2013’te CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sormuşlardı: Bir eşcinseli, bir belediye başkanı adayı gösterir misiniz?

Cevap vermiş Kılıçdaroğlu: Eşcinsel bir belediye başkanına toplum henüz hazır değil.

İstanbul Büyükşehir belediye adaylığı Ekrem İmamoğlu’nun da, hem de başkanlık koltuğuna oturduktan sonra, benzer bir açıklaması vardı.

Şöyle diyordu İmamoğlu: Toplumu eşcinsel evliliğe hazırlıyoruz!

Sonraki yıllarda gerek belediye meclis üyeliğinde gerek belediye başkanlığında gerekse milletvekili adaylığında eşcinsellerin CHP listelerine girmek üzere denemeler yaptıklarını gördük.

Hatta bir LGBT derneğinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu fahri üye olarak ilan ettiğini de gördük.

2014 mahalli seçimlerinde birçok eşcinsel, CHP ve HDP’den meclis üyeliğine aday gösterildi. Bunlardan hiçbirisi seçilemedi. Ancak adaylardan biri, başkanlığı CHP’nin kazandığı Şişli Belediyesi’nde danışman olarak çalışmaya başlatıldı. Bir de Beşiktaş’ta benzer danışmanlık vardı. Ki; CHP’den aday gösterilip meclis üyeliğini az farkla kaybeden bir eşcinsel, belediyeye danışman yapıldı, sonrasında meclis üyeliğinde bir boşalma olduğunda o kişi meclis üyeliğine geçmiş oldu.

2015 milletvekili seçimlerinde HDP resmen eşcinsel bir ismi milletvekili adayı gösterdi, hatta o tarihte Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, bu rezaleti eleştirerek ve HDP’nin istismarcılığını da hatırlatarak, “Biz Diyarbakır’da sözde bir müftü, Eskişehir’de bir eşcinseli aday göstermiyoruz” demişti.

2019 mahalli seçimlerinden hemen önce ise CHP listesinden Bursa Büyükşehir belediye başkanlığına aday gösterilen Mustafa Bozbey, partililerden “bulacağınız her 5 üyeden birisi LGBT’li olsun” demişti.

Düşünün beş üyeden biri eşcinsel olmalıymış.

Üç sene önce CHP Avcılar ilçesinde, bir eşcinsel, parti yönetimine de alındı.

Bu çerçevede millet ittifakı ve eşcinsel ilişkisine biraz daha yakın planda bakarsak, şunu görebiliriz. Altılı masanın dışında gibi gösterilen HDP, ölümüne eşcinsel ilişkilerin meşrulaştırılmasından yana. Eşcinsellerin aday gösterilmesinden yana. 

CHP ise İstanbul Sözleşmesi’ni 24 saatte yürürlüğe koyma sözü ile, eşcinselliğin meşrulaştırılmasında ön adım atacağını belirtiyor.

 İyi Parti, Danıştay’da İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar yürürlüğe girmesi amacıyla açılan davaya müdahil olması, Meral Akşener’in davacı sıfatını taşıması, CHP ile benzer görüşte olduklarını gösteriyor.

 Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu da büyük oranda aynı söylem içindeler. 

Demokrat Parti’yi hiç ciddiye bile almıyorum.

Millet ittifakı içerisinde sadece Saadet Partisi eşcinselliğe karşı çıkıyor.

Şimdi soru şu:

“Millet ittifakının cumhurbaşkanı adayı Kemal olacak, Meral olacak, Mansur olacak, Ekrem olacak” derken.

Ak Parti iktidarının aile bakanlığına getirdiği Derya Yanık’ın açıklamasıyla, “acaba millet ittifakının cumhurbaşkanı adayı şu ana kadar ismi zikredilmeyen ve bilinmeyen bir kişi olma ihtimali var mı” sorusu tartışılmaya başlandı.