Doğu Akdeniz'de Türkiye-Mısır hattında sıcak gelişmeler yaşanıyor.

Yunan basını, Mısır'ın bölgede Türkiye'nin Birleşmiş Milletler'e (BM) bildirdiği kıta sahanlığı sınırlarını dikkate alarak hidrokarbon arama ihalesine çıktığını duyurmuştu.

Gelişme, Kathimerini gazetesinde "Kahire'den Ankara'ya açık kapı" şeklinde yorumlanmıştı.

TÜRKİYE'DEN MISIR'A YEŞİL IŞIK

Türkiye'den konuyla ilgili açıklama yapıldı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Gürcistan Dışişleri Bakanı Davit Zalkaliani ile bir araya gelmesinin ardından Bakanlık'ta ortak basın toplantısı düzenledi.

Bakan Çavuşoğlu'na 18 Şubat'ta Mısır'ın Akdeniz'de petrol ve doğalgaz arama faaliyetleri için ilan ettiği ruhsat sahalarından 18'inci saha ile Türk kıta sahanlığının sınırlarını kabul ettiğine dair yorumlar soruldu.

Çavuşoğlu, "Doğu Akdeniz'de en uzun karası ve sınırları olan iki ülke olarak ilişkilerimizin seyrine göre biz de Mısır'la deniz yetki alanlarını müzakere edebiliriz. Kendi aramızda ileride bir anlaşma imzalayabiliriz." yanıtını verdi.

"OLUMLU KARŞILIYORUZ"

Çavuşoğlu, konuyla ilgili açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:

"Mısır, Yunanistan ile bir anlaşma imzaladığı zaman bizim özellikle kıta sahanlığımızın güney sınırları, yani 28'inci meridyenin doğusunda BM'ye de kaydettirdiğimiz bu güney sınırlarına saygı duydu. Bunu anlaşmada görüyoruz.

Şimdi ise bizim kıta sahanlığımızın içine girmeden kendi kıta sahanlığı içinde sismik araştırma veya lisans verme gibi faaliyetlerini sürdürüyor. Bunu yaparken de aynı şekilde kıta sahanlığımıza saygı göstermeye devam ediyor. Biz bunu olumlu karşılıyoruz."

YUNAN BASINI: MISIR, TÜRKİYE İLE ANLAŞIYOR

Doğu Akdeniz'deki gelişmeye ilişkin Yunan basınından The Indicator haber portalı da konuya ilişkin, "Mısır, Doğu Akdeniz'de Türkiye ile anlaşıyor" başlığını atmış, Kahire'nin gelecekte Yunan çıkarlarına zarar verecek şekilde deniz bölgelerinin sınırlandırılması konusunda Türkiye ile anlaşmaya vardığına dair, Atina'nın diplomatik servislerine bilgiler geldiğini yazmıştı.

Mısır'ın Akdeniz'de, Süveyş Körfezi'nde ve çöl bölgesinde, 24 parsel için ihale duyurusunda bulunduğu aktarılan haberde, "Ancak sorun şu ki Akdeniz'deki parsellerden biri, ana hatları Yunanistan ile düzenlendiği şekliyle değil, Türkiye ile düzenlendiği gibi belirleniyor." denilmişti.

"İNSAN HAKLARI EYLEM PLANI AB İLE İLİŞKİLERİMİZE KATKI SAĞLAYACAK"

Öte yandan, İnsan Hakları Eylem Planı'na ilişkin çalışmaları yürüten Adalet Bakanlığı başta olmak üzere katkı sunan tüm kurumlara teşekkür eden Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanlığı ve AB Başkanlığı olarak sürece her türlü katkıyı sağladıklarını söyledi.

Çavuşoğlu, İnsan Hakları Eylem Planı'nın amacının, vatandaşların hak ve özgürlük alanlarını genişletmek ve insan hakları konusunda bugüne kadar uygulamada yer alan aksaklıkları gidermek olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Yargı bağımsızlığı, yargının tarafsızlığı ve hukukun üstünlüğünü daha da güçlü bir şekilde tesis etmeyi amaçlıyor. Bu reform sürecinde biz de tüm referans belgelerini sağladık, ilettik. Avrupa Konseyi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Birleşmiş Milletler, AB gibi, yine kendi Anayasa Mahkememiz gibi önemli uluslararası kurumların tüm referansları dikkate alındı.

Bu süreçte özellikle Avrupa Konseyi ve AB ile de danışmalarda bulunduk. İster istemez, biraz önce söylediğim gibi, temel hak ve özgürlükler alanını genişletirken, AB ve Avrupa Konseyi gibi kurumlarla ilişkilerimize de katkı sağlayacaktır."