ABD’nin diğer ülkelere karşı yaptırımları son zamanlarda arttı. Özellikle Donald Trump’ın uyguladığı dış politika, ABD’yi uluslararası arenada yalnızlığa itiyor. Son olarak Kanada’ya uygulanacak ek gümrük vergisi kararı, ABD’nin dış politikadaki yalnızlık kulesine bir tuğla daha koymasına neden oldu. Uludağ Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

İşte Prof. Dr. Arı’nın yaptığı açıklama:

ABD KENDİ KURMUŞ OLDUĞU SİSTEMİ BALTALIYOR"

ABD en yakın müttefikleriyle ciddi anlamda ticaret savaşları üzerinden bir gerginlik yaşıyor. Özellikle dış ticaret açığı verdiği ülkelerin başında öncelikli olarak Çin geliyor. Ardından Meksika, Avrupa ülkeleri ve Kanada geliyor. Dolayısıyla öncelikle bunları hedef aldı. Ama bu ülkeler de karşılık vermeye başladılar.Ticaret savaşı tırmanıyor. Bu durum, zaman içerisinde kendi ülke içi ekonomisinde bir takım daralmalara yol açabilir. Enflasyonalist baskılara yol açabilir. Aynı zamanda bir resesyonu, durgunluğu da beraberinde getirebilir. Dolayısıyla böyle bir risk var. Önemli iktisatçılar bunun sürdürülebilir bir politika olmadığını ifade ediyorlar. Bunun dışında tabi bu durumun bir siyasal ayağı da var. Merkantilist dönemde dünya güçlerinin kendi siyasi gücünü bu tür korumacı politikalar üzerinden bir tür ekonomik güçle destekleyerek ilerletmek, büyütmek amacına yöneliktir. Devletler ekonomik gücü bu tür korumacı politikalarla bir siyasal güce dönüştürmeye çalışmaları anlamına geliyordu. Bu bağlamda Trump’ta bunu takip ediyor. Aslında bu korumacı politikayı biz çok geride bıraktık. Bu ikinci dünya savaşının öncesinde kalan bir hikâye olması gerekiyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki kurumlar dünyanın serbest ticaret rejimine ve libarel dış ticaret politikalarına destek vermek için ve bunu devam ettirmek için o kurumsal yapılarda uluslararası anlaşmalar yapılmıştır. Amerika’da bu işin öncüsüydü. Ama Amerika kendi kurmuş olduğu sistemi baltalıyor.

"AMBARGOLARA GERİ DÖNDÜ"

Ambargolar kalkmıştı. Nükleer anlaşmayla beraber İran’a yönelik anlaşmalarda, uluslar arası güvenlik konseyi kararları çerçevesinde alınan ambargolar kalkmıştı. Amerika bu anlaşmayı tek taraflı terk edince kendisi ambargolara yeniden geri dönmüş oldu."

ABD DOST YERİNE DÜŞMAN BİRİKTİRİYOR

Trump’ın izlediği dış politika ile ABD, “21.yüzyılda en çok düşman kazanan ülke” sıralamasına girse birinci çıkar. ABD’nin 2000’li yılların başından itibaren gerek Ortadoğu’da gerekse Avrupa ve ABD kıtasında hiçbir ülkeyi dost edinememesi, ABD’nin giderek yalnız kalmasına neden oluyor. Dış politika uzmanları, ABD’nin izlediği dış politikanın tamamen kendi çıkarlarını korumaya yönelik olduğu ve barışçıl çözümden uzak durduğuna işaret ediyorlar.

ABD'NİN DİĞER ÜLKELERE İNANDIRICILIĞI VE SAMİMİYETİ KALMADI

ABD’nin uluslararası politikadaki tutumu, dostane olmaktan uzak ve inandırıcı değil. Bu nedenle, Dünya’nın en geri kalmış ülkeleri bile ABD’nin çıkarı olmadan dışarıda hareket etmeyeceğini biliyor. ABD’nin izlediği savaş ve yıkım politikası, Avrupa’yı da korkutuyor. Avrupa ülkeleri artık ABD’ye güvenmiyor. ABD’nin en büyük ortakları İngiltere ve Fransa bile ABD ile ortak hareket etmekten kaçınıyorlar.

YÜZ BİNLERCE KİŞİ GÖÇ POLİTİKASI İÇİN SOKAĞA DÖKÜLDÜ

ABD'de yüz binlerce kişi Başkan Trump'ın göçmen çocukları ailelerinden ayıran göç politikasını protesto etti. Göç politikasını savunan Trump golf kulübündeyken ülke genelinde yüz binlerce kişi sokaklara döküldü.