Değer miydi?

“Esselamu aleyküm dersem, Anadolu meydanlara dökülür” diye parti kurdunuz..

Size söylüyorum Ahmet Davutoğlu..

600 milletvekili adayı gösterecektiniz..

Gümbür gümbür iktidara gelecektiniz..

600 değil.. 60 tane bile milletvekili adayı gösteremediniz..

CHP size 11 aday lütfetti.

“Bunlarla bir futbol takımı oluşturur oynarsınız, bu kadar size yeter” dedi..

Siz de “başüstüne” dediniz.

Oysa, Tayyip Erdoğan size göre bir “hiç”ti..

Erdoğan başbakan oldu ise, Cumhurbaşkanı oldu ise, sizin sayenizde olmuştu..

Şimdi Erdoğan 600 milletvekili adayı gösterdi..

Siz 11 tane.

O 11 ismin de kaçının kazanacağı da belirsiz.. 

Şimdi bir daha söyler misiniz sayın Davutoğlu, kim “hiç”, kim başkasının sayesinde Başbakan oldu?

“ODTÜ’yü birincilikle bitirdim” diye söze girip, küçük dağları kendi (haşa) yaratmış gibi patır patır konuşan Ali Babacan..

Hani ne oldu?

İktidara geliyordunuz?

Kendi logonuzla seçime giriyordunuz?

Cumhurbaşkanı adaylığında da iddialı idiniz.

Ne oldu? 

Cumhurbaşkanı adaylığında esameniz okunmadı.. “Milletvekili seçiminde belki” diye ümitlendiniz..

Kaç aday gösterebildiniz?

“Kaç milletvekili çıkardınız” demiyorum..

Onu 14 Mayıs akşamı soracağız..

Şimdi sorduğumuz “kaç aday çıkarabildiniz?”

Topu topu 17..

Sen ki, ODTÜ’yü birincilikle bitirmişsin.

Sen ki, 2002’den 2015’lere kadar Ekonomi’den, Dışişleri’ne kadar en önemli bakanlık koltuklarına oturmuşsun..

Tayyip Erdoğan senin sayende ekonomiyi düzeltmiş(!)

Sana reva mıdır bu?

Babacan özelinde hele bir gerçek daha var ki..

Hemen hepsi başörtü yasağı mağduru, dindar insanlara yapılan zulümlerin mağduru olan Babacan ailesinin büyükleri duyduğunda, birkaç tanesi birden kalpten gidecektir..

Babacan’ın partisinin bu 17 ismi, CHP listesinden aday olmuşlar..

Bu kadar mı düştünüz?

Bu kadar mı ezikliğe gönüllü oldunuz.

Ne olurdu yani, “Ben Ekonomi, Dışışleri Bakanlığı, başbakan yardımcılığı yapmış bir insanım. Bu şerefler bana yeter. Kendime, 600 milletvekilliğinden sadece 17 tanesi için listede aday gösterebildiler dedirtmem..” deseydiniz..

Erdoğan’a karşı yaptığınız kibri, 17 adayı size layık gören CHP’ye karşı yapsaydınız..

Tarihe böyle yazılmasaydınız..

Gelelim Saadet Partisi’ne..

“İktidara geliyoruz” diye başladılar..

54 yıllık Milli Görüş’ün içine ettiler..

Darbe dönemi dışında, Milli Görüş’ün partisinin, sadece 23 milletvekili adayı gösterdiği başka seçim yok..

Diyeceksiniz ki..

“O ne ki? Kendi partisinin logosu ile girmediği bir tane bile seçim yok..”

Ben de size hatırlatacağım, “Sizin dedikleriniz  ne ki? Milli Görüş’e inandığını iddia eden adamların, CHP listesinden aday oldukları tarihte yazılmamış!”

Alın işte, Tayyip Erdoğan düşmanlığı, bunu da tarihe yazdırdı işte..

Düşünebiliyor musunuz?

1969’dan başlayıp..

1980’e kadar tüm seçimlerde.. Darbe sürecinde (O da, darbecilerin kurucuları veto etmesi sebebi ile..) mola vererek.. 

Sonrasında yine tüm seçimlerde, Milli Görüş partisi tam kadro ile, Türkiye’nin tüm illerinden adaylarını çıkartmış, seçime girmiş..

Hatta 1991 seçimlerinde, babalık görevini üstlenmiş, Milliyetçi Çalışma Partisi ile Islahatçı Demokrasi Partisi’ni de listesine alarak seçime girmiş.

Şimdi Saadet’in düştüğü hallere bakın..

Hani bir din karşıtı siyasetçiye karşı böyle bir ferağatte bulunurlar.

“Helal olsun adamlara.. Din karşıtlığını sonlandırmak için, makam, mevki düşünmeksizin, fedakarlık yapıyorlar..” derim..

Ayasofya’yı açan..

Saadetliler de dahil olmak üzere, tüm dindarların eşlerinin, kızlarının, bacılarının başındaki örtünün şerefini, CHP’ye rağmen iade eden Tayyip Erdoğan’ı devirmek için..

Milli Görüş partisiyim diyen Saadet, milletvekili seçimine kendi logosu ile girmiyor..

Evet, 1969 seçimlerinde Erbakan hoca da parti logosu ile seçime girmemişti.

Ama CHP listesine de yazılmamıştı..

yazının devamı