SİYASET

Abdulkadir Selvi : Kamile’ye kumpas

Tarih
06 Ocak 2015
İzlenme
3477 Kişi

6 Ocak 2015

HSYK müfettişlerinin VİP dinlemelere ilişkin tespitleri günlerdir Toygun Atilla imzasıyla Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanıyor.

Gazeteciler, siyasetçiler, sanatçılar terör örgütü üyeliği üzerinden yıllarca dinlenilmiş. Yetinmemişler bir de yakınlarını dinlemişler. Meğer Can Dündar, Defne Samyeli, Banu Güven, Şule Perinçek azılı bir Tevhid-Selam örgütü militanıymış haberimiz yokmuş.

Kudüs-Selam örgütüne bağlı Defne Samyeli tugaylarının kanlı saldırısından Allah bu milleti korumuş. Hele hele İçişleri Bakanlarımız büyük tehlike atlatmış. Beşir Atalay’ı İçişleri Bakanı olduğu dönemde özel kalem müdürü Neşat Kırcalı’nın üzerinden dinlemişler. Beşir Atalay’ın telefonunu dinleyeceğine sözünü dinleseydiniz bu halde olmazdınız.

Neşat Kırcalı gibi temiz bir bürokratı hem de terör örgütü üyeliğinden dinlemek ha... Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’i de Tevhid-Selam örgütü kapsamında danışmanı Abdullah Erin üzerinden dinlemişler.

Peki iki İçişleri Bakanı’nın özel kalem müdürü ve danışmanı, geçmişte Uğur Mumcu’ya Ahmet Taner Kışlalı’ya suikast düzenlediği iddia edilen Tevhid-Selam gibi azılı bir terör örgütünün üyesiydi o zaman devlet bu iki bakanın canını bu örgüt militanlarına neden teslim etti.  Polis teşkilatı en yakınındaki teröristlerden bakanlarını niye korumadı?

İşin özü şu: Üst akıl tarafından önce operasyon yapılıp ele geçirilecek birim ve buna bağlı olarak dinlenilecek isimler tespit ediliyor, sonra paralelin istihbaratçısı Ali Fuat Yılmazer’in dediği gibi ”Hayatına” giriliyor...

Girmedikleri hayat kalmamış.

Erzincan’da Kur’an öğrenen çocukları jandarma zoruyla karakola çektiren İlhan Cihaner de öyle yapmıştı. İsmailağa Cemaatinden bir karı-kocanın mahremine girip, İsmailağa Cemaati operasyonunu gerçekleştirmişti.

Gülen grubunun polisleri ise bu yöntemde CIA’ye parmak ısırtacak işlere imza atmışlar.

Tevhid-Selam terör örgütü üzerinden 251 kişiye dinleme kararı çıkarıp tam 2280 kişiyi dinlemişler. HSYK müfettişlerinin tespitlerine göre,  aynı telefon numarası üzerinden ve aynı gün Kudüs-Selam ve PKK terör örgütleri üzerinden dinleme kararı çıkarmışlar. Aynı adam aynı gün hem Kudüs-Selam hem PKK hem İBDA-C hem de DHKP-C militanı olmuş.

Gülen grubuna Paralel Yapı deniliyor. Ama onların bir adı daha var ”Kumpas Cemaati”

Şimdi size birçok aydını, gazeteciyi, sanatçıyı, siyasetçiyi dinledikleri Kudüs-Selam örgütünde nasıl bir kumpas kurduklarını anlatacağım. Hem de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/37574 numaralı ve 2014/53198 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararından.

Tevhid-Selam terör örgütü soruşturması Akabe Vakfı’nda çalışan Kamile Yazıcıoğlu’nun, 4 Mart 2011 tarihli ifadesi üzerine başlatılmıştı. Kamile Yazıcıoğlu’nun 2011 yılında 6 ve 25 Nisan tarihleri ile 23 Ocak 2012 tarihinde olmak üzere 4 kez ifadesine başvuruluyor.

 24 Şubat 2014 tarihinde Kudüs-Selam dinlemeleriyle ilgili haberler gazetelerde yer alınca Kamile Yazıcıoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulunuyor. Tekrar ifadesi alınıyor. Yazıcıoğlu, soruşturmanın başlamasına neden olan 04.03.2011 tarihli ifade metnine ilişkin olarak, ”Benim imzama benzemeyen imzalar gördüm” diyor.

Kamile Yazıcoğlu’na soruluyor.

Ankara’da oturduğunuz sürede MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile eşinizin irtibatta olduğu ve MİT Müsteşarı'nı 4 ay önce makamında ziyaret ettiğine dair ifade verdiniz mi?

“Ben kesinlikle böyle bir ifade vermedim” diyor Kamile Yazıcıoğlu. Sonra ekliyor: ”MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la eşimin irtibatlı olduğunu en son olarak 4 ay önce MİT Müsteşarı olduğunda makamını ziyarete gittiler şeklinde bir beyanım olmamıştır. Bu beyan kesinlikle benim iradem dışında tutanağa eklenmiştir”

Yine soruluyor: “27.10.2011 tarihinde gelen dokümanlar arasında MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la ilgili hazırlanan CV’nin bulunduğu dokümanı siz mi getirdiniz?”

“Kesinlikle ben getirmedim. Zaten böyle bir belge yoktu” karşılığını veriyor.

Bir de örgütün para hareketleri vardı. Kamile Yazıcıoğlu’nun ifadeleri arasında AKBANK’ta açılan bir SIRDAŞ hesaptan söz ediliyordu. “Bu ifade baştan sona kadar kurmacadır. Kesinlikle bana ait değildir. Böyle bir hesaptan da para hareketinden de haberim yoktur”

Tevhid-Selam örgütü de soruluyor. “Ben böyle bir örgütün varlığını dün gazetelerden ve görsel medyadan öğrendim” diyor Kamile Yazıcıoğlu. Bu nasıl bir Kamile'ymiş böyle. Hem ifadesinin içinde geçiyor bütün bunlar ama bundan bir tek Kamile’nin haberi yok. Zaten İstanbul Cumhuriyet Savcılığı da böylesine azılı bir terör örgütünün varlığını, bilgisayarların imajlarının alınması ile birlikte keşfetmişti.

Çünkü örgütle ilgili soruşturma UYAP’a başka bir isimle kaydedilmiş ve tek bir belge girilmeden, sadece X rumuzuyla tam 289 kişi dinlenilmişti.

Kamile Yazıcıoğlu ifadesinin bir yerinde “Benim şubenizde ifadem alındıktan sonra, görsem tanıyabileceğim ‘Tarik isminde’ ifademi alan görevli ve diğerleri bir adet flash bellek verdiler ve bununla evimde bulunan eşime ait dokümanları getirmemi istediler”

Terörle Mücadele Şubesindeki görevlilerin Kamile Yazıcıoğlu’na katkıları sadece bu flash bellek olmamıştı.

HSYK müfettişlerinin tespitine göre, ”Kamile Yazıcıoğlu sürekli emniyete getirilerek yardım adı altında para karşılığı belge ve ifade vermesinin sağlandığı” da tespit edilmişti. Peki bu ifadelerinde ne anlatıyordu Kamile Yazıcıoğlu? Bu sorunun cevabını da kendisi veriyor?

“İfadem alındıktan sonra görevlilere ifademi okumak istediğimde abla bize güvenin yok mu uzun sürer dediler ve ben de kendimi mahcup hissederek imzamı attım.”

Kamile mahcup bir kadın. Abla bize güvenin yok mu diyen polislere inanmış okumadan basmış imzayı.

Ancak bir sorun var. İmza tamam da başka ifade metinlerinde kendisine ait diye gösterilen başka imzalar da görmüş Kamile Yazıcıoğlu. ”Bu imzalar bana ait değil” diyor.

Bir Kamile kadın işte. Neye imza attığı ne söylediği önemli değil. Önemli olan paralel yapı, Tevhid-Selam örgütü diye bir örgüt keşfedip, altına da Kamile’nin ismini yazmış ya gerisi kolay. “Gir hayatına”, kur kumpası. Darbe başarılı olsaydı siz bu isimleri azılı İran ajanı olarak tanıyacaktınız. Şimdi ise Kamile’ye kurulan kumpas olarak kalsın hatırınızda...

YeniŞafak

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER