28 Şubat döneminin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir’in, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve diğer sivil siyasetçileri “darbe geliyor” söylentileri yapmakla suçladığı itiraz dilekçesinin ardından diğer sanıklarda sivilleri suçlamaya devam etti.

Dönemin Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı Çetin Saner,avukatı Murat Tanfer Türemen aracılığı ile verdiği İstinaf (Bölge Adliye Mahkemesi) dilekçesinde, dönemin İçişleri Bakanı İYİ Parti Genel BaşkanıMeral Akşener’i suçladı. Partisinin genel başkanlığından istifa eden Akşener’e bakanlığını yaptığı İçişleri Bakanlığına bağlı Emniyet Genel Müdürlüğü personeli polislerin, başörtülü öğrencileri yerlerde sürükleyerek copladığını ileri sürdü. Akşener’in dönemin İçişleri Bakanı Kemal Mehmet Ağar’ın istifası sonrasında, atama ile getirildiğini belirten dilekçe de Akşener’in bulunduğu hükümetin güvenoyu almadığı ileri sürüldü.

Emniyetin ihmallerinden bahseden dilekçede, “Camiye giden kişileri, namaz öncesinde yaptıkları yoğun propaganda sonucu etkilemeye çalıştıkları ve vatandaşları camiye gitmeye çekinir hale getirdikleri bilgisinin Emniyet Genel Müdürlüğü'ne bildirildiği dikkate alındığında, yerel mahkemenin müvekkile karşı haksız ithamlarda bulunduğu da ortadadır” ifadeleri yer aldı.

BERAATİNİ İSTEDİ

Davanın görüldüğü Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan, indirimlerle cezası müebbet hapis cezasına çevrilen dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı Saner’in dilekçesinde istinafta yapılacak incelemenin duruşmalı olmasını, beratını veya zamanaşımı nedeniyle davanın düşürülmesini talep etti. Saner, 04.04.1997 tarihli çalışma grubu konulu evrakın 4. maddesinde yer alan, ‘Bu maksatla Genelkurmay Harekat Başkanlığı Koordinatörlüğünde bir çalışma grubu oluşturulacağı’ var ise de kendi başkanlığı döneminde oluşturulmadığını savundu.

ÇEVİK BİR’İN İFADELERİNİ KULLANDI

Çetin Saner savunmasında; Batı Çalışma Grubu kurucusu dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir’in savunmasına da yer veren Saner, “Dolayısıyla Genelkurmay Başkanı Karadayı da irtica ile ilgili faaliyetlerin harekât başkanlığı koordinesinde iç güvenlik harekât merkezinde yürütülmesi emrini vermiştir... Müvekkil açısından fikir ve eylem birliği söz konusu olmadığı gibi, bunun iması bile zuldür” ifadelerine yer verildi.

"YAĞLI KAZIĞA OTURTURUZ"