Sert kelimeler kullanınca, “Canım düne kadar AK Parti’de olan bu isimlere, bu kadar ağır ifadeler kullanılması doğru mu?” diyorlar..

Yanlış yapılmasına vicdanımız elvermeyip, itiraz ettiğimizde..

“Tek doğru Ak Parti’de mi?” diyerek, akıl veriyorlar..

Aklımızla alay edecek derecede çelişkilere imza atılmasına isyan ettiğimizde, “Olayları bu kadar önemsemeye gerek yok, dünya hayatı bu!” diyor, bizi sakinleştirmeye çalışıyorlar..

O halde..

Biz de bugün, biraz sakin olmaya çalışalım..

Kızmadan, sinirlenmeden, sert kelimeler kullanmaya kalkışmadan yazıya başlayalım..

Bakalım sonunu da aynı sakinlikte getirebilecek miyiz, en azından denemiş olalım..

28 Ağustos 2014’den 22 Mayıs 2016 tarihine kadar, yaklaşık 21 ay başbakanlık yapan Ahmet Davutoğlu’nun Anadolu gezileri kapsamında son ziyaret ettiği Kadirli’de seçmenlerle yaptığı bir diyaloğu size aktarayım..

Soruluyor sayın (Yazıyı nezaket sözcükleri ile doldurmak istemem ama. Kibar olacağız, dedik bir defa) Davutoğlu’na:

“Başbakanlık yaptınız neden aday olmuyorsunuz?” 

Sayın Davutoğlu şöyle cevaplıyor, bu soruyu: 

“Parti kurarken zaten aday olmuşuz. Yani iddiamız bu. Ama şimdi şu anda da adayız.”

Bir gazeteci olarak, merak ediyorum, bu cevap, başbakanlık yapmış bir kişinin cevabı olarak kayıtlara geçecek nitelikte mi?

Vatandaş net bir soru soruyor:

“Cumhurbaşkanı adayı niye olmuyorsunuz?” diyor..

Bunun cevabı ikidir: “Oluyorum. Yanlış biliyorsunuz.”

Veya..

“Olmuyorum.. Çünkü ...”

Sayın Davutoğlu ne cevap veriyor?

İki cevabın da dışında, “Parti kurarken zaten aday olmuşuz.”

Neye aday olmuşsunuz, sayın Davutoğlu?

Cumhurbaşkanlığına mı?

Oldu iseniz..

Şimdi niye “Aday olmuştum. Şu an da adaylığım devam ediyor” demiyorsunuz?

Bu kadar basit, bu kadar net bir cevap vermek var iken.

Sözü parti kurma dönemine niye götürüyorsunuz ki?

Zaman kazanmaya çalışarak, sözü niye uzatıyorsunuz ki..

Köşeli bir cevap vermemek için, topu taça atma mahiyetinde bir cümleyi niye kuruyorsunuz ki?

Sayın Davutoğlu cevabını sürdürüyor:

“Hepimiz parti olarak, hepimiz iktidara adayız ondan kaçınmıyorum.”

Hepinizi soran yok.

Sizi soruyorlar..

Aklınız hep 6’lı ittifakta olduğu için, soru sorulduğunda, ittifak adına cevap veriyorsunuz.. 

İttifaktakileri kızdırmamak için, azami gayret sarfediyorsunuz..

Ve kendinizi yıpratıyorsunuz..

Oysa rahat olmakta fayda var..

“6’lı ittifak içinde olmazsak, bizi kimse seçmiyor.. Meydanlara çıktık, alanlar bomboş kaldı” diyebilirsiniz..

“Şimdi mahalle kahvelerinde sizlerle buluşup, nabız yokluyoruz” diye devam edebilirsiniz..

“Ama her gittiğimiz yerde, bize ağır ifadelerle (o ifadeleri, bugüne mahsus, bu köyşeye taşımayacağım, söz verdim) sorular yöneltiliyor.. Biz de soruların altında eziliyoruz. Tek başımıza seçime girersek, AK Parti genel başkanı olarak 2015 yılında aldığım oyun 50’de birini alamayacağım açık olduğu için..  Ben de hayatım boyunca mücadele ettiğimi söylediğim CHP ile ittifakta çareyi buldum” diye cevabı bitirebilirsiniz..

Ondan sonra da, Kadirli seçmenine verdiğiniz şu cevap, daha bir anlam kazanır:

“Adayım ama partiler arası bir mutabakat olursa biz onu da görüşmeye hazırız.” 

Cumhurbaşkanı olmak için Gelecek Partisi’ni kuruyorsunuz..

Daha ikinci yılınızda..

Başka partilerle mutabakatla cumhurbaşkanı belirlemeyi görüşmeye açık olduğunuzu söylüyorsunuz..

Bir deneme yapsaydınız..

Kuruluşunuz sonrasında ilk seçiminizde bari, aday olsaydınız..

Olmazsa, sonraki seçimlerde düşünürdünüz, mutabakat yapmayı!

 Size bel bağlayan.. Geçmişte Tayyip Erdoğan’ın işareti ile milletvekili sıfatı kazanan, bakanlık koltuğuna piyangodan çıkarcasına oturmuş o kadar insan, sizin partinize geldi..

Onları böyle hayal kırıklığına uğratmanız, ne derece doğru.

Yok yok..

Davutoğlu’nun, Kadirli seçmeni ile yaptığı muhabbetin devamını es geçmeyeceğim..

Şu sözler de sayın Davutoğlu’nun:

“Başbakan olur olmaz bütün bakanlıkları çağırdım, brifing aldım baktım ki doğru dürüst bir çalışma yapılmamış hiçbir şeyine imza atmadım.”

Allah rızası için, sayın Davutoğlu bu cümlesini bir anlatsın..

Ne demek bu?

yazının devamı