SİYASET

Abdulkadir Selvi : Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı hesabı yatıyor

Tarih
01 Mart 2022
İzlenme
1654 Kişi

6 liderin 28 Şubat’ın huzurunda imzaladıkları deklarasyon sırasında dikkatinizi çekti mi, Kılıçdaroğlu çok gergindi.

Meral Akşener ise çok durgundu. 28 Şubat tarafından kutsanan, merkez sağ kökenli liderler ise pek mutlu ve mesuttular. Demek ki hayatları boyunca bu anı bekliyorlarmış.

Oysa Kılıçdaroğlu’nun çok mutlu olması gerekiyordu. Çünkü 6 lideri bir araya getirmeyi başarmış, cumhurbaşkanlığı seçimi için ismini Ekrem İmamoğlu’nun önüne yazdırmayı başarmış bir lider olarak.

Kılıçdaroğlu, 6 lideri bir araya getirmeyi başardı ama ortak cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda beklediği desteği bir türlü alamadı. O yüzden gergindi. Çünkü bu operasyonda bütün hedef cumhurbaşkanlığı seçiminde liderlerin desteğini yanına alabilmekti.

ÜÇ LİDER İSTEMİYOR

Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu ve Ahmet Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nun ortak cumhurbaşkanı adaylığı konusunda ikna olmuyorlar. Çünkü Kılıçdaroğlu ile girilecek bir seçimin kazanılamayacağını düşünüyorlar. 6 lider ittifak sağlamadığı sürece Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı da kesinleşemiyor. Kemal Bey’in gerginliği oradan kaynaklanıyor.

Temel Karamollaoğlu, daha önce “seçilmesinde tereddüt edilmeyecek bir aday” olması gerektiğini açıklamıştı. Akşener ve Kılıçdaroğlu’nun aday olabileceğini ama seçilemeyeceklerini söylemişti. Karamollaoğlu, “O aday Sayın Kılıçdaroğlu olursa o da olur. Ama iyi araştırılması, iyi etüd edilmesi gerekir” dedi. Kılıçdaroğlu seçilir demedi. Başka bir deyişle, “Kılıçdaroğlu aday olursa seçilemez” dedi.

PROMPTER DIŞINA ÇIKTI

Meral Akşener ise bir süredir CHP’nin İYİ Parti’ye yaklaşımından rahatsız. Akşener, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına destek vermeyince CHP’den, “siyasi diyet” hatırlatmaları yapılmaya başlandı. Akşener, “Kılıçdaroğlu’nun desteği olmasaydı İYİ Parti yoktu” şeklindeki hatırlatmalar üzerine geçen haftaki konuşmasında prompter dışına çıkarak, “Bugün 31 Mart başarısı konuşuluyor. İYİ Parti olmasaydı İstanbul, Ankara, Adana ve Antalya ne olacaktı? Bazen hatırlatmakta fayda oluyor. Unutanlar açısından. Arada bir hatırlatmak gerekiyor” deme gereği duydu.

Tabii CHP Genel Merkezi boş durur mu, onlar da operasyon aracı olarak kullandıkları gazete üzerinden Meral Akşener’e, ”nankör kedi” muamelesi yapan bir yazı yazdırdılar.

AKŞENER’İN TAVRI

İYİ Parti’de zaten CHP ile HDP arasındaki yakınlaşmadan, “Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer” şeklindeki açıklamalardan, Kılıçdaroğlu ile Ali Babacan arasındaki ilişkiden dolayı bir rahatsızlık var. Kum saati çalışıyor.

CHP’yi buradan uyarayım. Meral Hanım’ın sabrını fazla zorlamayın.

Bir de cumhurbaşkanı adayı mutlaka Kılıçdaroğlu olacak diye bastırmayın. Akşener’in tersi kötüdür. Masayı dağıtır.

MİLLİ EĞİTİM BAKANI İLE 28 ŞUBAT’I KONUŞTUK

BENİM 
28 Şubat’ım çok önce başladı. Gazeteciliğe hevesli olduğum günlerdi. Ankara Merkez İmam Hatip Lisesi’nde öğrencilere başörtüsü yasağı geldiği söylendi. 70’li yıllarda ilahiyat fakültesinde yaşananları biliyordum ama imam hatip öğrencileri ve başörtüsü yasağını izah etmekte zorlandım.

Merkez İmam Hatip’in önüne gittiğimizde ise öğrenciler teneffüste dahi okulun bahçesine çıkarılmamıştı. Okul müdürü titriyordu. Bekledik. Öğrencilere yalnız olmadıklarını, basının ilgilendiğini göstermek için bekledik. Okul dağıldı, bir gelincik tarlasını andırıyordu.

Benim 28 Şubat’ım o gün başladı.

Emir büyük yerden gelmişti. Kenan Evren, Merkez İmam Hatip’in önünden geçerken teneffüste olan kız öğrencileri görmüş, başörtüsünden rahatsız olup yasaklama kararı almıştı.

O gün başlayan yasak dalga dalga yayıldı, Türkiye’yi içine alan bir başörtüsü düşmanlığına dönüştü. Oradan açılan yoldan 28 Şubat’a gelindi. Meslek hayatım başörtüsü yasağının açtığı yaralara tanıklık etmekle geçti.

MESLEKİ EĞİTİM YENİ TOPARLANIYOR

Dün 28 Şubat’ın yıldönümüydü. 28 Şubat’ın en büyük tahribat verdiği eğitim kurumlarının başında olan Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer’le birlikteydik. 28 Şubat en çok eğitim sistemimize darbe vurduğu için Bakan Özer’in değerlendirmeleri önemliydi. Katsayı uygulaması ile suyun akışının değiştirilmeye çalışıldığını anlattı. İmam hatip okulları ve meslek lisesinde okuyan öğrencilerin başka okullarda okumasının önünün kesildiğini söyledi. Meslek okulları ile fen liseleri arasındaki farkın PİSA sonuçlarına göre 80-90 puana ulaştığının altını çizdi.

“Çocukların eğitime ulaşmaları dert değildi. Tam aksine meslek okullarının eğitime ulaşmasının önüne engeller konuldu. Toplumsal mühendislikler yapıldı. Eğitim sisteminde mühendislik projesi yaparsınız ama bu 10 yıl sonra geri teper. Bu arada siz ülkenize 10 yıl kaybettirmiş olursunuz. İmam hatipler gibi, meslek okulları gibi bazı okulları düşman olarak görürseniz. Potansiyel tehdit olarak görürseniz ülkeye yazık ederseniz. Eğer 28 Şubat’ta yaşanan problemler olmasa bugün eğitimde başka bir yerde olurduk. Mesleki eğitim yeni yeni toparlanıyor” dedi.

Başörtüsü yasağıyla, ikna odalarıyla bir nesli mahvettiler. Ama suyu tersine akıtacaklarını düşündüler. Yanıldılar. Başaramadılar. Büyük acılar yaşandı ama bu millet bin yıl sürecek denilen 28 Şubat’ı tarihin çöplüğüne gömmeyi bildi.

PUTİN KARİZMAYI ÇİZDİRDİ

PUTİN
, Rus çarlığına soyunayım derken karizmayı çizdirdi. Böyle giderse yakında ortada karizma falan kalmayacak gibi.

Bir dönemler Saddam Hüseyin de böyleydi. Amerika, onu Kuveyt’e girmesi için teşvik etti. Sonu malum.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER