermiş gibi, 8-9 kişinin ısrarla inmeyip, asansörden Muharrem İnce’nin inme tepkisi verecek kadar çıldırtacak hareketler yapılması..

Eminim, AK Parti Genel Merkezi’nde, Muharrem İnce’nin karşılaşmayacağı tavırlardır..

Kendi partisinde görmediği itibarı, eminim Muharrem İnce, AK Parti Genel Merkezi’nde görecektir..

Beklentim de, temennim de, bu yönde..

Bu vesile ile..

Belki de Muharrem İnce’nin, Tayyip Erdoğan’a hayranlığı daha da artar..

Bundan sonraki mitinglerinde..

Sadece Fransa’daki Kur’an-ı Kerim’e yönelik küstah çağrılara verdiği cevap ile değil..

Örneğin Anıtkabir’de Binali Yıldırım’ı taklit ederek Fatiha okumasındaki ile sınırlı değil..

Adaylığını açıkladıktan sonra, Hacı Bayram Veli Camii’nde Cuma namazı kılması ile sınırlı değil..

Adaylığı açıklandıktan hemen sonra, babasının mezarını ziyaret etmesi ile sınırlı değil..

“Ya Reis.. Ben sana hayranım.. Bakma farklı partilerde olduğumuza.. Bakma senin karşında aday olduğuma.. Ben kim, seninle yarışmak kim? Sen şu siyasi hayatının başlangıcını, geçtiğin aşamaları, dönüm noktalarını, direnişini, nasıl dik yürüdüğünün hikayesini bir anlat da bana.. Ben de, yorulmadan, bu işi öğreneyim, seni bire bir taklit edeyim” diyerek, işi hepten açığa çıkarabilir..

Ne dersiniz?

Fena olmaz değil mi?

Akit
11 Mayıs 2018