Önce affınıza sığınıyorum..

Önemli gördüğüm için, dünkü yazımı biraz daha açacağım.

Türkiye’de birilerinin oynamak istediği tiyatroyu daha net gösterebilmek için..

Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun mahkumiyet kararını bir defa daha, arka planı ile birlikte sizlere aktaracağım..

Çünkü, biz sessiz kaldıkça..

Olayların üzerine üzerine gitmediğimiz için..

Onlar da, riyakarlıklarını sürdürüyorlar..

Ahlaksızlıklarından bir an geri durmuyorlar..

Hem suçlular, hem güçlüler..

Utanmaları da yok.

“Bir halt ettik. Bari suçumuzu bilip, susalım” demiyorlar..

Askerlerin, polislerin, öğretmenlerin, bebeklerin kanları ellerinde..

Topu topu 2.5 yıl hapis cezası almışlar..

Suçlarını bilip, meydanlardan toz olacaklarına..

Tam aksini yapıyorlar..

“TBMM’den çıkmam. Gelin tutuklayın” diye meydan okuyorlar..

Öyle ise, hodri meydan..

Ülkesini seven, bu ülkede PKK teröründen dolayı can veren insanlara azıcık bir borcu olduğunu düşünen herkese görev düşüyor..

Bu rezillerin gerçek yüzlerini deşifre edelim..Eli kanlı teröristlere nasıl destek çıktıklarını, suratlarına vuralım..

Demagoji ile değil..

Belgeleri ile gerçekleri haykıralım..

Gergerlioğlu’nun mahkumiyetine gerekçe olan paylaşımının, “bir tivit” mi, yoksa “bir kurşun” mu olduğunu açığa çıkaralım..

“İki satırlık” bir düşünce açıklaması mı, yoksa “bomba” mı olduğunu gösterelim..

Gergerlioğlu’nun yaydığı haber, bir insan hakları savunucusunun iyi niyetle takipçilerine ulaştırabileceği bir bilgi mi, yoksa sadece hainlerin terör örgütü propagandası için yapacağı bir algı operasyonu mu, görelim..

Gergerlioğlu’nun “Bu fırsat kaçmaz” diyerek binlerce insana ulaştırdığı PKK bildirisinde, bakın ne deniyor:

“Türk devleti ve AKP Hükümetinin bir çözüm politikası geliştirmesi halinde, Kürt sorunu bir ay gibi kısa bir sürede çözülür ve Türkiye’ye barış gelir.”

2012’de başlayıp, 2015’lere kadar ağır hareketlerle AK Parti iktidarını oyalayan, silahı bırakıp sınır ötesine geçmeyen ahlaksız katiller, 2015’teki hendek girişiminden sonra, boylarının ölçüsünü alıp, köşeye sıkışınca, 2016 Ağustos’unda, “1 ayda çözülür” diyerek, siyasi iktidarı tekrar tuzağa düşürmek için bildiri yayınlıyorlar..

Bunun “kaçırılmaz bir fırsat” olduğunu söyleyerek yaymak da, Gergerlioğlu’na düşüyor..

Devam edelim, katiller sürüsü örgütün bildirisindeki ifadelere:

“Özgürlük Hareketi olarak, tercihimiz demokratik siyasal çözümden yanadır. Bu konuda her türlü fedakarlığı göstereceğimiz de açıktır. Ancak bunun için ateşkesler ve çatışmasızlıkları araçsallaştırılmayacağını ortaya koyan bir devlet ve hükümet tutumu gerekmektedir. Artık hiç kimse Kürt sorunu, ateşkes, çatışmasızlık ve görüşmeler araçsallaştırılmaktan çıkarılmadığı takdirde, Kürt Özgürlük Hareketi’nden ateşkes ve çatışmasızlık beklememelidir.”

Elinizi vicdanınıza koyun..

Azıcık namusunuz varsa, azıcık insafınız var ise, azıcık ahlakınız var ise, 2015’e kadar iyi niyetle götürülen ama PKK’lı teröristlerin ihaneti sonrasında rafa kaldırılan çözüm sürecinde yaşanılanları bildiğimiz halde,  bu bildirideki sözlere, kim inanır?

İnanmayı da bir kenara bırakın..

Kadınları, eşlerinin yanında öldürecek kadar vicdansızlaşmış bu eli kanlı terör örgütünün, kendisini “Kürt özgürlük hareketi” diye tanıtmasına, kim onay verebilir?

Gergerlioğlu’na soralım..

İçinde azıcık bir insan sevgisi var ise..

Türkiye’de şehirlerin ortasında patlatılan bombaları hatırlayıp.

Karakollar basılıp, 20 yaşındaki fidanları şehid eden bu teröristlerin vicdansızlıklarını gözünün önüne getirip söyle:

“PKK terör örgütü müdür? Yoksa Kürt Özgürlük hareketi midir?”

İşin daha vahimi..

Adamların kendilerini terör örgütü olarak görmemelerini de bir kenara koyun..

Adamlar, bu ülke insanlarını, açık açık tehdit ediyorlar..

“Bizden ateşkes ve çatışmasızlık beklemeyin!” 

Bu ne demek?

“Ankara’nın Kızılay’ında, bomba patlatıp, ordan geçen üç yaşındaki çocuğu, 25 yaşındaki hamile kadını, 75 yaşındaki nineyi, öldüreceğim” demek..

“Bizden çatışmasızlık beklemeyin” ne demek?

“Silahlarımızı alıp, sınırın yakınındaki karakolu basıp, ordaki gencecik askerleri vurup, öldüreceğiz” demek..

Bir doktor olarak..

Bırakın doktorluğu..

Bir insan olarak, Gergerlioğlu söylesin..

“Bizden çatışmasızlık beklemeyin” diyen bu hainlerin bildirisini, “Bu fırsat kaçmaz” diyerek takdim etmekten, hiç mi utanmadın?

Kendini hiç mi suçlamadın?

“PKK’lı teröristlerin bildirisini, böylesine güzelleyerek insanlara aktardığım için, ‘2016’dan bugüne, PKK’nın şehit ettiği askerlerin, polislerin akan kanında, benim de katkım olmuş sayılır’ diyerek, vicdan azabı çekiyorum” diye, hiç mi nefis muhasebesi yapmadın?

Terör örgütü, aklımızla alay edercesine..

Sanki silahı bırakmak çok zor bir şeymiş gibi algı oluşturarak..

“Bunlar ne dayatma ne de koşul ileri sürmedir; şimdiye kadar Kürt sorununun çözümüyle ilgili konuları araçsallaştırma politikasının halklarımıza verdirdiği büyük kayıplar ve acılar karşısında, bir kez daha bu duruma düşmemek için bu tür sorunların çözümünde atılması gereken adımlardır” diyerek..

Sorunun kendileri olduğunu görmezden gelerek..

Silahı bıraksalar, zaten bu ülkenin kayıp da vermeyeceği, acı da yaşamayacağını bilmek için, dahi olmaya gerek varmışçasına, bir sürü süslü laf eşliğinde tehditleri savurmuşlar da savurmuşlar..

Ve nihayetinde, o ahlaksız katiller sürüsü, bakın hangi tehditleri yapıyor ve Gergerlioğlu da bu tehditleri, “Koşun koşun. Çok güzel bir fırsat var burada” diye tanıtıyor:

“Dış güçler, AKP iktidarının tüm Kürt şehirlerini yakıp yıkmasına ve yüzlerce sivili katletmesine bu nedenle göz yummuşlardır. Bu çatışma ortamında hem AKP’nin, hem de PKK’nin yıpratılması temelinde darbe mekaniğinin daha çabuk sonuç alacağı hesaplanmıştır.”

Utanmazlığa bakın..

Küstahlığa bakın..

“AKP iktidarı, tüm Kürt şehirlerini yakıp yıkıyor” diyor, utanmaz herifler..

Hendek kazarsan, devlet de gereğini yapar..

Bugün niye, AK Parti iktidarı, o bölgede bir operasyon yapmıyor?

PKK toz olunca, devletin Kürt halkı ile ne sorunu olabilir ki, operasyon düzenlesin?

yazının devamı