SİYASET

Ahmet Taşgetiren : Pusudaki canavarlık

Tarih
10 Aralık 2014
İzlenme
1830 Kişi

10 Aralık 2014

Orada öylece duruyor, başını çıkarabilme cesareti bulduğu noktada hamleyi yapıyor. 

Artık kimi yutabilirse...

“Mahalle baskısı” canavarı.

Akil İnsanlar heyetinde görev almak bir cesaret işi.

Tayyip Erdoğan’la birlikte Yemen Türküsü okumak bir cesaret işi.

Tayyip Erdoğan’ın elinden ödül almak bir cesaret işi.

Alevilere yönelik çözüm arayışında Hükümet’e kredi açmak cesaret işi.

Yavuz Bingöl’ün anasından emdiği sütü burnundan getirdiler.

Alev Alatlı’yı boy hedefi yaptılar.

Kadir İnanır ya da Hülya Koçyiğit hedef alınanlardan oldu.

Yılların Mustafa Timisisi, Başbakan’la muhabbet buluşmasından dolayı darağacına çekildi.

“Hızır Paşa” ilan edilmek, “AKP yalakası olmak”, “Aydın vasfına ihanet etmek” işten bile değil.  

Sinema dünyasından olup da, başınızı örtmeye karar verin bakalım, nelere hedef olursunuz.

“Mahalle baskısı”nın en katmerlisi, Ak Parti karşıtı koalisyon tarafından yürütülüyor.

Ortak tanımlama için tek bir vasıfları yok. Bir kısım liberal olurlar bazen, bir kısım laik, bir kısım kemalist olurlar, voltranı oluşturduklarında hedef aldıklarını boğarlar.

Yalnız şunu söylemek gerekir ki, bunların hükmü, hala onların bu ülkede bir yaptırım gücü olduğuna inananlar üzerinde geçerlidir.

Mesela Yavuz Bingöl’e baktım, garibim, Hürriyet’in çarmıhına gerilmeyi çok önemsiyor olmalı ki, daraldı, bunaldı, savunma ihtiyacı içine girdi.

Ama bunu Alev Alatlı’ya yapamazsınız, çünkü o, bu çevrenin ruh pörsümesinin farkındadır ve zaten o ruh pörsümesine isyan ile yol almaktadır.

Demem o ki, bu kuşatma belki bir süre daha hükmünü icra edebilir, ama Türkiye’nin özgürlük yürüyüşü bu canavarın miadını doldurmaktadır.

Hoş, 12 yıllık Ak Parti iktidarından sonra bile, bu iktidara yakın gözükmeyi adeta bir suç haline getirebilmek, o çevrelerdeki tedhiş potansiyelinin ne ölçüde derin olduğunu göstermektedir.

Bu yapının, vaktiyle TSK’nın, yargının, medyanın, iş dünyasının, bürokrasinin desteğine de sahip olduğunu düşündüğünüzde dünlerde Türkiye’de nasıl bir cendere düzeni olduğunu görürsünüz. Bugün, TSK önemli ölçüde kendi görev alanına dönmüş, sistem açısından üst denetleyici rolünü bırakmış, yargının jüristokrasik rolü önemli ölçüde sınırlanmış, medya çeşitlenmiş, bürokrasi iktidarları terbiye etme rolünü kaybetmiş, iş dünyası ve sivil toplum camiası farklılaşmış... Buna rağmen, diyorum, hala canavar başını çıkarıp, bazı alanlara elini uzatabiliyor ve boğma girişiminde bulunabiliyor.

“Mahalle baskısı”nın 2014’te bile devreye girebilmesinin asıl fonksiyonelliğinin iktidarın projelerine ilgi göstermesi muhtemel kesimlerin önünü kesmeye yönelik alanda olacağını unutmamak gerekiyor.  

Diyelim, Hükümet “Alevi Açılımı” yapacak, bunun için Alevi kanaat önderleriyle oturup konuşması lazım, davete icabet etmek bir cesareti gerektiriyor, onu aştınız, davete icabet ettiniz, oturup konuştunuz, Başbakan’ın yaklaşımını çok olumlu buldunuz, onu ifade etmek cesaret meselesi haline geliyor, diyelim Hükümet bir proje oluşturdu, onda rol almak cesaret meselesi haline geliyor....

Düşünün, “Kürt sorunu”na ilişkin çözüm sürecinde Öcalan bile devlet yetkilileri ile görüşmesi sebebiyle ekstremistler nezdinde kendini savunma konumuna itilebiliyor.

Amaç bunların aşıldığı bir süreci de yaşıyor Türkiye. Bu da bir rehabilitasyon Türkiye için. Kimbilir ne kadar insan var kendi gerçek düşüncelerini açıkladığı takdirde böyle bir mahalle baskısına hedef olmaktan çekinen. Ülkenin cumhurbaşkanı ile Yemen türküsü okuduğu için çarmıha gerilen bir sanatçı profili, ne kadar insanı bunaltıyordur kimbilir. Türkiye’nin normalleşmesinin bir boyutunun da bu alanda gerçek bir özgürleşmenin sağlanmasını olduğunu not etmek istiyorum.

- Sıfır tolerans:

Pazar gün yayınlanan bu başlık altındaki yazım, geniş ilgi gördü. Daha önce Hayreddin Hoca’nın bu alandaki hassasiyetini paylaştığımı da yazmıştım. Şaşıranlar var. Bizim bu değerlendirmelerimizi istisnai çıkışlar gibi görenler var. “Vicdan harekete geçti” gibi bakanlar var. Oysa vicdan hiç susmadı ki bizde. Benim 10 yıl önceki yazılarımda da bu alandaki hassasiyetim yansımıştır. Ama o zamanlar, sınavlarda yolsuzluk yapanların, ya da devletin her kademesine orantısız biçimde doluşanların “Acaba memleketin başka çocuklarına haksızlık yapıyor muyuz?” gibi bir kaygıları olmadı. Son dönemdeki yolsuzluk duyarlılığı da, karanlık iç- dış işbirlikleri ile projelenen siyasi kumpasın bir parçası olarak devreye girdi. Yolsuzluk konusunda hiç söz söyleyemeyecek birileri varsa o da onlardır.  

Star

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

  • YORUMLAR
  • osmanli

    10 Aralık 2014
    2 0
    YILAN DELIGI.... TANRILAR CILDIRMIS OLMALI DIYE COK KOMI BIR FILM SEYRETMISTIM.. afrikada bir yerlerde yerli halk kasiklarina kadar bacaklarinn bezlerle sarip..yilan deliklerine sokup yilanin bacaklarini yutmasiyla .yilani yakalamaktadirlar..filmin kahramani ise ..bacagina bez sarmadan yilan deligine bacagini sokarak ayni sekilde yilani yakalamayi basarir. tesadufi olan bu hadisede ..onu goren yerli halk onun ustun guclere sahip olduguna inanirlar..hatta tanri olduguna.. kisaca hikaye boyle..ulkemizdede yilan deligi cok..hangi delige bacagini soksan seni bir yilan yutar ve yilani yakalarsin..bacagina bez sar veya sarma bu farketmez ..her delikte bir yilan yatar mutlaka. bizde cok degisik mahalleler var...kemalist adi altinda .inonuculer,solcu aydinlik aydinlar,entellektueller.feministler.vs ,vs cok degisik tarzda mahalleler bunlar..hangi birinden nereye kacacaksiniz..? sector haline gelmis bu mahalleler iclerinde barindirdiklari mensuplarinin baska rejim ve goruslerde olmasini istemezler..olani da cok aci sekil de cezalandirirlar.. simdilerde genel adlari BEYAZ TURKLER.bunu ben demiyorum diyen dedi..SEBATAY VE SEBATAYISLER konusnu okudunuzmu bilmem ama. su yukarda yazdigim tanimla nede iyi ortusuyor.. bu mahallelerde sanki bir kendilerine ait olan rejimi,bir devleti tehdit altinda gorup savunma modundalar..bunu yaparken de gozleri kara..her seyin mubah oldugunu dusunuyorlar..tevekkeli sokakalarda dokulen kan umurlarinda degil.. sebatayist dedik..yani 1600 yillarda osmanliya yerlesip takiye yaparak osmanliyi curutp ,halifeligi ve saltanati bitiren ..terror orgutu..evet teror orgutu..cemaaattan da tehlikeli.pkk dan da tehlikeli.. ulkede bulunan butun yilan deliklerinde bulunan yilanlarin zehirlerinin finansa edildigi orgut..sebatayistler yani beyaz turkler..turk dedigime bakmayin dedikya kopya ...gibi,benzeri. orjinali degil,,gecici sureyele...ne zamana kadar...bu ulkeden son ezan sesi dindirilene kadar.. bir ara 1940 larda becerecek gibi oldular..ezanlar turkcelestirildi, camiler satildi,hocalar asildi,,1948 de anavatanlari olan israil adinda devleti kurdular..her sey 1950 lere kadar normal seyretti..sonar menderes adinda bir mucahit geldi..bunlarin foyasini cikardi ortaya ..adam cagiz daragacinda buldu kendini..ayni mahalle yani..sonar seksenler, doksanlar ,gel gitler darken..2003 yilinda asrin darbesini aldi beyaz turkler..akp diye bir parti galeyana geldi..yil 2014 de gelindi..hala da ulkenin basinda..iyikide basinda..mahalle dedikleri bu beyaz turkler terror orgutu..ulke icin ne guzel hizmetler yapilsada engel olmaya calistilar ve ulkede kaos cikarmaya basladilar..cunku atalari sebatay sevi gibi usta idiler..kendilerin den olmayana hayat sansi tanimayan , kendi iktidarlari haricinde iktidardakilere savas acan brinci dereceden bir orguttu bu..medyada.sanat dunyasinda,politikada.is dunyasinda ,akliniza gelmeyecek yerlerde birinci siradalardi..ulkenin gayri savi milli hasilasinin ..4 de 3 unu bunlar yerler ..kalan 4 de 1 ini de geri kalan vatandasa emgi karsiliginda adaletsizce pay ederlerdi..darken..recep tayyip erdogan diye bir cengaver cikardi icinden bu millet..ve onu arkadaslarini...bu cengaver oylseine korkusuz ve cesurdu ki.. bacagina bez bile sarmadan bu yilanlari tek tek deliklerini bulup olduklari yerden cikarip kafalarini ezdi...bunu goren daha derin yilanlar bulunduklari delikten hicbir bacak sokmaya gerek kalmadan kafalarini cikarip saga sola zehir sacmaya basladilar..ama buda nafile idi..cunku bu millet artik..efsunlanmisti..zehir artik zarar vermiyor..yilanlar ne zehir puskurtseler..kendilerine zarar veriyorlardi.. zaman o hale geldiki..beyz tuklerin aslinda turk bile olmadiklari ortaya cikmisti..ulke sahlanmis..butun halkiyla..cengaverinin arkasinda..kendisinden olmayan bu irin yuklu yilan grubunun pislikleriyle mucadeleye koyulmustu.. osmanli zirhini giyinmis ...1600 lu yillarin bu zamana kadar hesabini sormaya baslamisti...simdi butu delikler bosaldi..hepside yuze cikti..vikir vikir gezinmekteler..her yerdeler..osnli korkusundan panikteler..saga sola saldiriyorlar pervasizca.. kontrolu kaybetmis durumdalar..osmanli gelecek..bunlari o ciktikleri deliklere sokmadan..bu ulkede bir daha yilan surusu bile toreyemeyecek.....benim yeni turkiye modelim bu....sizden korkan ...sizing gibi olsun...osmanlinin gazabi uzerinize olsun...NE MUTLU OSMANLIYIM DIYENE....
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER